Ders biyolojiydi ve Taehyung fazlasıyla sıkılmıştı. En arka sırada olduğu ve önünde uzun bir çocuk oturduğu için hoca onu göremezdi. O da telefonunu açtı, tumblr da gezmeye başladı, sonra Instagrama girdi. Instagramdayken aklına Jungkook geldi ve hesabını aradı. Hesabı tahmin ettiği gibi gizli değildi, o da hemen girip fotoğraflarını incelemeye başladı.
Fotoğraflara baktıkça Jungkook'un ne kadar yakışıklı olduğunu daha da fark etti. Beş bin takipçisi vardı. Fotoğraflarıda baya beğeni almıştı. Altlarına da bir sürü güzel yorumlar vardı.
Jungkook'u çok kıskandı. Onun gibi olmayı cidden çok isterdi, onun gibi etkileyici, yakışıklı ve güçlü birisi olabilmeyi. Özellikle güçlülük tarafını çok isterdi Taehyung. Jungkook gibi olabilseydi babasına karşı çıkabilir annesini de koruyabilirdi.
Bazen düşünüyordu;
Neden? Neden değişemiyorum? Neden güçlü olamıyorum? Neden her şeyden bu kadar zevk almıyorum? Neden kendimi 10'larca kez öldürmeye çalışıyorum? Peki neden her seferinde de başarısız olup bu hayata devam etmek zorunda kalıyorum?
Bu soruların tek cevabı 'korku'. Korkaktı Taehyung, hemde fazlasıyla. Değişmekten, kendisini ve annesini korumaktan çekinen büyük bir korkak.
Tek başına bir şeyleri değiştirmeye çalışmaktan korkuyordu. Yanlız yapmaya gücü ve cesareti yoktu, onunla birlikte bu değişime yardımcı olan herhangi bir arkadaşı da yoktu. Bu içini hüzünle kapladı ve her zaman olduğu gibi yine vazgeçti. Yine o hakaretler, dayaklar yediği hayatına devam etmeye karar verdi. Galiba babası ölene kadar da buna sabretmeyi düşünüyordu.
Bunları düşünürken aynı zamanda hala Jungkook'un fotoğraflarına bakıyordu. Ve yanlışlıkla eli bir fotoğrafın beğeni tuşuna bastı. Bunu fark ettiği an telaşla beğeniyi geri aldı. Bir iki dakika beğeniyi görmüş müdür diye düşündü. Ama ders saatinde oldukları için telefonuna bakmadığını ve bildirimi görse bile Taehyung'un olduğunu anlamayacağını düşünerek kendini avutmaya çalıştı.
Daha da işleri berbat etmemek için instagramı ve telefonunu kapatıp cebine koydu.
.
Jungkook aslında Tarih dersini severdi. Ama bugün aklı Taehyung'a takılmıştı ve derse bile odaklanamıyordu. Taehyung'u fazla düşünmeye başlamıştı. Daha gecenin birinde tanıştığı bir çocuğu bu kadar düşünmesi canını sıkmıştı ama düşünmeden de duramıyordu.
Jungkook cam kenarında en köşede oturuyordu bu yüzden hoca onun bu dalgınlığını fark etmemişti. O da kafasını dışarıya dikmiş gökyüzünde bulutları inceliyordu, aynı zamanda da Taehyung'u düşünüyordu. O anda telefonu titredi. Telefonunu ceketinin cebinden çıkarıp açtı ve gelen bildirime baktı. Instagramdan geldiği için ilk umursamadı. Ama tam bildirimi silicekti ki fotoğrafını beğenen kişinin kullanıcı adı dikkatini çekti. Bu az önce Taehyung'un hesabını arıyorken ki bulduğu hesaptı. Heycanla bildirime tıkladı ama bildirim sadece instagramın ana sayfasını açtı. Bildirimlerin geldiği bölümü bir kaç kez yeniledi ama beğeni yoktu. Jungkook beğeninin geri alındığını anladı ve kıkırdamaya başladı. Çünkü bu kişinin Taehyung olduğunu anlamıştı ve Taehyung onun hesabına girip fotoğraflarına bakmış, bunları yaparken de yanlışlıkla beğeni atıp geri silmişti. Taehyung'un o an ki halini hayal edince şirin buldu ve sırıtmaya devam etti. Bir dahakine fotoğraflarına bu kadar kolay bakamasın, yanlışlıkla beğeni atıp sonra silemesin diye piç smile eşliğinde hesabını gizliye aldı Jungkook.
Bu çocuk pek bir şey yapmadan bile Jungkook'u etkilemişti ve Jungkook bundan hem mutlu hemde biraz rahatsızdı. Ama şu anlık o rahatsız tarafını susturdu ve Taehyung'un hayal ettiği o şirin haline sırıtmaya devam etti.
.
.
.
.
Kaç gündür yb yazamadım ve hikayem sıralamadan düşmüş, ne hoj -_-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
THANKS // Taekook
FanficKaranlık bir oda da karanlık bir ışıktım ben. Kendini bile zar zor aydınlatan bir ışık. Sen ise fazlasıyla parlaktın, kör edebilecek derece parlak ama bir o kadar da güzel. Ve ben ilk defa canımın yanmasını bu kadar çok istedim hyung.