Sadece Benimsin! ( √ )

Tende benim gibi olacaktın bebiçim

"Çocuklar toparlanın bakalım. Sizi tanıştırmak istediğim iki arkadaşınız daha geldi." Öğretmenleri kapının arkasından kafasını uzatmış oyuna dalan çocuklara sesleniyordu. Çocuklar ayaklarını sürükleyerek yeniden ortada toplanmaya başlarken Sehun söylenmeye başlamıştı. "İçte yine biyileyi geldi.  Bu tınıf deeştiyme olayı baçıma deyt oldu yafu. Yitey içte doldu bu tınıf. Ne kaday dev, utaylı, kutay koyeli vaysa topladılay buyaya. Cıkcıkcık."

Congin yanında söylenmeye devam eden çocuğu bırakıp arkasında hala oturan Kris'e döndü. "Heey! Napıyoysun Kyiiis? Yeni gelenleyi kayşılaşamak zoyundayız." Kris elindeki boyayı bırakmadan kafasını kısa bir süreliğine kaldırıp baktı Jongin'e. "Üzgünüm ufaklık, bu yaptığınız benim tarrrrrrzım değil." Yeniden yaptığı işe odaklanıp odadaki çocuklarda soyutladı kendini. 

Sehun kolunu dürtüp yanına çekiştirdi. "Tana onun biy ecdeeyha olduunu töyledim Conginie. dikkatli olmalıyıt." Çocuklar yeniden bir halka oluştururken öğretmen içeri girmemek için direnen yeni çocukları ikna etmeye çalışıyordu.

"Neden tınıfları yeniden düzenliyoylay ki heyket mutlu olduuuu yeyde kalmalı bence. Congin ile beni bile ayıymaya kalktı bunlay. Düşüntenize benle Congin ayyılabiliymiş gibi." Sehun kıkırdayarak sınıf arkadaşlarına bilgi verirken diğer ufaklıklar hayralıkla Sehun'a bakıp destekliyorlardı. Chen araya girip hayranlığını dile getirdi. "Tabii oyluuum yaa. Dünyaaa yıkıldıındaaa bilee Jongiiin'iiiin peşiniiii bırakmayacağınııııı hepimiiiiiz biliyoruuuuuuz. Buuuu kadaaaar sevildiğiiiiin içiiiiiiin çoooooook şanslısııııın Jonginieeee!"

Sehun yanındaki esmerin koluna girip iyice kendine çekiştirirken Chen'e bakıp burnunu iyice havaya kaldırdı. "Yalnız benim Conginime kendinize göre tetlenmetteniz teviniyim. Ona tadece ben Conginie diyebilirim."

Çocuklar kendi içlerinde konuşurlarken öğretmen ikna etmeyi başardığı çocukları içeriye aldı. "Evet çocuklar merhaba diyelim hadi arkadaşlarımıza. " Grup hep bir ağızdan "Hoşgeldiniiiiz" diye bağırıp sevgi yumağı oluşturdu. Sonunda herkes dağılırken geriye iki kişi kalmıştı. Sehun ve onun küçük çikolata şelalesi Jongin.

"Hoşgeldiniz ben Jongin.  Hadi oynayalım."  Jongin kendine yakın olan çocuğun elinden tutup çekiştirirken Sehun kendisine yakın olan çocuğun yanağına parmağıyla dokundu. "Öööööyetmenim, bu jocuk kenditi kaday oyuncak getiymiş ama okulaaaa. Baktanıza ne kaday intana benziyoooy." 

Genç öğretmen gülümseyerek dizlerinin üstüne oturdu. "Sehun bu yeni sınıf arkadaşın Luhan, oyuncak değil. Hadi ona sınıfı gezdirip her yeri göster. Belki yakın arkadaş olmak istersin ilerde." Sehun kafasını sallayıp elinden tuttuğu çocuğa sınıfı göstermeye başladı.

"Buyası matalay falan vay işte, yesim çiziktiyip oyun hamuylayıyla oynuyos işte. Ama tenin gibiley oynayamas onlayla. Aslında bizim bütün tınıftakiley eykek neden teni buyaya yolladılay ki? Tek başına canın tıkılmatın diye teninle dolaşcam ama biil benim kalbim Conginime ait tadece taaaam mı?" 

Yanındaki beyaz tenli çocuk gülümseyip onayladı kafasıyla. Sehun elini tutup diğer tarafa çekiştirdi çocuğu. "Buyası da oyuncaklayımısla oynadııııımıs yey. Tenin yanında bebişleyin vaydıy umayım çünkü buyalay hep eykek oyuncaklayıyla dolu. Sen alışana kaday ben tana buydada yaydımcı oluyum taam. Hadi gel." 

Sehun sarışını sürükleyerek tuvaletin önüne getirdi. "Bak buyasıda çişleyimisi yaptııımıs yey. Ama tenin bilmene geyek yok. Kıslayın çiş yapmadıııını bileyecek kaday büyüküm ben, sende giyip elleiyini falan yıkaysın ama önce benim giyip içeyde kimtenin olmadığına bakmam lasım. Buydada yaydımcı olucam tana yani. Conginle benim en ufak bebişimiz olmaya ne deysin? En küçük ve en güsel kısımıs oluytun."

Sehun kıkırdayarak sarışın çocuğu Jongin'in yanına götürdü. Jongin gülümseyerek çocuğa sınıfı gezdirmiş şimdi oyuncaklarla oynuyorlardı. "Meyhaba ben tehun" dedi sehun yanlarına otururken. karşılığında yeni çocuk gülümseyip "Ben de Yixing" dedi.  "Ne biçim adışın vay tenin yeaa Kutey Koyeli mitin tende yokta?" Gözlerini kocaman açmış Jongin'in yanındaki çocuğun biricik jongin'ine zarar vermesin dile parkmaklarını germiş bir kedi gibi tıslamaya başlamıştı.

"Hayır yok ben Koreli olmak. Ben Çi çi çinliyim. Ben Yixing, çinliyim. Çinliyim ki ben. Değil mi Lu Çinliyim ben." Sehun yanındaki yixing'i onaylayan beyaz tenli  çocuğa bakıp gülümsedi. "Eeeey ten ona güveniyoytan  tamamdıy Luuu." Sehun kolları arasına aldığı çocuğu sıkıca sarıp yanağından öptü. Kolları arasındaki sarışın gittikçe kızarırken Sehun yanaklarını mıncıklamaya devam etti. 

Jongin orada olmasına rağmen ilk kez ikinci adam oluyordu. Parmaklarıyla oynayarak kendi küçük dünyasına dönerken Sehun hiç beklemediği bir şey yapıp bütün ilgisini kendinde topladı. Sehun küçük kafasını Lulu'nun dizlerine koymuş kıkırdayarak konuşuyordu.

"Kıslayın disleyinde yatıp onlaya güsel şeyley anlatılıyomuç annem bunuda ööyetmçti bana. Ne kaday çok çey biliyoyum deeeeil mi Lu? Tende benim gibi olacaktın büyüyünce üsülme bebiçim."