Love-impaired // Markjin

‡17‡

U-uhm.. Üzgünüm :(

*Yazım yanlışlarını düzelttim heyecanlanmayalım.

•••••

Ellerimi masanın üzerinde birleştirmiş hissedarların gelmesini ve toplantı odasının dolmasını bekliyordum. Bunun için herkesin onaylaması gerekiyormuş falan.

Anlaşma ve avukat karşındaydı. Elindeki kalemin çevirerek son kez kontrol ediyordu. Bu kağıt parçası hayatımı bitirebilir veya yeni den başlatabilirdi.

Mark, ona artık hyung demek istemiyorum, sabahtan beri rahat olmam ve baskı altında hissetmemem için zırvalayıp duruyordu. Aptal, öğrenmediğimi sanıyor. Ama her şeyin bir cezası vardır değil mi?

Elimin üstünde hissettiğim elle aynı anda telefonum titremişti. Elimi çekip ayağa kalktım ve odadan çıkıp telefonu açtım.

" Geldin mi? Tamam orada bekle sen, ben gelmen gerektiğinde sana mesaj atacağım. " Aynı anlaştığımız gibi yapmıştık, tek yapmamız gereken oluruna bırakmaktı artık.

Aslında bu kadar ileri gitmeyecektim ama o beni kullandı değil mi? Bunu hakediyor. Derin bir nefes alarak odaya geri girdim. Her şey hazırlanmış gibi görünüyordu.

Mark ellerini bir kaç kez birbirine vurarak sessizliği sağladı, o sırada bende yerimi almıştım. Avukat elindeki kağıt ve kalemi bana uzattı.

" Bay Park hisselerini Bay Tuan'a devretmek istedi, sizinle ilgili hiçbir sorun olmadığını düşünerek bu kağıdı hazırladım. Bir değişiklik olmayacağıyla ilgili güvende olabilirsiniz. "

Gülümseyerek söylediğinde bir kaç fısıldama ardından herkes susmuştu. Kağıdı alıp biraz inceledikten sonra havaya kaldırıp herkesin dikkatini kendime çekince, kağıdı ortadan ikiye yırttım.

Mark şaşkındı, herkes şaşkındı. Avukat beğenmediğim bir şey olup olmadığını soracak gibi duruyordu. Ayağa kalkıp ellerimi cebime yerleştirdim.

" Bu anlaşmayı kabul etmemek için bazı nedenlerim var. Sizde öğrenmek ister misiniz? " Verecekleri cevap pekte dinlediğim bir şey değildi. Bilgisayarla ilgilenen çocuğa el işareti yapıp sesi açmasını sağladım.

İki tane ses kaydı almıştım. Birincisi Bambam, ikincisi ise Jackson'du. Anlaşılmaması için üzerinde biraz ses efekti oynaması yapmıştık. Cam kenarındaki yere yaslanıp kollarımı önüme bağladım.

" Mark cidden kendi çıkarı için karşısındakileri düşünmeyen birisi. Küçüklüğünden beri hırs ile büyüdüğünü biliyorum ama bu kadarını yapacağını hiç düşünmemiştim.

Babasının hasta olduğunu ve onun ölmesi için çalıştığını kimse bilmiyordu. Babası ölmeden önce, kardeşi Bay Park'ın mirastan pay sahibi olacağını bildiği için onunla yakınlık kurup şirketi üstüne tamamen aldıktan sonra onu bir kenara bırakmayı planlıyordu.

Yakınlık kurduktan sonra tekrar düşünmedi bile, sadece istediği şirketti. Babasının ölme olayı biraz uzayınca bir hemşire tutup ilaç verdirdiğini gördüm. "

Ses kaydı bittiğinde ekranda hastanenin kamera kayıtlarından aldığımız videoyu ve hemşirenin kuşkuluca odaya girdikten 5-10 dakika sonra babamın odasına giren bir kaç doktor görülmüştü.

Ardından ikinci ses kaydını başlatırken herkes şok içinde kalmıştı.

" Bay Park benim yakın arkadaşlarımdandı. Herkes bunu biliyordu ve onların eviyle fazla içli dışlıydım. Bir gün Jinyoung yokken evlerine gitmiştim. Bayan Tuan beni kenara çekerek buradan gitmem gerektiğini, aksi takdirde ailemle tehdit edeceklerini söyledi. Ben de zorla geri dönmek zorunda kaldım, para teklif edip susturmaya çalışmalarını da eklemek gerekir. "

Derin bir nefes verip çoğalan fısıltıları izledim. Elimi yavaşça masaya vurup onları susturdum.

" Şimdi siz benim bu adama hisselerimi verme doğru buluyor musunuz? Şahsen ben hem şirketi hem de sizin geleceğiniz için bunu doğru bulamıyorum. Bu kadar yalancı ve çıkarcı bir insana güvenemem, bu yüzden hisselerimi devretmiyorum. "

Kapıya doğru yaklaştığımda üzerimdeki sinirli bakışları hissetmiştim. Ama korkamazdım, buraya kadar gelmişken şimdi olmazdı.

" Doğru bir karar verdiğimi düşünerek yeni müdürümüzü size tanıtmak istiyorum. Ayrıca kendisine hisselerin %20'sini verdiğime dair bir belge hazırlanmasını istiyorum. "

Kapıyı yavaşça açıp, gülümseyen yüzün görüş alanımıza girmesine izin verdim.

" Yeni müdürümüz, Jackson Wang'ı selamlayın lütfen. Şirket bundan sonra ona emanet edilmiştir. Tekrar bir sorun çıkmayacağını düşünüyorum. Sorunuz yoksa eğer, toplantıyı burada bitiyorum. "

" Bay Park! " Jackson'ın da kolundan tutarak odadan çıkacakken duyduğum ses beni durdurmuştu.
Yüzümü ona çevirmemle kurnaz iş adamı alaylı bir gülümsemeyle devam etmişti.

" O size yakınlaşmaya çalıştıysa, sizin bunu farketmeyip bu zamana kadar saklama nedeniniz neydi? Yoksa siz, ondan hoşlanıyor musunuz? "

Damağımda şaklattığım dilim yankıalanacak bir ses çıkardığında aynı onun gibi alaylı bir gülüş bıraktım. Tok sesim zaten kasvetli olan şu ortamda çıkmakta zorlanırken güç bela boğazım temizledim.

" Her şeyin yeri ve zamanı olduğunu bilirsin değil mi? Şimdi otur ve nerede kiminle konuştuğunu sorgula. Özellikle de kim olduğunu öğren ve ondan sonra laf edeceksen et. "

Bunun ardından kimse tekrar bir şey deme cesaretini bulamamıştı. Çünkü cevabım açık ve netti.