Chanyeol her geçen dakika onun dudaklarına daha çok yaklaşıyordu. Baekhyun ise ellerini devin boynuna dolamış parmak uçlarına yükselmiş bütün gülücüğünü tatlı suratına yayıyordu . Çok mutluydu :
"Chanyeol seni seviyorum , hep benimle kal."
"Bende seni deli gibi seviyorum bebeğim; hep seninle olacağım. "
Baekhyun hızlı davranıp Chanyeol'un kırmızı ve daha önce tadılmamış mükemmellikteki dudaklarını öpmeye başladı. Chanyeol ona karşılık veriyordu ve Baekhyun mutluluktan uçuyordu.
Ve Baekhyun kapının çalmasıyla uyandı. Kendini bir an çalışma masasının Üstünde sızmış halde buldu. Gülerek uyanmıştı ve gözlerini kamaştırarak kendine gelmeye çalıştı. Kapı hala çalıyordu. Yalnız yaşadığı için onu kimse rahatsız etmezdi ve bu saatte kimin geldiğini çok merak ederek kapıyı yarı uyku bir biçimde açtı. Karşısında ki Chanyeol'du :
"Günaydın ufakl..."
Bir anda kahkahalara boğulmuştu. Baekyun'a bakıyor ve karnına baskı uygulayıp gülüyordu. Bütün bunlara anlam veremeyen Baekyun ise karşısında gülen bi Chanyeol görünce gördüğü rüyayı hatırladı ve birden kızarmaya büzüşmeye başladı. Chanyeol kendine geldiğinde Baekhyun hala kızarıktı ve Devi kapının önünde bekletiyordu:
"Sevgilini içeri almayacak mısın kırmızı gazete?"
"Kırmızı mı, gazete mi?"
" Yüzünün haline baktın mı sen? Yüzünde yazılar var ve ayrıca kızarmışsın."
Baekyun aniden yanaklarını tutarak banyoya koştu ve devi orada yalnız bıraktı. Çaresiz kalan Chanyeol evden içeri girdi ve eve bir göz attı. Ev gerçekten büyük ve güzeldi.
Beyaz parke döşemeler, siyah kırmızı karışık büyük bir koltuk ve Amerikan tarzı mutfak çok şık bir görünüm kazandırıyordu. Baekhyun hızlıca yukarı çıkıp aynaya baktı ve yüzünü yıkamaya çalıştı. Yüzündeki ifadeyle kendi kendine konuşuyordu:
"Ne tür bir rüya bu ya ? Lanet olsun o devde bir şeyler var."
Bunları düşünürken utanmış rüyası gözünün önüne geliyordu ve onu biran önce yok etmesi gerektiğine karar vererek aşağı indi.
Chanyeol dün gece yaptığı ödevleri inceliyordu:
"Temiz iş,aferin."
"Teşekkür etseydin daha iyiydi sanki!"
"Tamam tamam Teşekkürler"
"Seni buraya getiren ne Chanyeol?"
Baekyun bunları sorarken bile onun yüzünu daha da dikkatli incelemeye başlamıştı ciddi anlamda kendinden geciyordu. Birden gözü devin dudaklarına kaydı ve yine rüyayı hatırladı. O güzel ve aşk dolu rüyayı.
"Dün seni almamı söylemiştin unuttun mu ?"
"Ö-oyle mi? Peki öyleyse giyiniyim çıkalım. "
Kocaman adımlarla Baekyun yukarı dogru çıkarken Chanyeol arkadan ona doğru bakıyordu.
"Ne garip çocuk ama!"
Aradan neredeyse 20 dk geçmişti ve hala Baekhyun aşağı inmemişti. Chanyeol bir şeylerin ters gittiğini düşünerek yukarı çıktı ve kapının önünde durarak konuşmaya başladı:
" Baekhyun geç kalacaz."
Ses yoktu , kapıyı tıklayıp içeri girmeyi düşündü. Fazla mı ileri giderdi? Endişesi artmıştı.
Kapıyı 3 defa tıkladı:
"Baekyun iyi misin? 3'e kadar sayıp açıyorum."
"1...2..3"
Kapıyı açtığında Baekyun yerde uzanıyordu , altında sadece pantolonu vardı ve yerde baygın bir biçimde yatıyordu...