---------ARAYIŞ----------
''Aslında aradığımız şeyler yanı başımızdadırlar ta ki bize gösterilene kadar.''
Buraya geldiğimden beri bu karanlık ve nemli yerde tutuluyordum. Güçsüz ve yorgundum. Buraya neden getirilmiştim ki? Beni buraya getirenler benden ne istiyordu? En önemlisi de bana ne yapacaklardı? Aniden birkaç ayak sesi duyuldu ve sürgülü kapı tek kişi sığacak kadar açıldı. Işık hüzmeleri içeri doğru hücum etmeye başladı. Ellerimin zincirle bağlı olduğunu kapıya doğru koşmaya çalıştığımda anladım. Bileklerimin acısını umursamamıştım karşımda duran adama bakarken. Uzun boylu, kel, muhtemelen 30 lu yaşlarında görünen adamdan hemen sonra sadece kapı eşiğine kadar biri daha girdi. İçeri giren ışık şimdi orda duran kızın sarı saçlarını aydınlatıyordu. Yüzü çok net değildi. Erkek olan çenesiyle beni işaret ederek:
''Seni buradan çıkarabiliriz Scott.''
''Siz de kimsiniz?''
''Beni dinle Scott.''
Bana ismimle hitap etmişti nerden bilebilirdi ki?
''Beni duyduğuna emin misin?''
''Beni.Buradan. Çıkarın.''
Sesimin güçlü çıkması için büyük gayret göstermişti. İşe yaradığından o kadar emin olmasam da... Kızın olduğu yere bakınca artık orda olamadığını fark ettim. Adam onunla ilgilenmediğimi anlayınca kapıya doğru yönelmeye başladı. Son fırsatım olabilirdi bu.
''Tamam, bekle. Seni dinliyorum.''
Yüzünde galip gelmiş bir ifadeyle bana döndü.
''Ne kadar özel biri olduğundan haberin var mı?''
''Özel biri mi ?''
''Kanatların neden siyah? Neden tüm melekler gibi beyaz değil?''
''Ne yani ucube olduğumu mu söylüyorsun?''
''Bir bakıma. Ama konumuz bu değil. Sen Arayıcısın. Diğer ırklar arasındaki son elçilerden biri.''
''Buraya kadar inandım kabul edelim tamam. Peki ya diğer şu neydi?Arayıcı lar nerede, göremiyorum kimseyi?''
''İşte senden istediğimiz de bu, onları bulman. Daha önemlisi de Mavi'yi bulman.''
Artık sıkılmaya başlamıştım. Ama buradan kurtulmanın tek yolu bu zırvalıkları kabul edip buradan çıkmaktı.
''Kabul edersem beni bırakacak mısınız?''
''Bazı şeyler çoktan kabul edilmiştir Scott Morfine. Sadece gecikme yaşıyorlar.''
''Ne? Ne demek şimdi bu, soruma cevap vermedin hala.''
Aniden kel adam kanatlarını açarak içeri giren ilk ışık hüzmelerinden milyonlarca kat daha fazlasını görmemi sağladı. Daha önce hiç böyle kanatları olan birini görmemiştim. Çok, çok, çok parlaktı. Görüşüm bulanıklaşmaya başladı. O anda gücümün son damlalarının tükenmeye başladığını hissettim ve yere yığılınca beton zeminin ne denli soğuk olduğunu anladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARAYIŞ
Fantasy''Neyi değil, neden aradığındır asıl önemli olan ve arayan, elbet mutlak bir yalnızlıkla yüzleşir.'' Çoktan yalnızlığını yanına alıp umutlarını sağda solda kaybeden Scott aradığı şeyin aslında kaybettiği sevme duygusu olduğunu anladığında çoktan hay...