Beş

690 75 144
                                    

Taehyung, tekrar o diri asaletiyle odaya giriş yaptığında komutan, ayağa kalkmıştı. Başı dik, deli rüzgar geçse tozdan bile korkmadan kapatmayacağı o iri gözler, omuzlarını gram eğmeyen komutan Kim, bakıldığında okulda da böyleydi aslında. Taehyung geciktiği için çok fazla inceleyememişti ancak, hatırlatmaya çalıştığında gerçekten de karşısında duran o yakışıklı adamdı.

Adamın her adımında sanki yerdeki tahta parke çatlayacakmış gibi bir hiss veriyordu. Ve her yakınlaşmasında Taehyung kalbinin ağzından çıkacağını hissediyordu. Öyle güçlü, öyle körkmaz, heyecanverici gözüküyordu.

Taehyung her ne kadar bunun bir rüya olduğunu kabul etse de, komutanın etrafa saçtığı aura bunun tam aksini gösteriyor gibiydi. Daha yeni eline ve saçları arasına o iri dudaklarından bıraktığı öpücük derisini yakıyor, utanmasa duman olur, ateş saçardı. Öyle sıcaktı.

Ancak komutan her yaklaştığında sadece öpülen yerler değil, Taehyung, tümüyle yandığını hissediyordu. Yüzünde endişeli bir ifade vardı ve rüyada sevgili oldukları için nasıl davranması gerektiğini bilmiyordu. Fazla gergindi ve adamın bu tuhaflığını anlamasını istemiyordu.

Doğal davranma kararı almıştı, zaten rüyadaydı ve ne olacaksa uyandığında diğer rüyalar gibi hatıra olarak kalacaktı. Sevgili rolüne girebilirdi. Uzun zamandır hayatında olmayan ilişkinin tadını en azından rüyasında çıkarabilirdi. Bu yüzden derin bir nefes aldı. İçinde olan tüm bu yangınları umursamadı ve komutana yaklaşıp kollarını uzatarak sarıldı. Gözlerini kapattı ve o güzel sahiblenme hissinin tadını çıkardı. Hoştu. Komutan Kim'in ona karşılık verip ince beline kollarını sarmasıyla bu hiss daha da hoş olmuştu.

"Umarım hatanı anlamışsındır" Komutan yüzünü küçük olanın boynuna gömüp öpücük bıraktığında titremesine engel olamamıştı Taehyung. O sırada Seokjin gülümsemiş, tekrar bir öpücük almış, kokusunu içine çekmişti.

Utanmıştı o sırada Taehyung. Bu özel sahipleyici duygular onu utandırsa da hoşuna gitmişti. Özel olmak, birisine ait olmak, birisinin sana ait olması, hele bu asil komutan yakışıklı Kim Seokjin olunca, ayrı bir hoştu. Taehyung bunun rüyayla sınırlı kalmasına üzülmüştü. Öğretmeni olmasaydı, onunla gerçek hayatta da sevgili olmak isterdi.

"Özür dilerim," demişti Taehyung da ardından kollarını açarak komutandan uzaklaşmış, ancak Seokjin bırakmadığından yüzleri aynı hizaya gelmişti. "Bir daha böyle birşeyin tekrarlanacağını sanmıyorum" Uzun parmaklarını saçının arkasındaki bağlı olan yaraya dokundurdu. "Ben dersimi aldım" dedi dudaklarını bükerek.

Tam o sırada komutan sevgilisinin üzüntüsüne dayanamamış, küçük çocuklar gibi büzdüğü dudaklarından bir öpücük çalmıştı. Taehyung hissettiği sıcaklıkla bir an afallasa da düşmemek için komutanın göleğinin kollarından sıkıca tutunmuştu. Oysa kısa bir öpücüktü bu. Taehyung her ne kadar şimdi uyanacağını düşünse de uyanmamıştı. Kapattığı gözlerini açmış, ona gülümseyerek bakan komutanını görmüştü aynı yerde.

"Sen utandın mı?" Seokjin onun yanakları al olmuş yüzünü görünce gülümsemişti. Taehyung tam olarak nasıl bir behane uydurabileceğini düşünürken  komutan sağ elini sevgilisinin belinden çekerek çenesine getirmiş, utandığından sarktığı başını kaldırmıştı. "Alışamadın mı hala?"

Taehyung ne demek istediğini anlamasa da başını hızlıca sallamıştı. En azından Bay Kim durumu kendince kurtarmıştı.

Tarih, anıları meydana çıkarır✓ (TaeJin) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin