Bölüm 7

105 8 0
                                    

“Rory, bizz… Tardis’i bulamıyoruz, galibaa kaybolduk. Hayır biz düşündüğün kadar sarhoş değiliz. Bir uzaylı barındayız, eğleniyorduk sonra Tardis’i bulamadık. Haha nezarethanedemisiniz üzgünüm biz gelemiyoruz şimdilik. Tamam Tardis’i aramaya devam ederiz biz. Rory seni seviyorum… Rory? Rory??… Hat kesildi galiba. Şimdi biz ne yapıcaz?”

“Bak orada kameralar var belkide oradan neler olduğunu öğrenebiliriz.”

River ve Amy kameraların görüntülerinin olduğu yere girdiler ve parkettikleri yeri izlemeye başladılar.

“Aman tanrım, Amy büyük bir sorunumuz var gibi görünüyor… Doom Barı’nda gördüğümüz uzaylılar bizi takip etmiş anlaşılan Tardis’i götürmüşler…Ben bu tipleri bilirim ganimet olarak bara götürmüşlerdir… Oraya gitmeliyiz.”

River sarhoş olduğu için çok yavaş konuşuyordu.

“Neyle? Ve ayrıca ciddi anlamda sarhoşuz. Ayakta duramıyoruz. Nasıl geri alıcaz.”

“Doğaçlama yapmamız gerekecek.”

River uzun süre düşündükten sonra bir uzay aracı çalmaya karar verdi.

“River, bu yaptığımız en delice şeylerden biri galiba, WUHUUU…”

River ve Amy hızlı bir şekilde yol almaya başladılar. Tabi dikkatli olmaları gerekiyordu yoksa uzaylı polislere yakalanırlardı, Rory ile Doktor’un durumuna düşmek istemiyorlardı. Ama her şeye rağmen River sürerken bir kaç kez uykuya daldığı için bir kaç kere neredeyse meteora çarpıyorladı iki kez de bir gezegenin yörüngesine girdiler ama sonunda o barın olduğu yere vardılar. 

“Büyük ihtimal binanın içindedir ama Tardis’in içine girememişlerdir hatta kesin onun içine girmeye çalışıyorlardır. Ama Tardis’in o konuda güvenlik sistemi iyidir.”

“Ona güveniyorum da biz nasıl alıcaz… Ölmeden.”

“Güzel soru… yaşayıp öğreneceğiz…”

Dikkat çekmemek için uzay aracını binanın arkasına bıraktılar. River kendi silahını ve uzay aracında bulduğu silahı beline taktı. Daha kendisi dengede duramazken ikiside nasıl nişan alacağını pek bilmiyordu. Ama ikiside bu sorunu dile getirmedi, zaten uzaylıların bunu bilmesine gerek yoktu. O nedenle pek de plan yapmadan direk içeri daldılar. Aslında daldılar derken cidden daldılar. İçeri dalmadan biraz pis kokmak için etraflarına çamur sürmüşlerdi. Sonra da kapıyı açarak sertce çığlık atarak mavi kutu bakmaya başladılar.

“WHAAAAAA…River işte orda…”

Tardis oradaydı ve önünde garip yapış yapış sarı uzaylılar vardı. Bu nedenle River onları iki silahını ateş ederek kızarttı. Eskisinden daha iğrenç görünüyorlardı. Arkada kızgın uzaylı sürüsü onlara tam ateş etmeye başlamışken Tardis’in içine girdiler ve ordan hemen gittiler. River elbise bakabilecekleri mağazaların olduğu gezegene Tardis’i götürdü ve orada bir yere indirdiler.

“Aww sana kötü şeyler mi yaptılar böyle. Amy bana bir tokat at iyice Doktor’a benzemeye başladım. Şimdi tüm mağazalar 7/24 açık ama biz biraz dinlensek kötü olmaz, uyandığımızda baya bir baş ağrısı çekeceğimizi düşündüğüm için eczane olan bir sokağa indirdim.”

“Düşünceli kızım benim…Acaba Rory’e ve Doktor’a yardım etsek mi. Neyse bizim gibi kendi işlerini kendileri halletsinler. Hadi yatalım.”

“Daha sonra havuza gireceksen dikkatli ol!”

“Neden?”

“Doktor not bırakmış havuzdaki evcil köpekbalığımı beslemeyi unutmayın diye. Hah çok düşünceli.”

River ve Amy yattı. Yarın zombi halinde gelinlik bakacaklardı. O gün ikisi de hayatlarının en garip ve eğlenceli gününü geçirmişlerdi.

                  —————————————————     

“Off, kaç saatimiz kaldı sıkıldım burda boş boş oturmaktan.”

“Buraya kapatılalı 12 saat oldu. Sadece 36 saat kaldı.”

“Doktor tornavidanı kullanarak bir şeyler yapamaz mısın.”

“Evet yapabilirim. Ama buraya girmeden önce aldılar. Sadece-”

Doktor cebinde psişik kağıdını buldu. Daha önce aramasına rağmen bulamamıştı. Zaten bu nedenle nezarethanedeydiler.

“Rory! Az önce bu kapıları açacak anahtarı buldum…”

Rory ve Doktor parmaklıklara vurup gardiyanı çağırmaya başladılar.

“Ben özel ajan John Smith ve bu da yardımcım Rory Williams kendisi doktordur ama MI6 için çalışan çok değerli bir danışmandır. Bu da benim rozetim. Rozetimi bulamıyormuş gibi yapamın nedeni gizli görevdeydik ve 4 aydır, haftaya yapacağımız operasyona hazırlanıyorduk. Çok gizli bir örgütün peşindeyiz ve her yerde adamları olduğu için bizi içeri almanıza izin verdik. Ama burda kaldığımız her dakika haftaya olan operasyonu kötü etkilemektedir o nedenle hemen buradan çıkmamız gerek.”

“Ta-ta-tamam. Ama başkomiserime durumu söylemem lazım.”

“Adın ne senin?”

“Bi-Bill efendim.”

“Bill gençsin ve acemisin ama ülkenin ve dünyanın hayatı söz konusu. Bak… bu çete bir grup terörist ve bu anlattıklarımı kimseye anlatmaman lazım çok gizli. O çetedeki ajanlarımızdan aldığımız bilgilere göre haftaya çok büyük radyoaktif bir bomba patlatılacak Londra’nın merkezinde ve bunu durdurmak şu an bana ve yardımcım Rory’e bağlı. O nedenle dünyanın ve ülkemizin iyiliği için her saniye çok önemli bu nedenle hemen buradan çıkmalıyız.”

“Emredersiniz efendim dünyanın ve ülkemizin iyiliği için!”

“Bill MI6 dana teşekkür ediyor, parlak bir geleceğin var belki bize katkın olabilir. MI6’e senin gibi zeki, ülkesine bağlı ve genç kişiler gerekiyor. O nedenle bizden haber bekle. Ayrıca bu konuştuklarımızdan kimseye bahsetme başkomiserine bile.”

Doktor ve Rory hızlı adımlarla oradan uzaklaştılar ve Rory’nın arabasını alıp eve gittiler.

“Wow Doktor orda söylediklerin çok iyiydi. Ama Bill’e gerçekleşmeyecek bir umut vermek…”

“Gerçekleşmeyeceğini kim söyledi şu an büyük ihtimal genç Bill orada çalışmaya başlamıştır. Verdiğim sözleri tutarım. Ayrıca bizi en son takım elbise almaya gidecektik.  Çok meraklı olduğumdan değilde sadece oturmaktan sıkılıyorum.”

“Kesin… Neyse hadi gidelim ama bu sefer otobüs ve metroyu kullanacağız.”

Doktor ve Rory yola çıktılar. Otobüsteki ve metrodakiler Doktor’un kıyafetlerine bakıyorlardı. Hatta bir çocuk onu palyaço zannetti. İlk olarak ne kadar pahalı şeyler olsa da Oxford Street’e gittiler. Orada Rory’nin beğendiği mağazaya girdiler.

“Rory, savaşa hazır mısın?”    

River Song'un YüzüğüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin