Taehyung eve geldiğinde annesi sessizce onu eve aldı.
İlk annesini bir yerinde birşey olup olmadığını anlamak için güzelce süzdü, sonra sordu.
-Sana bir şey yapmadı değil mi?
-Benim bir şeyim yok merak etme.
-Emin misin anne?
-Eminim Taehyung, sen odana git ve hemen uyu yarın okulun var, saat çok geç oldu.
Onayladı Taehyung ve yavaşça odasına gitti.
Üstünü değiştirip yatağa yattığında bir süre Jungkooku düşündü.
O da tanımıştı, okulda bir kaç kez basketbol oynarken görmüştü onu. Hatta gördüğünde hayranlık hissetmişti ona. Jungkook okulda fazlasıyla popüler birisiydi. Dış görünüşünden dolayı çok fazla övgü aldığına da emindi. Onun gibi olmayı, onun kadar özgüvenli ve sevilen birisi olmayı çok isterdi Taehyung.
Bunları düşünürken fazlasıyla şaşırdı. Jungkook neden onun gibi birisiyle konuşmuştu ki, sokağın ortasında zavallı gibi ağlayan birisiyle neden ilgilenmişti.
Muhtemelen sokakta ondan başka kimse olmadığı ve ağladığı için olduğunu düşündü. Pek fazla umursamayarak uykuya daldı.
.
.
.
Kesit kesit atmayı seviyorum :)
Neyse umarım okuyucu sayısı yakında artmaya başlar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
THANKS // Taekook
FanfictionKaranlık bir oda da karanlık bir ışıktım ben. Kendini bile zar zor aydınlatan bir ışık. Sen ise fazlasıyla parlaktın, kör edebilecek derece parlak ama bir o kadar da güzel. Ve ben ilk defa canımın yanmasını bu kadar çok istedim hyung.