Yu Jin'den
Offf her yerim ağrıyor. Ben bu yatağa nasıl geldim. En son karanlık fobim olduğundan dolayı bayılmıştım. Dur bir dakika beni üstümü kim değiştirdi. Yoksa Yoongi mi? Hemen kapıya gittim ve açmaya çalıştım. Kapı açıldı. Kitlememişler. Yaşasın. Tanrım teşekkürler. Hemen kapıyı açtım ve çıkışa doğru koşmaya başladım. Umarım bu sefer buradan kaçabilirim. Tam dış kapıyı açacakken arkadan bir ses geldi. Kahretsin bu Yoongi'nin sesi. Arkamı dönmeye kalmadan Yoongi yanıma geldi, beni kolumdan çekerek kendisine çevirdi. Kolumu çok sıkıyordu.
Y: Seni çok sıkamamak için kapını kilitlemedim. Peki sen napıyorsun, kaçmaya çalışıyorsun.
Y-j: Beni zaten bu eve hapsederek sıkıyorsun. Ben burada durmak istemiyorum. Ayrıca bana kölenmişim gibi davranamazsın.
Y: Köle gibi he. Ben seni burada korumak için tutuyorum.
Y-j: Sen kimsinde beni koruma görevi sana düşüyor ha.
Y: Aaa uzatma. Kendinle ilgili bilmediğin şeyler var. Şimdi ya kendin gidersin odana ya da gider seni kendi ellirimle sana o gün saldıran adamın eline veririm. O adamın kim olduğunu bilmiyorsun. O adam senin aileni öldüren kişinin oğlu. Seni korumamı benden baban ölmeden önce istedi. İşte bu yüzden seni burada tutuyorum. Yoksa banane ki. Niye koriyim seni. Sırf baban için.
Y-j: Ne, gerçekten söylediğin şeyler doğrumu. Y-Yoongi ben...
Y: Tamam sakin ol. Ailenin öcünü alacağım. Sana söz veriyorum Yu Jin.
Gözümlerimden akan yaşların durmasına izin vermedim. Gidip kafamı Yoongi'nin göğsüne yasladım ve rahatlamaya çalıştım. Biraz böyle durduktan sonra Yoongi benden ayrıldı ve beni odama götürdü. Yatağa yatırıp üzerimi örttü. Tam gözlerimi kapattığım anda yan tarafımda bir hareketlenme hissettim. Ne olduğuna bakacakken bir çift kol bana sarıldı.
Bu Yoongi'ydi Neden benim yanımda yatıyor. Kalkmaya çalıştım fakat kalkamadım. Bana çok sıkı sarılmıştı.Y: Yu Jin kımıldanma da uyu işte.
Y-j: Ama ben senin bana sarılmandan rahatsız oluyorum.
Y: Hıı hıı. Hadi uyu güzelim.
Y-j: Bana bir daha güzelim deme ve bana sarılmayı kes.
Y: Ama daha demin alt katta salondayken kendin bana sarılmıştın, hatta kafanı göğsüme koyup rahtlamıştın.
Y-j: Off o zaman üzgündüm ve...
Y: Ayy sus artıkta uyayılım. Bu da kafa yani deminden beri dır dır dır başımın etini yedin. Bak Yu Jin sus güzelim yoksa sinirlenincem. Sinirlenirsem sana zarar vermek istemiyorum. Şimdi uslu bir kız ol ve uyu.
Y-j: Tamam ama bir şartım var. Bana sarılma. Yanımda uyuyacaksan uyu ama dokunmak yok.
Y: Bana emir vermeyi kes ve uyu!!!
Yoongi'nin sesi bayağı yüksek çıkmıştı ve ne yalan söylim korkmuştum. Direk gözlerimi kapayıp uyumaya çalıştım.
Yoongi'den
Off. Acaba saat kaç oldu. Hayatımda hiç bu kadar rahat uyumamıştım. Esneyerek kapıya doğru ilerlemeye başladım ve bunu yaparken olabildiğince sessiz olmaya çalıştım. Çünkü çok güzel uyuyordu. Aşağıya indim. Telefondan saate baktım. Saat sabahın 9 olmuş. Yukarıdan tıkırtılar gelmeye başladı. Sanırım Yu Jin uyandı.
Yu Jin'den
Uyandığımda Yoongi yanımda değildi. Aman banane ki. Kendimi banyoya attım ve kapıyı kilitleyip banyoya yapmaya başladım. Malum evinde yaşadığım kişiyi tanımıyorum.
Banyodan çıktım ve dolabın karşısına geçtim. Dolabın içinde aldığım şeylerin olması umuduyla kapağı açtım. Aman tanrım burasu kıyafet dolu. İçlerinden rahat birşey seçtim ve giyindim.
Evet bunlar çok güzel. Odamdan çıktım salona doğru ilerledim. Yoongi salonda koltukta kafasını arkaya atmış bir şekilde duruyordu. Sanırım birşey düşünüyordu.
Y-j: Ne düşünüyorsun. Kaçmaya kalkışırsam eğer bana nasıl işgence yapacağını mı düşünüyorsun.
Y: Hee evet sabah sabah tek işim onu düşünmek. Dalmışım. Hem seni ilgilendirmiyor benim ne yaptığım. Geç masaya kahvaltını yap.
Y-j: Hom sono olgolondormoyor bonom no yoptoğom. Gıcık ya. Benim yaptıklarım seni neden ilgilendiriyor peki.
Y: Off sabah sabah hiç uğraşamam seninle. Ne halin varsa gör.
Sinir şey. Tanrım lütfen beni bu adamın elinden kurtar. Yemek masasında hazır olan kahvaltıya oturdum. Ayy hazır yemek yemek ne kadarda güzel. Ben yemeğe başladığım sırada Yoongi'de masaya oturup kahvaltı yapmaya başladı. Bende onu aldırmamaya çalıştım. Ama olmuyordu. Yüzü o kadar güzel ki bakmamak elde değil.
Y: Ne oldu. Yüzümü çok mu beğendin. Ben sana güzelim desem hemen kızarsın.
Y-j: Yok ya. Bir ayının doğal ortamında nasıl davrandığını inceliyorum.
O da duymamış gibi yapıp kahvaltısına devam etti. Bende tabii zafer gülüşü yaptım. Birşeyler atıştırdıktan sonra masadan kalktım ve masayı toplayan hizmetçiye yardım ettim. Sonuçta elime yapışacak değil yani. Yardım etmeyi saviyorum.
Y: Bırakta hizmetçiler yapsın.
Y-j: Ya bunada karışma. Bırak istediğimi yaparım.
Y: Onlar boşuna maaş almıyorlar. Bırak onlar yapsınlar.
Y-j: Senin işin yok mu? Git restoranın başına geç. Bana karışma.
Y: Tamam o zaman bugün bütün evin temizliğini ve yemekleri sen yapacaksın. Bakalım dayanabilecek misin. Korumalar hariç ev işleri ile ilgilenen bütün işçiler bugünlük izinlidir herkes evlerine dağılabilir!!!
Napıyor bu ya. Beni test etmeyemi çalışıyor. Madem öyle bu testi geçebilirim. Yoongi beni evinde tutmaya başlamadan önce tek başıma yaşıyordum. O yüzden basitti.
Y-j: Heey! Yoongi bey, farkındaysanız beni buraya getirmeden öncede ben tek başıma yaşıyordum. Bu ev işlerini hergün yaptım ben. O yüzden hiç heveslenme iddianı yenebilirim.
Y: Görücez bakalım Yu Jin. Akşam saat 7' ye kadar vaktin var ve şu anda saat ÖS 1. Hadi sana kolay gelsin Yu Jin. Ben çıkıyorum.
Görsün bakalım. İddiayı nasıl kazanacağım. Karşında ben varken avucunu yalarsın. Akşama ev pırıl pırıl ve sofrada mis gibi yemekler ile donatılmış olacak. Hangisini yesem diye düşünürken açlıktan ölecek.
Evet hadi bakalım Yu Jin. Bana kolay gelsin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİMDEKİ YERİN BÜYÜK /MYG/BİTTİ!
ChickLitİki kişi, biri öksüz ve yetim genç kız, diğeri ise kendini sevdiklerini korumaya adamış bir oğlan. İkisinin birbirlerini görmesi bir tesadüf değil... Bugün de yoğun geçti. Daha doğrusu geçiyor. Tanrıya şükür bugün patronumu hiç görmedim. Boşalmış bi...