Chanyeol öpücük sonrası saçmalayan tombul Baekhyun'u yere yatırdı. Kulağına eğilip "çok acıtmayacak ama geleceğim için bunu yapmalıyım babalık!" dedikten sonra yüzünü Tao'ya çevirdi. Verilecek işaret ile kurban edilme işlemi gerçekleşecek böylece Sehun ile bir sürü bebekleri olabilecekti.
Tao kafasını hareketlendirip işaret verdiğinde Chanyeol hemen işe koyuldu. Altında kızarmış yanaklarıyla sırıtarak onu izleyen bu tombula bakarak bu işi yapamayacağını bildiği için gözlerini kapattı ve uzun bacakları arasına hapsetti ufaklığı. Ardından bir piyanist gibi hareketlendirdiği parmaklarını havaya kaldırıp derin bir nefes aldı. İşte kurban ayini başlıyordu.
Genç öğretmen olaya hemen müdahale edebilmek için oldukça yakından olayları izlerken Chanyeol acımasızca gıdıklamaya başladı altında kıkırdayıp debelenen çocuğu. Küçük soluklanma araları ardından çığlık çığlığa kahkaha atan Baekhyun sonunda yorgunluktan hareketsiz kalınca Chanyeol ayine son verdi. Gözlerinden akan yaşları uzun parmaklarıyla tutup ağzına götürdü. Tao yerinden ilk kez kalkıp işaret parmağıyla Chanyeol’ü gösterdi ve seslendi.
“Ne yapıyorsunuz piyer? Ayinin sonlanması ve işe yaraması için dudaklarınızı kullanmalısınız kuzum.” Chanyeol kafasını sallayıp Baekhyun’un gözlerinden akan yaşları öpmeye başladı. Tao memnuniyetle ikiliyi izlerken gözüne arkadaki çocuk takıldı. Yüzünde garip bir gülümseme belirirken ince dudakları zevkle gerildi.
“Yokşa şende benim tadışımı mı beğendin bakiiiim? Şen mi yiycen bundan şonya beni, yiycen mi beni şen?” Chanyeol hala üzerinde oturduğu çocuğa bakıyordu şaşkınca. Az önce kahkaha atarken aklını çelmiş olabilirdi ancak onun ayırması gereken bir Sehun ve Jongin ikilisi vardı. Sehun’dan boy boy çocuklar yaparak onu kendisine âşık etmeliydi daha bu tombulun aklını çelmesine gerek yoktu.
Tam ayaklanmış gidecekken Baekhyun elinden tutup çocuğu çekiştirmeye başladı. Tao’nun önüne geldiklerinde uzun olanın ayağına çelme takıp yere düşürdü ve üzerine oturdu. Altında debelenen Chanyeol maalesef Baekhyun’u, bu ağırlığı, taşıyabilecek bir güce sahip değildi. Baekhyun korkusuzca tanrıya, bakıp isteğini söyledi. “Yüce tanyım eyey bu devin tadışına bakmama işin veyiyşen, onu şadece benim yapayşan dile benden ne dileyşen. Hey dediini yapayım hem de biy süyü inananın olşun diye heykeşi kandıyıyım. Biy süyü şevenin oluy. Şüpey Cünyıy amcalay gibi oluyşun hem Ne diyoşun bakim?”
Tao kafasını ters yöne çevirip Baekhyun’u görmezden gelince de tombul ufaklık koşarak Tao’nun oturduğu taht benzeri koltuğa yaklaştı. Kulağına doğru yaklaşıp fısıldadı. “Eyey bu devi bana veymeşşen üzeyine otuyuyum ve kimşeleyde beni kaldıyamaş anladın mı tanyı boşuntuşu!” Kafasını arkasında şaşkınca kendisini izleyen Chanyeol’e ardından yeniden Tao’ya çevirip konuşmasını sürdürdü. “Mu güşel devcik aytık menim. Şadece Menim, anlaştık mı?” Tao kafasıyla onayladıktan sonra ilk konuşan yine Baek oldu. “Mak menim şayşım bitiyoy gidip devcikle meslenmeliyim konuşmam moşuldu yesmen devşislikten cıkcıkcık!”
Baekhyun pis sırıtışlarla Chanyeol’e yaklaşırken Tao sınıfa duyurdu. “Bundan sonra siz piyer, parmağı Chanyeol’ü işaret ediyordu, Sadece ve sadece Baekhyun beyefendiye aitsiniz kuzum. Ve siz ölümlüler eğer Chanyeol beylere yaklaşmaya kalkarsanız sonunuz kötü olur kuzum.” Oturduğu yerden ikinci kez kalktı. Diğerlerine göre yüksekçe yerde duran tahtı her yeri rahatça görmesini sağlıyordu. “Bundan sonra, bir iki adım atarak öne çıktı, içinizden seçtiğim kişiler ölümlü olmanıza rağmen doğacak varislerimi taşımakla onurlandıracak kuzum.
Tao keyifle etrafındaki çocukları süzerken Sehun, Jongin’i dolabına sokmaya çalışıyor, Luhan Minseok tarafından masanın altına saklanıyor, Lay iyice küçülmüş Kris’in kolları arasından etrafı izliyordu. Öğretmen sınıftaki son gündemi kaçırmış oyuncakların arasında Baekhyun tarafından kıstırılmış mıncıklanan Chanyeol’ü izlemeye koyulmuştu. Şirinlik ötesi iki çocuğun atışmalarını izlerken sesi duyulmasın diye kapattığı ağzıyla kıkırdıyordu.
“Şimdi, mundan şonya Şehun falan yok anladın mı meni, unutucakşın onu.Şadece menimşin. İştediiyim saman tadışına makamiliyim. Hem mak tadışının etkişi geçince konuşmam mosuluyoy, tamam mı?
Dudaklarını uzatıp devi defalarca öptü ve her defasında bugüne kadar tattığı farklı esanslardan hangisine ait olduğunu tahmin etmeye çalıştı. “Mmmm… Şikolata deeyil.” Öper. “Mmmm… Badem deeyil.” Öper. “Mmmm… Vanilya deeyil.” Öper. “Mmmm… Şeybetli bişideşem o da deeyil.” Öper. “Mmmm… Devcik şoşu. Evet evet, ne olduuyunu bulama kaday şen benim devcik şoşumşun ve bu şoşu başkaşına veymeye kalkayşan şeni yiyim hem de tadışına bakmakla bıyakmam bu defa anlaştık mı devcik. Şen aytık benimşin!”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadece Benimsin! ( √ )
FanfictionBir kreş düşünün minik, şirin şeytanlardan oluşan. Ve onların garip dünyasına girmeye hazır olun ^^ Kapak tasarım: @VampirePhotoshop