Yıl 1985...
"Şu merdivenler her defasında tozlanıyor. Üvey kardeşlerim Sussie ve Nikki'nin yerine buraları süpüren hep ben oluyorum. Su getir Nina! Burası hâlâ tozlu Nina! Hayır, sinirli değilim zaten ses çıkartamam da. Tüm bunlara boyun eğmek zorundayım. Bir gün babam dönecek ve beni kurtaracak. Ben mi? Şu her zaman eziklenen küçük kız. On sekiz yaşımda olmama rağmen eğlenemiyorum. Benim hayatım ev! Her şeyim temizlik! Bizim evden her zaman bağırışmalar duyulur. Üvey kardeşlerim benden nefret ediyor. Üvey annem Rebbeca ise beni evden atmaya çoktan gönüllü."
O gün yağmur yağıyordu. Hava çok kapalıydı. Burası Detroit. Alışkın olduğum bağırışmalar tekrar başladı. Ne olduğundan haberim yoktu. Sadece bana öfkeyle gelen üvey annem ve kardeşlerimi görüyordum. Nikki'nin elinde altın bilezikler vardı.
- Bunu senin yatağından bulduk, pis hırsız!
- Aşağılık şey!
Kekelemekten konuşamıyordum, bunu ben yapmadım! Hayır bu bir iftira!
Üvey annem beni dinlemeden eşyalarımı toplayıp dışarı attı.
- Defol bu evden!!
En azından eşyalarımı bavula koymayı akıl edebilmişti. Yeni evim sokak olacaktı. Bavulun üzerine oturup ağlamaya başladım. Uzun bir süre kalakaldım. Ben utangaç ve sessiz biriydim, sokakta yaşayamazdım.
Ayağa kalkıp yürümeye başladım, kalacak bir yer aradım. Sonunda terk edilmiş bir inşaat buldum. Sönmüş bir ateş vardı ve yanında da bir çakmak. Şükür ki yağmur durmuştu. Ateşi yakmaya çalıştım, hava kararıyordu. Bir müddet ateşi izledim. Sessizliği bozan 18-20 yaş görünümlü altı zenci oldu, öfkeliydiler. Bana yerlerini çalan hırsızlardan pek hoşlanmadıklarını söylediler. Çaresizce oradan uzaklaştım, karşı tarafa geçtim. Hâlâ ağlıyordum. Sesimi duyan az önceki gençlerden biri yanıma oturdu. Soğuk bir tavırla:
- Neden evine gitmiyorsun ?
- Şey... Benim evim yok ki.
Sanki sıradan bir şeymiş gibi umursamadı. Yine sessizlik oluştu ve sonunda:
- Bizimle kalmaya ne dersin?
- Kimseye rahatsızlık vermek istemem.
- Biz sokakta yaşıyoruz dostum. Bunun rahatsızlığı mı olur? Haydi gel.
Çok çekiniyordum, korkak adımlarla az önceki inşaata girdim. Yemek yiyorlardı. Sessizce bir köşeye oturdum. Benimle konuşan çocuk:
- Benim adım Stanley ya sen ?
- Ben Nina memnun oldum.
- Neden sokaktasın?
- Üvey annem ve kardeşlerim yüzünden. Bana iftira atıp beni evden kovdular.
- Demek yenisin. Buradaki herkes neredeyse seninki gibi nedenlerden dolayı burada. Bak şuradaki Marshall, onu da annesi evden kovdu ve yanındaki Haymich çok isyan eder. Thomas fazla komik değildir. En iyi dostum Will o hep eğlencelidir. En arkadaki ise Rachel, sanırım en küçüğümüz o.
Anlayamadığım bir sıcaklık oluştu, yani sanki buraya aitmişim gibi. Henüz kimseyle konuşmasam da buradakilere içim çabuk ısındı. Bir evsiz ne kadar cömert olabilirdi ki ?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hiphop Ve Sokaklar
Aktuelle Literatur" Benim hayatımı değiştiren rap oldu, sokak değil..."