11. Bölüm

269 23 2
                                    

Yu Jin'den

Dün Yoongi ye yaptığımız sürpriz gerçekten çok güzeldi ve Yoongi çok beğenmişti. Bugüne gelir isek Yoongi nin ailesi hala buradalar ve 2 hafta kalmayı planlıyorlar. Aslında bu çok iyi olur. Onlar gerçekten güvenebileceğim insanlar. Dün partiden sonra Yoongi nin annesinin yardımı ile etrafı toparladık. Bu sırada da tanıştık. Kendisine "Anne" demem konusunda ısrar ediyor. Daha ortada evlenme gibi bir şey olmadan beni gelini kabul etti. O sıra o kadar uyanmıştım ki.

Alt kata indiğimde annemler koltukta oturuyordu. Acaba yanlarına otursam ayıp olur mu? Sonuçta yabancılar, daha tam olarak tanımıyorum. Evet güveniyorum ama... ama utanıyorum. Benim bu kar verme anımı bozan annem olmuştu.

A: Kızım ne dikiliyorsun orada. Gel otur şuraya.

Yj: Aaa... şey yok anne sağol. Ben kahvaltı hazırlim.

A: Tamam kızım bekle bende yardım edeyim.

Yj: Yok anne, sen hiç zahmet etme. Ben hazırlarım.

A: Peki sen bilirsin kızım. Yoongi oğlum nerede.

Yg: Yujin! Saç havlum nerede? Yarım saatten beri onu arıyorum... Günaydın herkese.

Off kahretsin. Banyodan çıktığı gibi salona inmiş. Ve üzerinde sadece altını kapatan bir havlu var. Yüzüme doğru çıkan yükselen sıcaklık ile kızardığımı anladım. Yoongi de bunu fark etmiş olacak ki sırıtmaya başladı. Bir de kahkaha atsa. Gıcık bilerek yapıyor.

B: Günaydın oğlumda bu ne hal. Hadi sadece biz olsak neysede kızın yanında böyle durulur mu? Ayıp.

Yg: Baba saçmalıyorsun. O benim sevgilim. Ve yakında evleneceğiz.

Ne?! Kime sordu ya.

-Off sanki evlenmek istemiyorsun Yoongi ile.

+Ama... Işte...şey

-Kes kes. Deli

İç sesim haklı ama ailesinin yanında bunu söylemesi benim daha da kızarmama neden olmuştu. Daha fazla kızarmak istemiyordum ve Yoongi nin yanından geçip banyoya girdim ve dolaptan saç havlusu çıkardım. Odaya girdim ama girmez olaydım. Yoongi içeride ve çıplaktı. Kahretsin, Kahretsin. Off.

Yj: Yoongi. Çık dışarı içeriye girmem lazım. Hem... sen ne zaman girdin içeriye.

Y: Tamam güzelim hemen çıkıyorum.

Bir dakika hayır.

Yj: Hayır sakın çıkma! Bak şimdi sana saç havlusunu kapıdan uzatacağım sende al ve saçlarını kurula.

Havluyu içeriye uzattım ve almasını bekledim ama o almıyordu. Biraz daha bekledikten sonra beni kolumdan tutup içeriye çekti. Ben ise gözlerimi sımsıkı kapatıyorum.

Y: Neden gözlerini kapatıyorsun. Merak etme evlenmeden sana böyle şeyler yaşatmak istemiyorum. Evet zor ve uzun bir bekleyiş olacak ama nabıcaz artık.

Vay canına bir erkekten böyle şeyler duymak çok tuhaf. Bende sanki daha önce sevgilim oldu da böyle konuşuyorum.

Gözlerimi açtığımda Yoongi nin yakışıklılığına ve tarzına bir kez daha aşık oldum.

Gözlerimi açtığımda Yoongi nin yakışıklılığına ve tarzına bir kez daha aşık oldum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gözlerine bakmak istemiyorum çünkü o zaman kızarıcağımı biliyorum. Yoongi yi itmeye çalıştım ama ne fayda.

Yj: Y-yoongi şey kahvaltı... kahvaltı hazırlamam lazım.

Yoongi yanağıma öpücük kondurup ayrıldı ve elimdeki havluyu alarak odanın ortasına doğru ilerledi. Bende odadan çıktım ve kahvaltı hazırlamak için mutfağa girdim.

Yaklaşık yarım saat sonra harika bir kahvaltı hazırladım ve salona gittim.

Yj: Herkes kahvaltıya. Yoongi bu gün işe gidecek misin?

Yg: Hayır. Niye sordun?

Yj: Hep birlikte pikniğe gideriz diye düşündüm.

Yg: Ben gelmem. Ne işim var benim piknikte. Evde otururum daha iyi.

A: Şuna bak evde oturacakmış. Herkes geliyor. Tek bir itiraz yok.

Yg: Ama anne...

Gj(Geum jae)(yoongi'nin kardeşi) : Abime katılıyorum. Erkek adamın ne işi var piknikte.

Yj: Çok saçma. Ne var yani karizmanız mı çizilecek? İyi peki madem gelmezseniz gelmeyin. Biz annem babam gideriz.

Yg: Yu Jin bu kadar basit bir şey için bana trio atamazsın!

Yj: Trip attığım falan yok. Hem gelmek istemeyen siz değilmiydiniz. Değil mi baba.

B: Haklısın kızım. Eğlenip geleceğiz işte.

Yg: Hayır dedik bir kere uzatmaya gerek yok. Yujin sende gitmiyorsun. Dışarısı senin için tehlikeli.

Yj: Off gelmiyorsan gelme. Hem ne olabilir ki.

Yg: Peki o zaman başına bir şey gelirse seni kesinlikle kurtarmayacağım! Anladın mı?

Yj: Gerçekten inanamıyorum Yoongi! Eğlenmeyi neden bu kadar zorlaştırıyorsun.

Sinirden gözlerimden akan yaşı fark edememiştim. Merdivenleri hızla çıkarak odama girdim. Çok mu birşey istedim? Hep birlikte pikniğe gidip eğlenebilirdik ama Yoongi sağolsun. Çocuk gibi davranıyor.

Kapının açılması ile o tarafa baktım. Yoongi idi. Kafamı tekrar yere çevirdim. Onunla konuşmak istemiyorum.

Yg: Yujin, güzelim. Bak üzgünüm ama o tür yerleri sevmiyorum, hadi sevmemeyi geçtim seni düşündüğümden.

Yj: Hı hı...

Yg: Yujin uzatma! Min jae denilen o it şuanda dışarıda bir yerlerde! Bu yüzden izin vermiyorum!

15 dakika önce Yoongi'den

İçeride ailemle birlikte oturduğum sırada telefonum çaldı. Arayan Jung woo. Kim bilir ne oldu. Umarım tahmin ettiğim şey değildir. Telefonu açtım ve konuşmasını bekledim.

Jw: Efendim Min jae o... o kaçtı.

Ailemin duymaması için salondan uzaklaştım.

Yg: Adam o haldeyken nasıl kaçırırsınız. Derhal bulun o piçi. İki gün süreniz var.

Şimdi Yujin den

Yj: Yoongi ne saçmalıyorsun, o öldü. Sen öldürdün.

Yg: O ölmedi Yujin. Şuanda hangi sıçan deliğinde bilmiyorum ama onu bulduğum anda köpeklere yem olarak atıcam.

Nasıl ölmezdi. O gün Yoongi vurmuştu onu. Ya beni yine yakalar bu sefer istediğini elde ederse. Ya beni öldürürse. Ya...ya bana tekrar tecevüz etmeye kalkışırsa. Tanrım çok korkuyorum. Gidip Yoongi ye sarıldım. Kendimi en çok onun yanında güvende hissediyorum.

Yj: Beni bırakmayacaksın değil mi? Hep yanımda olucaksın değil mi?

Yg: Merak etme seni asla bırakmam. Söz veriyorum. Ömrümün sonuna kadar seni seveceğim.

Yoongi ye daha sıkı sarıldım. İnsanın sevdiği kendisine ne kadar huzurlu ve güvenli hissettiriyor.

KALBİMDEKİ YERİN BÜYÜK /MYG/BİTTİ!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin