Ejder Göz Rei

Tryak Bölgesi

Rei hava kararmasına rağmen yola devam ediyordu.Havanın kararmasıyla birlikte oyuklarda meşaleler yakılmıştı.Yukarıdan vuran ay ışığı da ortalığı hafifçe aydınlatıyordu.Ova oldukça büyüktü ve Garinyatlar toplu halde dolaşıyorlardı.Dünya'nın farklı yerlerinde Garinyatların yerleşkeleri bulunuyordu.Güçlülük seviyeleri onların ana yerleşkeleri olan Garinyat Adasında en yukarı seviyedeydi.

"Ysrakha!" Tüm ova boyunca yankılanan bir bağırma duyuldu.Rei bu bağırışın ne dediğini anlamadı fakat içindeki tehlike hissi ani bir şekilde büyümeye başladı.Rei ona doğru gelen bir baltayı sezdiği anda eğilerek baltayı atlattı.Fakat ne yazık ki zavallı at o baltayı atlatamamıştı.Acı bir şekilde kişneyen at yere yıkılıp can verdi.Rei hemen eline yayını aldı ve etrafı keskin gözleriyle taradı.4 taraftanda ona doğru gelen Garinyatlar vardı.

"Lanet olsun!Sessizce ilerlememe rağmen beni nasıl farkettiler?" diye sordu Rei kendi kendine.

Rei,ön tarafındaki Garinyatlara hızlı bir şekilde ateşli oklar atmaya başladı.Bazı Garinyatlar okla vurulduklarında anında ölürken bazıları okları atlatıp hızlı bir şekilde Rei'nin üzerine koşmaya başladı.Rei 4 taraftan da Garinyatların geldiğini bildiği için ön tarafındaki Garinyatlara doğru koşturmaya başladı.Oradakilerin sayısını azalttığı için kaçış yönünü ön tarafı olarak belirlemişti.Rei eline hançerini alıp hançerini aynı oklarında yaptığı gibi ateşe büründürdü.Karşıdan gelen Garinyatların hepsinin elinde kılıç vardı.Rei doğrudan onların üzerine doğru koşarken yan tarafından gelen bir tehlike hissiyle bakışlarını o tarafa çevirdi ve bir baltanın tekrardan kendisine doğru yaklaştığını gördü.Ani bir refleksle Rei ona doğru gelen baltayı atlatmak yerine onu havada yakaladı ve önündeki Garinyatlardan birine fırlattı.Balta en önde koşan Garinyat'ın kafasına saplandığı anda Garinyat anında yere yığıldı.Rei ölen Garinyat'ın arkadındakinin kılıç saldırısını eğilerek atlattı ve hızlı bir şekilde hançeri ile karnını yardı.Ateş ile güçlendirilmiş hançer çok daha kolay kesebilir hale gelmişti.Önünde kalan son Garinyat'ın da kılıç saldırısını atlatan genç adam hemen onun arkasına geçip boğazını kesti ve tekrardan önüne dönerek son hızda kaçmaya başladı.Garinyatlar büyük bir yapıya sahip oldukları için fazla hızlı değildiler.Rei bir kaç dakika boyunca hızlıca koştuktan sonra arkasındakilerle arasını oldukça açmıştı.

Rei saatler boyunca hızlıca koştuktan sonra taş kalıntılara rastladı ve orada durup mola vermeye karar verdi.Etrafını iyice gözlemledikten sonra yakın çevresinde bir tehlike olmadığını doğruladı.Saatler boyunca süren koşu onu bayağı bir yormuştu.Rei hemen bir ateş yakıp kendine et pişirdi ve onu yedikten sonra kıvrılıp uyudu.

Güneş ışınları'nın gözüne gelmesiyle uyanan Rei,kalkıp yoluna devam etmeye başladı.Havada sabahın serinliği vardı.Rei dün gece hakkında düşündüğünde kafasında büyük soru işaretleri oluşmaya başlamıştı.Kendine yoldaşlar edinmeliydi.Her zaman tek başına yeterli olamazdı.Ona yardım edebilecek arkadaşlara ihtiyacı vardı.Elbette bu arkadaşlar güçsüz olmamalıydı.

Rei 20 günlük bir yolculuğun ardından ovanın sonuna ulaştı.20 günlük süre boyunca bir kaç  küçük Garinyat grubuyla karşılaşmış ve onların üstesinden gelmeyi başarmıştı.Buradan itibaren Tryak bölgesi başlıyordu.Tryak Bölgesi yuvarlak bir şekilde dizilmiş dağların ortasında kalan bir bölgeydi.Bölgeye giriş iki dağın arasındaki yoldan yapılıyordu.

Rei dağ arasındaki yoldan geçtiğinde Tryak Bölgesini yukarıdan görmeye başlamıştı.Bölge bir kaç farklı yerleşke içeriyordu.Bu yerleşkeler yuvarlak bölgenin 3 farklı tarafında bulunuyordu.Rei aşağıya inmek için zikzak şeklinde aşağı inen yolu yürümeye başladı.Aşağı inen yolun bitiminden bir kaç yüz metre ileride ilk yerleşkenin girişi bulunuyordu.Rei etrafı incelediğinde yerleşkeye girmeden de bölgenin ortalarına ilerleyebileceği bir yol gördü fakat yerleşkeye girmek istiyordu.Sonuçta bu yolculuğa etrafı tanımak için çıkmıştı.

Rei yerleşkenin girişine ilerlediğinde şehir kapılarından çok daha küçük bir kapı ve onun önünde bekleyen iki iri yarı muhafız gördü.Üstlerinde gri bir kürk vardı ve kılıçları yere doğru hafif saplanmış şekildeydi.

"Merhaba genç maceracı.Gelme amacın nedir?" diye sordu muhafızlardan biri.

"Merhaba,Bağımsız İttifak Bölgesine gidiyorum.Burada mola verebileceğimi düşündüm." dedi Rei.

"Elbette fakat giriş ücreti olan 50 gümüşü ödemen gerekli." dedi muhafız.

Rei gereken gümüşü ödedikten sonra yerleşkenin içine girdi.Rei burayı bir köye benzetmişti fakat burası bir köyden daha ilkel duruyordu.Etrafta yüksek olmayan tahtadan yapılmış yapılar vardı.İlerlemeye devam ettiğinde,buraya geldiğinden beri gördüğü en büyük evi gördü.Büyük ihtimalle bu evin bu yerleşkenin liderine ait olduğunu düşündü.

Rei etrafı incelerken elbette ona değişik gözlerle bakan insanlar görüyordu.Burada yaşayanlar kıyafetlerinden tutun saç tarzlarına kadar değişik insanlardı.Rei'nin üzerindeki kaliteli ve çok daha değişik bir tarza sahip olan zırh takımı yerli halkın dikkatini çekmişti.Aynı muhafızlardaki gibi hepsi gri bir kürk giyiyordu ve kürkün altında her hangi bir gömlek yoktu.

"Selam dost,buradan olmadığın anlaşılıyor.Ben Rigni,sen kimsin?" diye sordu Rei yaşlarında olan orta boylu ve oldukça kaslı bir genç.Bir kaç kişi ile beraber Rei'nin sol tarafında duruyorlardı.Ses tonu oldukça sorgulayıcıydı.Yerli halkın dışarıdan gelenleri pek sevmediği belliydi.

"Ben Rei.Bağımsız İttifak Bölgesine gidiyorum.Burada bir süre dinlenebileceğimi düşündüm." dedi Rei.

"Bağımsız İttifak Bölgesi mi?Orası da neresi?" diye sordu Rigni kaşlarını çatarak.Bu Rei'nin oldukça garibine gitmişti.Bağımsız İttifak Bölgesi buradan çok uzak sayılmazdı.

"Buranın güney tarafında kalıyor." dedi Rei bir kaç saniye durduktan sonra.

"Sadece Reisler harita bilgisi bilir bizde.Bildiğim tek yer Tryak Bölgemiz." dedi Rigni.

"Sadece Reisler mi?Dış tehlikelere karşı herkesin bilmesi daha iyi olmaz mı?" diye sordu Rei.

"Reisler bunu reddediyor.Kimsenin dışarıyı bilmesini istemiyor.Neyse fazla sorgulayıp başını belaya sokma." dedi Rigni ve uzaklaşmaya başladı.