ECE

Değişim

Kendimi tanımaya başlıyordum yavaş yavaş. Biraz şaşkın, biraz öfkeli...

Cüneyt'in nasıl göründüğünü biliyordum artık. Ya da Gece'nin bu sürede nerede olduğunu...

Kafamdaki çipin yan etkilerine karşı aldığım ilacın, saç rengime kadar bütün yüzümü değiştirdiğini de biliyordum. Ama henüz aynaya bakmaya cesaret edememiştim.

Her şeyi öğrenmem yaklaşık 4 saatimi aldı.

İlk saat:
Cüneyt karşıma oturdu. Tahmini olarak 25-27 yaşlarında olmalıydı. Pek yakışıklı sayılmazdı ama çirkin de değildi.
Saçları kahverengi, gözleri maviydi. Yüzünün benim açımdan sağ alt kısmında biraz büyükçe bir yanık izi vardı. Bu yanık izi olmadan önce kesinlikle güzel bir yüzü varmış diyebilirdim. Saçlarının şekli ve duruşu onun yakın bir tarihte askerlik yapmış olduğunu düşünmemi sağladı.

Ona tarihi sordum. Uyandığım tarih 11 Ocak 2031 Cumartesi idi. Bana olan biteni anlatması gerektiğini söyledim. Her şeyi bütün ayrıntılarıyla bilmediğini ama bildiği kadarını anlatacağını söyledi.

Ben komaya girdikten sonra babam İsviçre'de bulunmuş olup test edilemeyen çipin varlığını öğrenmiş. Hemen oradaki profesörle irtibata girip benim üzerimde test edebileceklerini söylemiş. Ancak profesör bunun yasal olmadığını söyleyerek babamı reddetmiş. Babam araştırmaya devam ederken aynı çipin Türkiye'de illegal olarak yapıldığını öğrenmiş. Ve olması gerekenden çok daha yüksek bir miktar para için adamlarla anlaşmış.

Aradan 7 yıl geçmesine rağmen hâlâ uyanmayınca, adamlar babamın onları kandırdığını ve benim aslında uyanık olduğumu düşünmüşler.

Babamın vurulduğu gün odada yalnızca Cüneyt, babam ve Gece yokmuş. Onlardan ayrı bir adam daha varmış ve babamı öldürmek için gelmiş. Babamı kendisinin öldüreceğine söz vermesine rağmen Cüneyt, babamın aslında kimseyi kandırmadığını anlamış ve adamın babamı vurmasını engellemeye çalışmış.

Ancak adam babamı vurmuş, Cüneyt'i de vuracakken Gece çığlık atmış. Bu yüzden Gece'yi bayıltıp sürüklemiş. O sırada Cüneyt onu kapının dışında bekliyormuş. Adam dışarıda Cüneyt kaçtı sanıp bakınırken, Cüneyt silahın kabza kısmıyla adamın kafasına vurmuş.

Adam ölmüş ancak Cüneyt Gece'yi alıp yatağa yatırdıktan sonra başında uyanmasını beklemiş. O zamanki kardeşini yerde baygın görüşü nedeniyle olan dehşet duygusu babamın vurulduğunu ona unutturmuş. Ve ancak çok uzun süren saatlerden ve babamın yeterince kan kaybetmesinden sonra aklına gelmiş. Ama artık çok geçmiş.

Annemi sordum. Beni neden öldürmeye çalıştığını merak etmiştim.

Bilmediğini söyledi.

Uzunca bir süre kendisi ve Gece'nin nerede olduğunu sordum.

Kendisi askere gitmiş ancak burada yaşananlardan sonra Gece'ye zarar gelmesinden korktuğu için askerliğini bedelli yapmak zorunda kalmış. Söz konusu kardeşinin canı imiş çünkü.
Ona hak verdim. Gece de Cüneyt'in askerlik yaptığı bu kısa süre için, yakın bir arkadaşında kalmış.

Cüneyt'e bu işlere nasıl bulaştıklarını sordum.

Anlaşılan babaları pek de iyi biri değilmiş ve tefeciye yüklü bir miktar borcu varmış. Babası borcunu ödeyemeden intihar edince tefeciler bu iki kardeşi almış ve kendileri için, babasının borcu olacak miktarı karşılayana kadar, çalıştırmış. On yıldır bu bataklıktalarmış. Ancak geçtiğimiz aylarda, patronları ölünce isyan çıkmış ve polisin eline, hepsini hapse tıkmak için koz vermiş olmuşlar. O sırada Cüneyt askerde ve Gece arkadaşında kaldığı için ucu onlara değmemiş.