"Tüm gün bunu aradım.Bu küçük tüpün maliyeti bana 1000 altına patladı.5.Enerji seviyesine sahip bir yılanın zehri." dedi Rei cebinden bir tüp çıkardı.İçinde su gibi görünen ama aslında son derece tehlikeli bir zehir vardı.Heinz ve Ren'in hareketleri kesilmiş sadece gözleri oynayabilir hale gelmişti.
"Eh...Sanırım bu kadar konuşmak yeter." dedi Rei ve babasının boyutsal yüzüğünü parmağından çıkardı.Boyutsal yüzük birine kan bağı ile bağlanırdı.Bu yüzden yüzüğün sahibi ölmeden bu yüzük başkası tarafından kullanılamaz ve içindeki eşyalar alınamazdı.Rei malikanenin üst katına çıkıp babasının odasına gitti ve onun kılıcını aldı.Elbette bu kılıç Rei'nin elinde kırmızı bir aura saçmıyordu.Sadece sahibinin elinde enerji bağı kuruyordu.Aynı boyutsal yüzükteki gibi sahibi ölünce enerji bağı kayboluyor ve yeni bir kullanıcıya açık hale geliyordu.Rei'nin bu kılıcı istemesinin sebebi oldukça değerli bir malzemeden yapılmış olmasıydı.Bu bir aile yadigarıydı.Rei'nin ikinci durağı ise abisinin odasıydı.Babası ona 18 yaşına girdiğinde Archibald ailesinin kalan tüm mal varlığının yarısı değerinde bir kılıç almıştı.Babası'nın kılıcı kadar olmasa da oldukça değerli bir kılıçtı yani.Rei malikanede kalan tüm değerli şeyleri toplamıştı.Aşağıya gidip durumu kontrol ettiğinde Heinz ve Ren çoktan ölmüştü.Rei hemen babasının yüzüğünü kendine bağladı.Bir oda büyüklüğünde bir yüzüktü,Rei için oldukça yeterliydi.Rei topladığı değerli malzemeleri yüzüğün içine depoladı ve malikaneden dışarı çıktı.Malikanenin kapısında iki muhafız görev yapıyordu sadece.Bu iki muhafızın içeride olup bitenden haberi bile yoktu.Rei malikanenin bahçesinden gizlice ayrılarak ormana doğru yürümeye başladı.
"Babam onu kimsenin izlemediğine emin olduğu zamanlar benim tarafımdan izleniyordu.Tsk.Salak adam benim gözlerimden kaçabilir misin?" Rei içinden konuşuyordu.
Rei ormanın ortasına geldiğinde ulu ağacı gözüne kestirdi.Onun yanına gidip hemen yanını kazmaya başladı.10 dakikalık bir kazıştan sonra büyük olmayan oyma bir sandık gördü ve onu çıkardı.Hemen elini babasının yüzüğüne attı ve sandığın anahtarı olduğunu düşündüğü anahtarı çıkardı.Rei anahtarı incelediğinde sandığın olduğundan emin oldu ve onu açtı.Sandığın içinde bir üzerinde 3 tane zümrüt bulunan altın bir yüzük vardı.
"İşte imparatorun istediği yüzük...Bunu istemesi saçmalık,dağı içine alabilecek kadar büyük boyutlu bir yüzüğü kimse istemez.Tabii gösteriş sevmeyenler dışında." dedi Rei içinden.
Rei yüzüğün içinde bir şey olup olmadığını merak ediyordu.Fakat yapabileceği bir şey yoktu.Bu yüzüğü kendine bağlayamazdı.Rei planlarının düzgünce işlemesinden memnundu.Bu yüzüğü imparatora verecek ve karşılığında ondan bir şeyler isteyebilecekti.İmparator hiç bir şey vermese bile en azından artık onu rahat bırakacaktı.
Rei ormandan çıktıktan sonra bir at arabası kiraladı ve şehir merkezine gitmeye başladı.Yani imparatorluk sarayının oraya.Başkent çok büyük olduğu için Rei ancak sabah olduğunda başkente varabilmişti.Sarayın muhafızlarına imparatorla konuşmak istediğini sormayacaktı bile çünkü muhafızların onu sallamayacaklarını biliyordu.Bu yüzden onu bilen birini arıyacaktı.İmparatorun onu gözlemek için gönderdiği askeri.Rei yemek yedikten sonra o askeri etrafta aramaya başladı ve çok geçmeden onu bir grup askerle konuşarak sarayı terk ederken buldu.Hemen hislerini keskinleştirip konuşmaları dinlemeye başladı.
"Hazırlıklarımız tamamlandı.İmparator'un emri üzerine Heinz'in en büyük oğlunun üzerine oynayacağız.Fakat küçük olanı da gözlememiz lazım." dedi ormanda Rei yi gözlemleyen asker.
Rei bunu duyunca hemen harekete geçti ve askerin yanına doğru ilerledi.
"Beni gözlemlemenize gerek yok.Sizinle aynı safta olduğumu söyleyebilirim." dedi Rei.Askerler hemen bakışlarını yan tarafa çevirdi.
"Sen!Heinz'in küçük oğlusun!Ne işin var burada?" diye sordu asker.
"İmparator'a istediği şeyi getirdim." dedi Rei.Onu gözlemleyen askere baktıktan sonra diğer askerlere baktı.
"Siz gidebilirsiniz!"dedi Rei yi gözlemleyen asker diğer askerlere.Bunun üzerine sadece Rei ve onu gözlemleyen asker kaldı.
"Ne istediğinden bahsediyorsun?" diye sordu asker.
"İmparatorun istediği yüzükten elbette." dedi Rei.Askerin onun suratına anlamamışçasına baktığını görünce devam etti.
"İmparatora ona zümrüt yüzüğü getirdiğimi söyle,o anlayacaktır." dedi Rei.
"Pekala velet.Ama eğer benimle oyun oynuyorsan seni parçalarım!" dedi asker bir süre düşündükten sonra ve hızlıca saraya doğru yürümeye başladı.
Yaklaşık 20 dakika geçtikten sonra asker geri döndü.
"İmparator seni bekliyor acele et!" dedi asker.
"Gidelim." dedi Rei.Aslında imparatora güvenip güvenmemesi gerektiğinden emin değildi Rei ama buraya imparator için iyi bir amaçla gelmişti.Sorun olmamalıydı.
Rei ve asker sarayın içine girip taht odasına doğru yürümeye başladılar.Bu saray gerçekten büyüktü taht odası'nın kapısına varmaları yaklaşık 15 dakika sürmüştü.Taht odasının kapısının önünde iki muhafız bekliyordu.
Muhafızlardan biri asker ve Rei yi gördükten sonra içeri girdi.Dışarı çıktığında Rei ve askere girmelerini söyledi.Rei ve asker içeriye girdi,Rei girer girmez etrafa bir göz gezdirmişti taht odası oldukça büyüktü ve içeride bir sürü asker vardı.Güvenlik çok yüksekti.Rei ve asker imparatora doğru yaklaşırken peşlerine 2 muhafız takıldı.
"İmparatorum!" Rei ve asker aynı anda selam verip eğildi.
"Sen Heinz'in küçük oğlu olmalısın,değil mi?" diye sordu imparator.
"Evet efendim." dedi Rei
"Buraya zümrüt yüzüğü vermek için geldiğini duydum." dedi İmparator.
"Evet efendim." dedi Rei ve elini yüzüğüne götürdü.O anda muhafızların ellerini silahlarına attığını gözden kaçırmamıştı Rei.
Rei yüzüğünden oyma sandığı çıkardı ve içini açıp imparatora gösterdi.İmparator yüzüğü görünce gözlerinin içi parladı.
"Neden?Neden yüzüğü getirdin?Babanın bundan haberi var mı?" diye sordu imparator.
"Babamı ve abimi öldürdüm." dedi Rei.
İmparator kaşlarını kaldırmıştı.Bu çocuk gerçekten anlatıldığı gibiydi hiç bir duyguyu belli etmeyen gözler ve sabit bir mimik.Böyle bir şeyi söylerken bile en ufak duygu belirtisi göstermemişti.
"Babam karşısına bir imparatoru alacak kadar aptaldı.Bu ona göre gurur meselesiydi ama bana göre tamamen aptallık.Onun yüzünden karşıma bir imparatoru almak istemedim." dedi Rei.Bu sırada askerler yüzüğü alıp imparatora götürmüşlerdi.
"Hahahahaha.Akıllı bir çocuksun,doğru karar.Sormak istediğim bir şey var.Yüzüğün yerini nasıl öğrendin?" diye sordu imparator.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ejder Göz Rei
FantasiaGüçlünün güçsüzü ezdiği bu dünyada...Ben hem güçlüyü hem de güçsüzü ezeceğim.Bu dünyada iyi ve kötünün olmadığını,sadece kazanan ve kaybeden olduğunu tüm dünyaya göstereceğim,hemde tekrar tekrar.Sadece ben kazanırsam her şey yolundadır. -Rei Archiba...