Bölüm ¬16

6.1K 275 16
                                    

Çağın:

Masaya geldiğimizde herkesin bakışları ben ve Mira'nın birleşen ellerinde takılı kalmıştı. Suratlarındaki gülümsemeler bile öylece donmuştu. Tepki vermeden duruyorlardı. Mira'nın elini bırakarak boş sandalyelerden birine ilerledim ve oturması için sandalyeyi geriye çektim. Hızlıca geçip oturduğunda ben de karşısındaki boş sandalyeye yerleştim.

Herkes hala az önce durduğumuz boş yere bakmaya devam ediyordu. Mira ise bakışlarını eline düşürmüş, sessizce eliyle oynuyordu. Onların neden bu halde olduklarını bilmiyor olduğundan yanlış anlamıştı büyük ihtimalle.

Kolumu onların önünde sallayarak "Heey?" diye seslendiğimde hepsi kendine gelmiş, önden Melih kalkarak yüzündeki kocaman gülümsemeyle elini uzatmıştı. Yerimden kalkarak elini sıktığımda. "Hayırlı olsun kardeşim." dedi.

Başımı sallamakla yetindim. Yamaç sırtıma sertçe geçirip "Helal bee!" diyerek devam etti. "Sonunda bir sevgilin oldu ha?" dedi hala inanamıyormuş gibi. Ege yerinden kalkıp yanıma geldi ve kocaman sarılarak tebrik etmiş oldu. Sırtıma birkaç kez vurmayı eksik etmemişti. Beren de oturduğu yerden "Tebrik ederim çocuklar." dedi sevinçle.

Mira'nın yüz ifadesi değişmiş, şu an neden böyle olduklarını kestirmeye çalışıyordu. Herkes yerlerine geri oturduğunda Melih lafa atıldı. "Valla çok sevindik Mira. Bu serserinin bir daha sevgilisi olmayacağını sanıp korkuyorduk."

Mira'nın bu duruma itiraz edeceğini düşünsem de o sadece içten bir gülümsemeyle karşılık verdi. Bu da sevgili olduğumuz düşüncesini onayladığı anlamına geliyordu belli ki. 

Mira fazlasıyla güzeldi ve kalbimin çarpmasına sebep oluyordu fakat yıllar önce yaşadığım ve kötü biten ilişkimin ardından henüz yeni bir ilişkiye hazır hissetmeyişim ve en önemlisi de Mira'nın hasta olmasından kaynaklı doğru kararlar veremeyeceğini düşünmem beni, sevgili olabileceğimiz düşüncesinden uzaklaşmam gerektiği konusunda ikilemde bırakıyordu. Üstelik aile içi karışıklıkları da göz önünde bulundurmak gerekirse tam bir çıkmaza sürükleniyordum.

Tüm bunları bir kenara bıraktığım zaman ise, iyileştirilmeyi bekleyen peri kızı görünümlü Mira'yı sarıp sarmalamak, onunla beraber ben de iyileşmek istiyordum. Yıllar sonra sevgiyi bulmak, onunla beraber yaşamanın nasıl bir duygu olduğunu tatmak istiyordum. Üstelik bunu yapacağım kişiyi düşündüğümde Mira'dan başkası için bunu düşünemediğimin de farkındaydım.

Tüm bu düşünceler beni bir anda farklı bir tanışma hikayesinin içinde olmaya özendiriyordu. Mira ile ailemin bana baskı uygulamadığı, benim aşktan bu kadar korkmadığım, Mira'nın hasta olmadığı bir hikayede her şeyin tıkırında ilerleyebildiği ne denli mutlu olabileceğimi düşünüyordum. Evet bizim hikayemizde birçok şey fazlasıyla zordu ve tüm yükü nasıl sırtlanabileceğimiz konusunda endişeleniyordum.

''Tamam artık benim sorunumu halledebilir miyiz?''

Düşüncelerimden ayrılmama sebep olan Yamaç'ın sesiyle birlikte ona dönmüş merakla ne söyleyeceğini beklerken bakışlarını bana sabitleyen Mira'nın yanına geçerek kolumu omzuna attım. Mira'nın içten gülümseyişine karşılık derin bir nefes alırken yeniden Yamaç'a dikkatimi yönelttim.

''Bana yardım edeceğini söyledin Mira, lütfen artık beni de Yağmur'uma kavuşturur musun?''

Yamaç'a şaşkınlıkla baktığım esnada Mira narin bedenini kolumun altından kurtarıp ayaklanarak Yamaç'ın yanına ilerledi ardından kolundan kaldırıp masadan yavaşça uzaklaşmıştılar. Ne yapmaya çalıştıklarını çözemesem de ikisinin aralarında fısır fısır konuştukları ve sürekli Yamaç'ın saplantılı olduğu kıza bakıyor olmaları dikkatimden kaçmamıştı.

FISILTI MİSALİ ・ Tamamlandı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin