Daha bir gün geçmemesine rağmen Rory yaşayabileceği tüm aksiyonu yaşamıştı. Dalekler, Cybermanler, Zygonlar, Sontaranlar ve adını aklında tutamadığı sülük yapılı bir uzalı türü. Sanki hepsi onu bekliyordu. Aslında o gün gittikleri son yer baya güzel görünüyordu. Cidden düğünü başka bir gezegende yapıcak olsalar o küçük gezegen çok uygundu. Havası ne soğuk ne de sıcaktı, tam istediği şekildeydi. Doktor'un dediğine göre her kişi istediği sıcaklığı hissediyordu tabi Rory buna pek inanmadı. Gökyüzü rengarenkti ve çimenleri yemyeşildi. Aslıda o gezegen Dünya'ya baya benziyordu ama o gezegenin 8 tane güneşi vardı ve her güneş farklı bir renkteydi bu nedenle de gökyüzü rengarenkti. Ayrıca çok huzurlu bir havası vardı, etrafta hiç bina yada canlı belirtisi yoktu sadece havada uçuşan renkli renkli kelebekler vardı. Her şey iyi gidiyordu o gün cidden çok yorulmuşlardı ta ki Rory o küçük kelebeklerden birini ezene kadar. O sırada o kadar etkilenmiştiki gezegengenden önüne bakmıyordu ve küçücük kelebeyi ezdiği an birden hava karardı ve soğudu. Sanki gezegen ona kızmıştı ve birden onlara doğru yaklaşan bir uğultu duyuldu.
"Rory! ARKANDA." Rory titreyerek yavaşça arkasını döndü ve kocaman iki gözle karşılaştı.
"D-Do-Doktor?"
"Rory sakin ol, ani hareket yapma galiba az önce anne kelebek ile tanıştın."
Doktor sonik tornavidasını çıkardı ve kelebeğe doğru tuttu. Ne tür bir uzaylı olduğunu anlamaya çalışıyordu ama sonuç normal bir kelebek olduğunu gösteriyordu. Sonucu beğenmeyen Doktor biraz daha sonik tornavidasını ona doğru çalıştırdı ama kelebek titremeye ve değişik sesler çıkarmaya başladı.
"Galiba bu sesten hoşlanmadı."
"YETERRRR!" Kelebek dayanamadı ve yeter diye çığlık atmaya başladı. Bundan yararlanan Doktor, Rory'i kolundan tutarak koşmaya başladı. Hemen Tardisin yanına gittiler ama Tardis yeşil renkteydi.
"Nasıl?"
"Tırtıllarrr..." Doktor iğrenerek söylemişti bunu.
" Tırtıllarla ilgili hiç güzel anılarım yoktur."
"Ehe neden odandaki çiçeği mı yemişlerdi?"
"Kerevizdi."
Rory, Doktor'un kereviz dediğini duyunca yüzünü kırıştırdı kereviz sevmizdi. Doktor cebinden bir sap kereviz çıkardı. Rory cidden Doktor'un uzaylı olduğunu unutuyordu, tabi Tardis'in içi dışından büyükse kıyafetlerinin cebide öyledir. Ama cebinden kereviz çıkaracağını, hiç düşünmezdi.
"Vay kaç yıldır belki lazım olur bir gün diye saklıyordum. Kerevizler çok yararlıdır Rory bak şimdi hayatımızı kurtarcaklar."
Rory cebinde kereviz taşıyan bir uzaylıyla, bir uzaylı yapımı telefon kulübesinin içinde uzayda ve zamanda dolaşıyordu hayatı daha normal geçemezdi.
"Hey o yemek deği sizi yeşil şeyler, bakın elimde ne var?" Doktor elindeki kerevizi uzağa attı ve bir anda Tardis'in üzerindeki tüm tırtıllar kerevize doğru süründü. Arkadan koca kelebeğin uğultusu gelmeye başlamıştı ama tam vaktinde Tardisin içine girdiler ve oradan gittiler.
"Doktor o kereviz neden cebindeydi? Kerevizler veya sebzeler çok sağlıklıdır Rory ve bir zamanlar bir çeşit takıntım vardı. Hatta üzerimde taşırdım. 5. yüzümken, o zamanlar gençtim."
"Galiba mekan kısmını bizimkilere bırakıcaz."
"Evet, bencede ama hala bakabiliriz istersen."
"Doktor bence biz önümüze bakalım liste sende miydi? En son sana vermiştim."
Doktor listeyi aramaya başladı tüm ceplerine iki defa baktı, ayakkabısının içine kadar girebilecek her yerine baktı ama bulamadı. Tardisten etrafı taramasını istedi ama ortaya bir şey çıkmadı.
"Evet mükemmel listemizde yok şimdi sırada ne olduğunu nereden bilecez?
"Eeee galba hatırlıyorum evet ama sonrası yok galba o da davet edilecek kişiler listesiydi."
----------------------------------------------------------------------
Amy ve River mekan bakmaya başladılar ama hepsi Amy'nin gözüne çok sade görünüyordu.
"Amy, annecim şimdiye kadar 35 yere baktık ve hiç birini beğenmedin evlenecek kişi ben olduğuma göre ben seçsem daha mantıklı değil mi?"
"River, ben biraz heyecanlıyım üyük ihtimal bu nedenle böyleyim sen ne kadar bizim yaşımızda olsanda her zaman minik kızım olacaksın o nedenle en güzel ve en iyi yeri seçmeyi çalışıyorum."
"Belkide babamlar bulmuştur uygun bir yer....."
Aynı anda
"Hayır!" İkiside gülmeye başladılar.
"Kesin şimdiye kadar Daleklerle yada başka uzaylılarla savaşmaları gerekti." Amy, River'ın bu dediklerine gittikçe daha da gülüyordu.
"Belkide Dünya'da yapmalıyız ama İngilterede değil yada bu zamanda. Mesela Paris'de olabilir ama savaş olmadığı sessiz sakin bir zamanda."
"Galiba bu gidişle seçemeyeceğiz bence onu sona bırakalım sırada gelicek kişileri seçmek var."
Kağıt kalem çıkarıp düşünmeye başladılar. 5 dakikalık sessizlikten sonra Amy iki isim yazdı.
"Kimi yazıyorsun anne?"
"Kendimi ve Rory'i bence şimdilik iyi bir başlangıç."
"Dedemi de yazmalıyız ve senin teyzeni de"
"Evet güzel fikir. Şey.. davet etmek istediğin arkadaşın var mı?"
" Belki bir kaç arkeolog arkadaşlarım, tam arkadaş denilemez aslında sadece bir kaç ay sonra bir kütüphanede arayışına çıkıcağız. Ama gelmek istemezlerse anlayışla karşılarım bir tanesi zaten sinir bir tip. Yada aile arası mı yapsak çünkü zamanımın çocukluğumun bir kısmı garip deneylerle sonra okulda sizinle arkadaşlık yapmakla geçti. River Song olduktan sonra profesör olmak için çalıştım. Uzaylılarla savaştım o nedenle askerler yada diğer arkeologlar pek arkadaşım sayılmıyor hani sadece sizler varsınız. Bence biz bize daha iyi."
"Tamam bunları Rory'le konuşurum. Tabi anlıyorum ve haklısın bu senin düğünün senin istediğinin olması önemli. Ne yapalım biliyor musun bu yorucu günden sonra rahatlayacağımız bir şey. ALIŞVERİŞ."
River'ın hayatı cidden karışık geçmiştir çocukkenki en yakın arkadaşları annesi ve babasıdır onlardan sonra başka bir yakın arkadaşlığı olmamıştır. Doktor dışında ama zaten River onunla evleneceği için. Ama o da çok sade bir düğün istememektedir. Alışveriş fikrini düşünmek bile onu şimdiden rahatlatmıştır. Belkide biraz kafa dağıtmak ona iyi gelicektir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
River Song'un Yüzüğü
FanfictionDoktor'un ve River Song'un resmi olmayan düğünlerinin üzerinden 3 yıl geçmiştir. Amy ve Rory bunu pek umursamayan Doktor ve River için bir şeyler yapmak isterler ve onlar için düğün planları yapmaya başlarlar. Ama ne kadar evlenecek olanlar onlar ol...