Herkes hayatında bazı önemli kararlar alırlar.Selene de hayatında önemli bir karar almıştı 15 yaşında evi terk ederek..
Bazılarımız aile konusunda çok şanslıdır bazıları ise çok şanssız Selene de o şanssız ailenin içerisinde yer alıyordu.
13 Eylül 2013
Her şeyin boka sardığı gün.Selen'nin babası araba kazasında ölmüştü.Çok sıkıntılı zamanları olmuştu.9 yaşında bir kız çocuğunun babasını kayıp etmesi,çok acı.Psikologlara tedaviye gidiyorlardı annesi ile iyi geçirdi aslında yani bir nevi gerçekleri öğreniyordu.İnsanların;doğup, büyüyüp,evlenip tekrardan çoğalıp,yaşlanıp sonra ölmelerini öğrenmişti.Her insanın doğası gereği ölümü tadacağını öğretilmişti Seleneye.Zaten ona bu söz aklından hiç kazınmayacak şekilde yer almıştı.Babasının tabutu üzerinde ''Her fani,bir gün ölümü tadacaktı" yazıyordu.İstese de aklından silinmeyecekti.
Üvey babası vardı ve üvey kardeşi olmuştu.Mutlu bir aile tablosu vardı evlerinin her köşesinde oysa,Selene için öyle değildi.
Bugün diğer günlerden farklı idi.Selene üvey babası ile evde tek başına idi.Annesi kardeşinin toplantısına gitmişti okuluna.
-Cahit amca,annem kaçta gelecek.dedi Selene.
Üvey babasının ismi Cahitti.Hiçbir zaman baba,Babam diyememişti.Her zaman ismi ile hitap ediyordu üvey babasına.Çünkü babası ölmüştü,her insanın bir babası olur birden fazla değil.
-Öğle sonuna kalabilir belki demişti annen,Selene.
-O zaman ben kahvaltılık bir şeyler hazırlayayım,önce duş almam lazım ama sonra gelir kahvaltı yaparız olur mu ?
Cahit'in ilk defa aklından sapıkça şeyler geçmişti çünkü üvey kızı karşısında şort ile duruyordu.
-Tabi Selene olur ben beklerim seni hadi işini hallet,dedi.
-Tamam ama dur çay suyu koyayım da hazır olsun ben gelene kadar,dedi Selene.
Selene mutfağa giderken üvey babasının onu gözleri ile takip ettiğini hissetti aslında ilk defa böyle bir şeyi düşünüyordu.Daha sonra aklından silmeye çalıştı o fikri ve çay suyunu ocağa koyup banyoya geçti.
Cahit kendisine engel olmaya çalışıyordu,böyle bir şey düşünmesinin bile kötü olduğunu bildiği halde düşünmeye devam etti.Daha sonra çok sessiz şekilde banyoya doğru hareket etmeye başladı.
Selene ergenliğine girmiş yetişkin bir kızdı.Annesi ona bu dönemde neler yaşayacağını neler olacağını hepsini anlatmıştı.Bu olacak şeylerden korkmamasını söylemişti anlatırken.Ve Selene her şeyi öğrenmişti.Çünkü birkaç hafta sonra annesinin dediği gibi ilk kanaması olmuştu.Ve korkmadan güzel bilgili,tedbirli şekilde geçirmişti.
-Hayır,hayır,hayır ben ne yapıyorum böyle o benim üvey kızım iyice saçmaladım kendine gel Cahit,dedi kendi kendine.
Selene duştan çıkıp odasına giyinmeye giderken.Cahit de odasına doğru gitmişti.Ve üvey kızını röntgenlemeye gelmişti.O arada Selene banyoda sütyenini unutmuştu hızlı bir şekilde suluğu ile kapıya yöneldi.
-Cahit amca,ne yapıyorsun burada!!! (Biraz sert çıkmıştı sesi)
Cahit eli ayağı bir birine dolanmışt,kıpkırımızı olmuştu.
-Odamdan çorap almaya geçiyordum dedi.(Başka aklına bir şey gelmemişti)
Selene korkmuştu sabah ki mutfaktaki düşünceleri geldi aklına sonra.
-Duymadın mı,duştan şimdi çıktım kapıyı hatta yanlışlılıkla sert kapandı.
Cahit kızının onu dikizlemeye geldiğini,bildiğini düşündü ve ne diyeceğini bilemedi.
-Yeni aldığım ayakkabı koku yapıyormuş kızım,duydum tabiki de çıktığını o yüzden geldim ayaklarımı yıkayıp o şekilde yeni çoraplar giyeyim diye,dedi.(O kadar kısa süre içersinde aklına bu gelmişti,inanmasını umuyordu)
Selene inanmıştı üvey babasının dediği sözlere.Banyodan sütyenini koynuna sokup odasına geçmişti.
-Ah ulan Cahit az kaldı yakalanıyordun demedim yanlış yapma diye düşündü içerisinden,Cahit.
Selene hala üvey babasının neden öyle bir şey yaptığına takmıştı ama sonradan inanmıştı söylediklerine.
Kahvaltıyı hazırlamıştı çok kısa sürede becerikli bir kızdı Selene elinden her iş geliyordu nerede ise çünkü babasını kayıp edince annesi ile birlikte evdeki bütün işleri beraber yaparlardı.
-Cahit amca,kahvaltı hazır çayını dolduruyorum,diye seslendi.
Cahit yaptığı şeyden çok utanıyordu nasıl bakacaktı üvey kızının yüzüne artık.Bu düşünceleri aklından atamıyordu.
-Tamam kızım geliyorum doldur sen,dedi Cahit.
Ne Selene konuştu nede Cahit kahvaltı boyunca ikisi de sadece yemeklerini yediler.
-Ben bugün evde olacağım,dedi Cahit.
-Tamam sorun değil bende spora gideceğim bugün kızlarla biraz sonra hazırlanır çıkarım,dedi Selene.
Sonra yine bir sessizlik oldu.Bir insanı vefat eder cenaze evine gidersiniz de hani kimse konuşmaz sadece vefat eden kişini eşi dostu ağlar diğer insanlarda sessizce durur ya aynı onun gibi bir sessizlik vardı masada.
Selene'den önce kalkmıştı üvey babası masada.Odasına geçmişti.
Selene sofrayı kaldırmıştı,bulaşıkları makineye akıtmıştı.Üstünü değiştirip.
-Cahit amca, ben çıkıyorum diye seslendi üvey babasına anahtarlarını alıp çıktı.
Cahit inançlı bir adam değildi çok fazla ama Tanrı'ya inanıyordu yaradan olduğuna çünkü ucu açık bir sürü sorusu vardı cevaplayamadığı din hakkında.Aklına şeytanın girdiğine inanıyordu onun yaptırdığına bu şeyleri düşünmesine şeytanın neden olduğunu düşünüyordu.Kendisinden nefret etmeye başlıyordu yavaş yavaş Cahit.
Bugünden sonra üvey kızına artık onu nasıl elde edeceği günlerden habersiz,bilgisayarının başına geçip işlerini yapmaya başlamıştı.
Selene kız arkadaşları ile buluşmuştu.
-Kızlar saçlarım nasıl olmuş,dedi Selene.(Saçlarını örmüştü)
-Kızım gel şu saçlarını kestirelim biraz çok uzunlar yaa kıskanıyorum dedi,Ahsen.
-Ahsen yaa kıskanma kızım senin saçların kısa diye hepimizin kısa mı olması gerekiyor?
-Ayyy bana yakışıtığı için kısa saçlarım,dedi Ahsen.
Çok fazla konuşmadılar aslında stabil bir konuşmaydı Ahsenle konuşması her defasında diyordu saçlarını kestirmesini.Hep beraber Ahsen'in babasının arabasına bindiler ve spor salonuna gittiler.
Cahit'in aklında hala sabahki yaptığı o nefsine engel olmayışı vardı bir türlü atamıyordu zihninden bu düşünceleri ne yapacağını da bilmiyordu.
Selene spordan geldiğinde üvey babası mutfakta kahve yapıyordu kendisine.
-Heyy ben geldim diye bağırdı kapıdan girerken,Selene.
-Hoş geldin Selen,nasıldı spor dedi,Cahit.
İlk defa Selene neden sorduğunu merak etti normalde sormazdı hoş geldin der git duşunu al terli terli hasta olmaz derdi bu sefer sadece muhabbet amaçlı sorar gibi sorduğunu düşündü.
-Yorucu idi,her zaman olduğu gibi yine çok terlettiler,dedi Selene.
Spor kıyafeti vücut hatlarını çok fazla belli ediyordu birde terli olduğu için yapış yapıştı.Cahit engel olamıyordu üvey kızının vücuduna bakmaya.
-Çok fazla terlemişsin,git ılık bir duş al kendine gel,dedi Cahit.
Tamam dercesine başıyla onaylayıp banyoya gitti Selene.
Cahit çok fazla düşünmek istemedi çünkü çok kötü oluyordu.Odasına çekildi eşi gelene kadar çıkmadı.
Bu sabahı unutmak için başka işlere verdi kendine.EN KISA ZAMANDA DEVAMI GELİYOR VOTE ATMAYI LİSTENİZE ALMAYI UNUTMAYIN TEŞEKKÜRLER 🐾
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Edepsiz Günlük
Non-FictionÇok değişik bir tarz yazıyorum.Gerçek yaşanmış olayları ve anıları kurgulayarak hikayeler oluşturdum.Umarım beğenerek okursunuz.