Heechul iş dönüşü okula uğrayıp Sehun'u almayı planlıyordu. Bulduu her boşlukta oğluyla zaman geçirip her anına tanıklık etmek en büyük keyfiydi. Cep telefonunda öğretmenin numarasını görünce oğlunun sabahki halleri aklına geldi. Babasına küskün, Jongin'e tavırlıydı.
Kulaklığını takıp aramayı cevapladı. "Efendim öğretmenim, yoldaydım zaten hemen geliyorum. Jongin mi? Ah, anladım." Aracın klimasını açıp pencereyi kapattıktan sonra cevapladı Jongin'i. "Efendim tatlım, ne istiyorsun? Oooy, ağlamam Jongin, bebeğim. Az sonra yanında olacağım zaten, beni bekle tamam. Ağlama bebeğim, gidip yüzünü yıka ben hemen geliyorum."
Heechul gülümseyip telefonuyla başka bir numarayı aradı. "Alo, hayatım akşam yemeği için hazır mısın? Ben şimdi okula geçiyorum. Gelirken istediğin birşey var mı alayım? Görüşürüz."
Heechul aracını park edip okula girdi. Camdan kendisini gözleyen kocaman çikolata gözler üzerine atlarken Heechul ufaklığın sırtını sıvazlayıp ağlamasını kesmeye çalışıyordu. "Jongin tatlım ağlama ama artık. Geldim işte, anlat bakalım benim küçük yaramaz neden üsdü seni?"
Jongin yumuş yumuş elleriyle göz yaşlarını sildi. Kollarını yeniden Heechul'un boynuna sardı ve yanağından öptü. "Bebişimis beni babası olayak kabul etmiyoy yakışıklı seksisi aşkım. Kocaman dev gibi biy çocukla yatıp hamile kaldı ben iki dakka uyuyunca, inanabliyoy musun? Ona isin veymiyeceemi söleyince de sen benim babişim deeilsin sanane dedi. Beni kabul etmiyoy galiba annesi mi aklına giyip ayamısı bosmaya çalışıyoy yoksa? Ama aşkımısa engel olamaslay ki? Di mi?"
Heechul kahkaha atarak Jongin'in yanağına sulu br öpücük kondurdu. "Bebeğim bunun için mi ağladın sen? Ne demiştim ama ben sana, büyüyene kadar bekleyeceğiz ve sen bu sırada Sehun'umuza çok iyi bakacaktın. Ama böyle yaparsan Sehun'umla aran bozulur o zaman bende seni sevmem."
Jongin dolan gözleriyle kafasını Heechul'un boynuna gömdü. "Beni seviyosun ama di mi? Sehun'un tatlişkosundan bile çok seviyosun deeel mi?" Heechul yavaşça kucağındaki çocuğu bıraktı. "Hmmm sıralama yaparsak ilk sıra kesinlikle tatlişkonun olurdu bebeğim. İkinci sıra Sehun'umuzun ve sende üç numara olurdun."
Jongin saçlarını karıştıran adama bakıp dudaklarını büktü. "Bu kaday yakışıklı seksisi olmasan seni çoktan teyk etmiştim Heechul şi ama dua et mikemmel genleyin vay." Heechul yüksek sesle kahkaha attı.
"Benim gibi bir yaşlıyla zaman kaybetmektense neden daha mükemmel ve genç genlere yönelmiyorsun Jongin-ah? Bizim yakışıklı Sehun'umuz hakkında ne düşünüyorsun?"
Jongin parmaklarını saçlarına dolaşıp düşünürken arkasından Chanyeol ve Sehun geldi. "Merhaba babalık, ben senin yakışıklı oğlunun kocasıyım. " Eli Sehun'un minik karnına gittiğinde gururla gülümsedi. "Bu da bizim minik bebişimiz."
Heechul kaşlarını kaldırıp karşısındaki uzun çocuğa baktı. Oğlun kucak açıp kulağına fısıldadı, "Aşk hayatın en az benim kadar karışıkufaklık, oysa ben çoktan tatlişkon gibi ruh eşini bulduğunu düşünmüştüm." Sehun babasının omzuna kafasını koyup sessizce bekledi. Sonra kaşlarını çatmış kendisini izleyen çocuğa elini uzattı. "Merhaba ben Heechul, Sehun'un babasıyım ve sen?" Chanyeol kendisine uzatılan eli sıkıca tutup hızlı hızlı salladı. "Ben de Chanyeol. Genlerinin mükemmel olarak devam ettiğinden emin olacağım."
Heechul gülümseyip kafasıyla onayladı. Ardından kollarını göğsünde çaprazlamış ve dudaklarını sarkıtmış Jongin'e eğilip saçını öptü. "En kısa sürede görüşmek üzere tatlım. " Jongin'de koşup elinden tuttu. "En azından seyvise kaday götüymelisin beni cenmentil deel misin yoksa?"
Heechul çocuğa gülümseyip kafasını salladı. Jongin'i servise bindirdi ve aracına yürüdü. Omunda huysuzca kıpırdanan oğlunu araca bindirdi. Kemerini bağlarken sessiz sakin duran oğluna takıldı. "Ne o, iki aşk arası koşturmak ço mu yordu seni?" Sehun sürücü koltuğuna oturan babasına bakıp mırıldandı. "Tatlişkom tenden çooook çekmiş gibi gibi babiş. En asından ben başkatının tevdiiine yan gösle bakmadım. İnanamıyoyum babiş tana natıl gelinine atılıytın, natıl?"
Heechul güldü, kahkaha attı."Sadece oğlumun biricik aşkına, onun kıymetlisine iyi davrandım bebeğim. Ama biliyorsun ki biz ve bizim muhteşem genlerimiz."
Sehun elini karnına koyup mırıldandı. "Babiş kaynımdaki bebişimde bisim gibi muhteşem genleyle mi dovcak? Jonginim, şikolata şelalem ile yaptıımıs gibi olmadı ama bu kes. Biylikte yatmışız aynı ten ve tatlişkom gibi."
Heechul daha da sesli gülerken daha fazla dayanamayacağını düşünmüş olacakki penceresini açtı. "Bebeğim bana biraz izin ver. Bu konu hakkında seninle konuştuğuma emin olacağım." Sehun radyoda çalan şarkıya eşlik ederken eve geldiler.
Evlerinin önündeki kırmızı araba misafirlerinin erkenci olduğunu gösteriyordu. Sehun babasının elinden tutup kapıdan içeri girdi. Heechul oğlunun çantasını ve ceketini çıkardı, ardından kendisi ceketini çıkardı. "Önce lavaboya gidiyoruz küçük bey." diyerek oğlunu lavaboya yollarken ellerindeki eşyaları karısın verdi.
Sehun tatlişkosuna kocaman bir öpücük verdikten sonra ellerini yıkadı. Genç kadın eşi ve çocuğunu kısa sürede hazırlanıp gelmeleri konusunda uyardı. Yeni kıyafetlerini giyen baba oğul gülümseyerek misafirlerinin karşısına çıktı.
"Beklettiğimiz için kusura bakmayın, hoşgeldiniz." O sırada yüksek sesle bağırarak karşılarına çıkan çocuk ikisinide şaşırtmıştı.
"İnanamıyorum biricik aşkım ve bebeğimin anneside buradaymış, hey meraba babalık!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadece Benimsin! ( √ )
FanfictionBir kreş düşünün minik, şirin şeytanlardan oluşan. Ve onların garip dünyasına girmeye hazır olun ^^ Kapak tasarım: @VampirePhotoshop