Bölüm 5

1.5K 296 271
                                    

5

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

5.Bölüm

Karakoldan içeriye girdiğimizde Barış önde ben arkadaydım. Ellerimi kıyafetimin ceplerine koyarken adımlarımı biraz daha hızlandırıp Barış'a yetişmeyi başardım. Yanındaki varlığımı hissetse de gözlerini benden tarafa çevirip öylece yürüdüğünde dudakları yukarı doğru kıvrılıp masum bir gülücüğe sahiplik yaptı. Ona bakmayı kısa kesip kaşlarımı çatarken gözlerimi ondan alıp önümdeki merdivenlere çevirdim. Aşağı inerken, ''Bu imalı gülüşünüzün altında yatan sebep nedir başkomiserim?'' diye sordum.

Merdivenlerin bitmesine üç beş basamak kalmışken durup elimdeki yüzüğü işaret etti. ''Şu nişanlım olma olayına alışamadım. Az sonra bu rüyadan uyanacak gibi hissediyorum.'' dedi tekrar hareketlenirken.

Dediklerine sadece gülümsemekle yetindim. Daha doğrusu bu ana uygun bir cümle bulamamıştım. Merdiven basamakları bittiğinde önümüzde uzanan geniş koridorda ilerlemeye devam ettik. Sekiz numaralı sorgu odasının kapısına geldiğimizde kapının önünde duran polis kenara çekilip kapıyı açtı. Barış içeriye girmeden hemen önce bana dönüp, ''Benimle birlikte sorguya girmeyi mi tercih ediyorsun yoksa izlemeyi mi?'' diye sordu.

Gözlerimi devirip ardından genişçe sırıttım. ''Elbette sorguya girmek istiyorum başkomiserim.'' dedikten sonra Barış başını sağa yatırıp seslice güldü. Onun gülüşünden etkilenip dudaklarımdaki sırıtış gülümsemeye dönerken Barış kenara çekilip elini 'buyur' dercesine içeriye doğru uzattı. ''O halde buyurun.''

İçinde bulunduğumuz durumun ciddiyetine bürünürken içeri girdim. Kadir Bey oturduğu masaya ellerini koymuş ve başını öne eğmiş sessizce bekliyordu. Bu soğuk beton duvarların ürkütücü sessizliği onu bu şekilde beklemeye zorlamış olmalıydı. Duvarların gizlice fısıldadığı tüm korkular onu dik durmaktan alıkoyuyordu. Şu an burası onu feci derecede ürkütüyordu. Gerçi buradan ben bile korkuyordum. Eğer bu iç karartıcı yere bir polis olarak değilde cinayet vakasında şüpheli bir insan olarak girseydim uzun süre sakin kalmayı başaramazdım.

Yavaş adımlarla masaya doğru yürürken Barış Kadir Bey'in karşısındaki soğuk demir iskemleye oturdu. ''Maktülün evine ne zaman ve neden gittiniz?''

Kadir Bey eğik olan başını kaldırıp ellerini masadan çektiği sırada birkaç derin soluk alıp zayıf bededini sandalyeye iyice yasladı. ''Geçen hafta, ziyaret için gittim.'' Bunu dedikten sonra yerinde huzursuzca kıpırdanıp parmaklarını alnında gezdirdi.

Barış başını sallayıp dilini dişlerinin arasında gezdirdikten sonra ''Diğerleri gibi bizi de dolandırmıyorsunuzdur umarım. Zira kanım size hiç ısınmadı.'' dedi. İlk cümlesini sarf ederken takındığı alaycı tavır son cümlesini söylerken yok olmuştu.

Suç Mahalli Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin