Tanrılar Kurban İstiyorrrrr

2.4K 178 170
                                    

"Pııııııııııııııııııııırrrrrrt!" Nefeslerini tutmuş Sehun'a bakan çocukların hepsi duydukları sesle şaşkına uğramış, ne tepki vereceklerini bilememişti. Chanyeol dizlerinin üstüne çöküp hıçkırarak ağlarken ellerini göğsüne vuruyor bir yandan da ağıt yakıyordu. "İlk oğlumduuun sen beniiiim, babalıklara göstereceğim ilk hazinem bizi bırakıp nereye gitttiiiiin" 

Çocuklar ne olduğunu anlamaya çalışırken Chan bağırarak durumu açıkladı. "Bebeğim... Onu kaybettik!" Çocuklar ağlayıp bu acı haberi hazmetmeye çalışırken genç öğretmen ve yardımcısı tek tek çocukları sakinleştirmeye çalışıyordu. Ancak anlattıkları gerçekler hiçbirinin hayal dünyasında yer edinememiş sahnedeki Chanyeol'ün daha da etkili olmasına neden olmuştu.

"Babamları arayıp bu acı haberi vermek istemiyorum babalık! Akşam eve gittiğimde söylerim, şimdilik Sehun'umun yanında olacağım." Kızarmış yanaklarıyla az önce yaptığı yüzünden utanan Sehun kafasını çevirmiş duvara doğru yatıyordu. Rezil olmuştu. Tam karşısında Jongin varken bunu yapmak zorunda mıydı sanki. Olabildiğince ufalıp yok olmaya çalıştı.

"Üzülme tatlım çok daha güzellerini yaparız." diyen Chanyeol saçlarını okşarken elinin tersiyle iteledi Sehun onu. Artık bu devi görmek istemiyordu kesinlikle. Gözyaşları yanaklarından süzülürken "Hepti tenin tuçun, aptallıın yüsünden heykeete yesil oldum. Yaklaşma bana." Chanyeol yanına gelen öğretmenininde söyledikleriyle Sehun'u yalnız bıraktı. Hem ikinci bebekleri için yapacak daha iyi şeyler biliyordu. Acilen bir plan yapmalı ve bu planı hayata geçirmeliydi.

O uzaklaşırken öğretmen yaklaşıp yaklaşmamak arasında kalan Jongin'i fark etti ve Sehun'u yalnız bıraktı. Biraz uzaktan bu ikiliyi izlemek daha keyifli olacaktı. Jongin yalnız kalan  Sehun'un yanına geldi teredddütle. "Üzgünüm Hunie... Bebeğini kaymetmene geyçekten üzüldüm. Beni bile bıyakcayk kaday sevdiiin devden olan ilk bebişin olduuu için daha da daha üsüldüünü biliyoyum ama üsülme şok fasla tamam mı? Sen daha çok gençsin ve ileyde sana benseyen bissüyü güsel bebişin olacak. Aaalama tamam mı?" Sehun saçlarını okşayan Jongin'in yüzünü görmek için arkasını döndü. O da ağlıyordu, kızarmış gözlerindeki yaşları saklamak için gözlerini sildi tombul elleriyle. 

"Ama ben tana kıyamam ki celibonlu şikolatam niye aalıyotun ki ten?" Sehun ayaklanıp Jongin'in boynuna sarıldı. "Üsülme bi keye ten ben o devden bebiş yapmamışım öööyetmenimle konuştuk ve benim tadece tenden bebiçleyim oluymuş, intan tevmediii intanlayla yatınca aşk yapmaslaymıç o samanda bebiş olmasmış. Üsülme tamam mı?" 

Jongin başıyla onaylayıp gülümsedi. "Babamlay biybiyini sevse bile olmamıçım ben. Onlayda gidip devlet babadan fasla vaysa diye istemiçley. Beni devlet  baba veymiç onlaya ya şimdi bi tane daha istemiçley. Aytık beni tevmiyolay Hunie. Yeni biy model alıp beni atcaklay. Dün babamın yanında o devin babasını göydüm, galibası beni kovmalayını o adam şey etti evdeki babamlaya. Akşam eve gelince kayşılayına alıp yeni biyi geliyoy eve mini mini bişey dediley. Ben çok mu büyüyüm Sehun, neden istemiyoylay ki beni."  Sehun ağlayıp ıslak keke dönen sevdiğinin yanağına uzun bir öpücük kondurdu. 

"Üsülmetene şikolata şelalem o saman bise geliytin bisde kalıytın ne güsel hep biylikte mutlu yaşayıs." Jongin kafasını olumsuz anlamda salladı. "Bunu isteyemem hunie saten benim yüsümden çok üsüldün şimdi yine benimle ilgileniysen o dev seni teyk edey, dul kalıysın. Bu samanda dul kalmak ççoook zoy biliyo musun?"

Öğretmen uzaktan sırayla birbirinin gözyaşlarını silip yanaklarına öpücük konduran çifti izledi. İkisinide yatırıp popolarını ısırmamak için kendini zor tutuyordu. Minseok'un yanına gitti. Elindeki garip şeyleri poşetin içiden çıkarmak için epey efor sarfediyordu ufaklık. "Ne yapıyorsun bakalım Minnie?" Minseok kafasını çevirip öğretmene baktı sonra elindeki poşeti ona uzattı. "Heleleleecandan bunu bu hale getirmişim düzelmiyoy biy türlü." Öğretmen poşetten bir kedi bir de geyik boynuzu çıkardı. "Ne tatlı. Kim kedi kim geyik olacak bakalım?" Minseok ters ters bakıp hocaya cıkladı."Aytık kedi mi kaldı yeea, ben sincap olucam Lulu'da geyik" Söylenerek uzaklaşan ufaklığı izleyip yeni bir çiftin kendisini ispat edişini izledi öğretmen. Minseok Luhan'ın kafasına pat diye elindeki tacı takıp alnından öpmüştü. Luhan eliyle kafasındaki şeyi kontrol ettikten sonra kıpkırmızı bir şekilde yanaklarını öpüp teşekkür etti. 

Genç öğretmen Lay ve Kris'i bir süredir ihmal ettiğini düşünüp yanlarına gittiğinde sınıfta bir kargaşa koptu. Minseok hırlayarak Baekhyun'u Luhan'dan uzak tutmaya çalışıyor Luhan delicesine korkmuş Minseok'a sarılıyor Baekhyun ise "Daha önce hiş göymemişim ki ben geyik mi gel yamacıma şadece tadına makıcam akıllım şen bi gelşene yamacıma" diye korkmuş çocuğu ikna etmeye çalışıyordu.

Öğretmen hemen olaya dahil olup Baek'in ellerinden tutup uzaklaştırdı. "Hani sadece bir kere sınıftakilerin tadına bakıcaktın Baekhyun, neden Luhan'a yeniden saldırdın anlat bakayım." Baekhyun gözleri Luhan'ın üzerindeyken bir kaç kez yalandı ve konuşmaya başladı." Ama o saman moynuşlayı çıkmamıştı ki şimdi mammaşka oldu şayılıy bi keye daha makşam tadına noluydu ki yani. Yisem noluydu?" Gözleri hafif ıslanmış, çektiği burnuyla gelecek çığlığın belirtisini göstermişti Baek. Genç öğretmenin yapabileceği tek şey bu obur çocuğa yen birini göstermekti. 

Yeni çocuk bunun için oldukça ideal göründü. Baek'in kulağına eğilip fısıldadı. "Eğer Luhan'dan vazgeçersen yeni çocuğun tadına bakmana yardım ederim." Baekhyun duyduklarıyla yeni bir ruh haline döndü. "Ciddi şin mi şen şimdi. Tadına mı maktıycakşın o yeni pembişli şeyin? Yiyim mi onu." Kendi kendine kıkırdayan Baek teklifi sonuna kadar kabul eden Baek demekti. 

"Merhaba Tao, seninle tanışmak isteyen bir arkadaşın var burada." diye söze başladı öğretmen. Küçük taht benzeri bir koltukta oturan Tao burun kıvırıp baktı. "Piyer, siz evsiz falan mısınız kuzum?" Baek yeni çocuğa yaklaşıp önce yutkundu, oldukça sesli, ardından kendini tanıttı. "Meyaba şey men Maekhyun. Şenin tanına makmama işin veyiymişin diye meyak etmiştimde." Tao kafasını sallarken kıkırdadı. "Ölümlü müsünüz kuzum?"  Baekhyun'un gözleri irileşti. Evet anlamında kafasını salladı. Tao "Bir ölümlüyseniz kuzum, beni öpmek..." Cümlesini tamamlayamadan Baek harekete geçmiş ve çoktan tadına bakmıştı. Tao elini uzatıp Chanyeol'e bakarak yukarıya kalkan baş parmağını aşağıya indirdi ve ekledi. "Size sadece ölümü getirecektir kuzum."

Chanyeol koşarak Baekhyun'u tutup sarsmaya başladı. "Tanrılar Kurban istiyorrrrr babalık! Tanrılar kurbn istiyor."



Sadece Benimsin!  ( √ )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin