Bölüm 19

599 121 110
                                    

19

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

19.Bölüm
buseli1sey adlı kişiye ithaf edildi ♡



Elimde balistikten gelen dosya ile merdivenleri çıkmaya başladım. Bu sırada hiçbir şey elde edemiyor olmanın verdiği his ile birlikte sıkıntılı nefesler alıp veriyordum. Az önce yaptığım araştırmalar sonucunda aktülün kendine ait bir arabasının olmadığını öğrenmiştim. Şimdi ise elimde açmaya korktuğum balistik dosyası ile odanın kapısını açıp içeri giriyordum. Gözlerimi odanın içinde gezdirdim fakat oda boştu. Nereye gitmişti?

Barış'ın sorguya gittiğini hatırladığımda elimi alnıma vurdum ve hızlı adımlar ile odadan geri çıktım. Aynı hızla koridorun sol tarafında kalan merdivene ilerleyip iki kat aşağıda olan sorgu odalarının olduğu koridora doğru yol almaya başladım. Aşağı indikçe kasvet artıyordu ve insanın üzerine karabasan gibi çöküyordu. İnsan böyle bir yerde olmaktan hiç zevk almazdı ve suçluları böyle bir yerde tutmak elbette pek doğru bir tercihti. Korku üzerlerine çökerken vicdan ve pişmanlık kalplerini boğuyordu ve böylece suçlarını itiraf ettirmek kolaylaşıyordu.

Aşağı kata indiğimde karşıma çıkan ilk polise Barış'ın hangi odada olduğunu sordum. Polis önce düşünür gibi gözlerini kıstıktan sonra hatırlamış olacak ki çok beklemeden yanıt verdi. ''Beş numaralı sorgu odasında komiserim.'' Başımı salladığımda ''Sağ ol.'' dedim ve uzun koridorda ilerledim. Koridor sessiz ve oldukça uzundu. İçimi karartacak derecede ise az ışık alıyordu. Burası benim için hep korkutucu bir ortamdı; duvarları bana katillerin, tecavüzcülerin, ahlaksızlığın pis kokularını sunuyordu. Nefesimi tutsam da o koku tenime siniyor damarlarıma ulaşıyordu. Acı çeken onlarca insanın çığlıkları beynimde yankılanıyordu. Ben ne kadar hoşlanmasam da Barış bu ortamda bulunmaktan büyük zevk alıyordu. Sanki burası onu kendine hapsediyor ve buraya ait hissettiriyordu. Onun bu kadar çok kasvet aşığı olması ise benim canımı sıkıyordu. Bazı konularda birbirimizin tam tersiydik.

Sorgu odasının gri kapısına ulaştığımda acele bir şekilde kapıyı açtım ve içeri girdim. Şu an içinde olduğum bölüm Barış'ın olduğu kısmın izlenmesi için yarım cam ile ayrılmış olan yerdi. Barış'ın olduğu kısmı tüm detayları ile kayda alan kameraların başında üniformalı orta yaşlı bir polis bulunuyordu. Önündeki sorguyu izlediği bilgisayar ekranından başını kaldırıp benim olduğum tarafa bakınca ufak bir baş hareketi ile onu selamladım. Sonra bakışlarım açılan kapıdan girerken geniş bir şekilde sırıtan Burak'a ve yanındaki kişiye kaydı. Rahat duruşum kaybolurken omuzlarımı dikleştirip seri ve kararlı adımlarla yanlarına ulaştım. ''Amirim sizin burada olduğunuzu bilmiyordum.'' dedim ve karşı taraftan gelecek olan cevabı bekledim.

Amir, kırklı yaşlarının sonlarında , ara ara beyaz saçları ile çok babacan bir görüntü sunuyordu. Etli bir yüzü ve sevecen bir duruşu vardı. Aslında sevecen tarafını bize çok az neredeyse hiç göstermezdi, daha çok otoriter ve azimli hali en çok gördüğümüz yüzüydü. Ellerini cebine soktuğunda ''Barış başkomiserin nasıl bir iş çıkardığını görmek istedim.'' dedi babacan bir tavır ile. Bakışlarımı elimdeki dosyaya indirip ''Peki efendim.'' dedim ve Burak'ın sağ tarafına geçip sorguyu izlemeye başladım.

Suç Mahalli Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin