~Chanyeol~
Istemeyerek gözlerimi açtım. Yavaşça ayağa kalktım ve lavaboya gittim. Uykusuzluktan gözlerim morarmıştı, bütün gece bugünün hayalini kurmuştum. Elimi yüzümü yıkayıp odama geçtim ve dünden hazırladığım kıyafetlerimi giydim. Ilk itibar önemliydi. Kahvaltımı yapıp evden çıktım. Kısa sürede okula vardım ve sınıfı aramaya başladım. Bugün üniversitenin ilk günü olduğu için kimse kimseyi tanımıyordu ve ben onlarla tanışmak için can atıyordum. Sınıfımı bulup kendime bir yer seçtim ve dersin başlamasını bekledim. O sırada bir el belirdi gözlerimin önünde. Tatlı bir surat bana bakarak yanıma oturdu ve "Merhaba ben Luhan. " dedi. Bu çocuk o kadar tatlıydı ki baktıkça bakasım geliyordu. Kısa sürede tanıdık birimizi, Busan'dan buraya gelmiş ve ilk gelişinin olduğunu söyledi. Çıkışta ona Seul'u gezdirmeye söz verdim. Ders bitiminde Luhan lavaboya gitmesi gerektiğini söyledi ve tabiki onu yalnız bırakmadım. Luhan'ı beklerken lavabonun içinde tur atıyor aynı zamanda kendi kendime gülüyordum,yeni bir arkadaş edinmiştim. Tam bunları düşünürken dışardan bağrışmalar geldi ve içeri dört adam birden girdi. Ne olduğunu anlamadım ama bağrışmalar çok fazlaydı ve ilk günden başıma bela almak istemiyordum. Beni görebilirlerdi ama daha yoğun işleri var gibi görünüyordu.
"Bırak beni Kris, bıktım senden!"diye bağırdı küçük çocuk. İki adam onu tutuyor diğer uzun boylu sarışın -adının Kris olduğunu anladığım- ise elini küçüğün yüzünde gezdiriyordu.
