İki kişi, biri öksüz ve yetim genç kız, diğeri ise kendini sevdiklerini korumaya adamış bir oğlan. İkisinin birbirlerini görmesi bir tesadüf değil...
Bugün de yoğun geçti. Daha doğrusu geçiyor. Tanrıya şükür bugün patronumu hiç görmedim. Boşalmış bi...
Tanrım. Şu lanet güneş her sabah yüzüme vurmak zorunda mı?? Off hadi bakalım Yu Jin işe geç kalmak istemiyorum. Umarım o gıcık patronuma hiç sartlamam. Günlük işlerimi ve üstümü giyindikten sonra işe gitmek üzere yola çıktım.
Restoran da çalıştığım için rahat birşeyler giyindim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
...
Bugün de yoğun geçti. Daha doğrusu geçiyor. Tanrıya şükür bugün patronumu hiç görmedim. Boşalmış bir masadaki tabakları topladım ve tezgaha yöneldim. Yumuşak bir yere çarptım ve elimdeki bütün tabaklar yere düştü. Kahretsin.
Y: Yavaş olsana. Doğru düzgün çalış.
Sanki ben çarptım. Yoluma çıkan o.
Y-j: Özür dilerim efendim, isteyerek yapmadım. Yoğun olduğundan dolayı hızlı olmaya çalışıyorum. Bir daha olmaz efendim.
Y: Daha dikkatli çalış. Şimdi işine devam et derhal!!!
Şomd oşono dovom ot dorhal!! Gıcık ya. Tanrım sen yardım et. Yerdekikeri toplayıp tezgaha bıraktım ve gelen müşterilerle ilgilenmeye devam ettim. Yanıma bir kız geldi.
K: Yoongi bey sizi çağırıyor.
Y-j: Afedersiniz, o kim?
K: Bu restoranın sahibi. Patron Yoongi bey.
Y-j: Elimdekileri bırakıp geliyorum.
Demek bu gıcık patronun adı Yoongi imiş. Off banane ya. Elimdekileri bırakıp Yoongi'nin odasına yöneldim.
Y-j: Beni istemişsiniz efendim.
Y: Geç otur seninle konuşmam gereken birşey var.
Gösterdiği yere oturup. Diyeceklerini dinlemeye başladım.
Y: Evet. Şimdi biz restoranımızda ki çalışanların ilk önce hayatlarını araştırırız. Durumuna göre ya işten kovarız yada işine devam ettiririz. Malum güvenlik önemli. Senin hayatınıda araştırdık. Şimdi sana bir kaç soru soracağım ve sende doğru cevaplayacaksın.
Y-j: peki dinliyorum sizi
Y: Ailen hayatta mı?
Y-j: Şey. Hayatta değil. Daha fazla detaya girmek istemiyorum.
Y: Tamam. Seni zorlamayacağım. Peki daha önce hiç sevgilin oldu mu?
Bu soru ne alakaydı şimdi.
Y-j: Hayır olmadı.
Yoongi bana bu tür sorular sormaya devam etti. Bende cevapladım Çok saçma sorular sordu. Neyse şimdi işime geri dönmem lazım. Zaten 2 saat sonra mesaim bitecek.
Off acaba akşam çarşıya mı gitsem. Aynen ya iyi fikir evde boş boş oturacağıma hem gezmiş olurum hemde gardolabımı genişletirim
...
Tanrım. Çok yoruldum. Bir çok yeni kıyafet aldım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yazarınız bunları seçti. siz istediğiniz gibi düşleyebilirsiniz.
Bu yorgunlukta hiç durağa yürümeye uğraşamam. Bu yüzden taksi çağırmaya karar verdim... Off ne zaman gelicek bu taksi. Telefonum çaldı ve bende açtım.
T: Efendim üzgünüz. Çağırdığınız taksi yolda gelirken arızalanmış ve şu anda boş taksimiz yok.
Y-j: Peki. Haber verdiğiniz için teşekkür ederim. İyi akşamlar.
Off ben şimdi bu geç saatte durağa kadar nasıl gidicem. Zaten durak uzakta. Tanrıdan beni koruması için dua ettim ve yola koyuldum.
Y-b(yabancı) : Ooo bugün çok şanslıyım. Fıstık bir kız buldum. Acaba benimle oyun oynamak ister mi?
Y-j: Sen kimsin be!! Sakın yaklaşma bana!!
Y-b: Aaa hadi ama sadece oyun oynicaz. Eğlenmeyi sevmiyor musun? Çokta güzelsin.
Adam bir yandan konuşup bir yandan da bana yakalaşıyordu. Bende geriye doğru giderek ondan uzaklaşmaya çalışıyordum.
Y-j: Y-yaklaşma bana. Yoksa çığlık atarım.
Gözümden istemsizce akan yaşlara engel olamadım. Çok korkuyorum. Tanrım yardım et.
Y-b: Ahh güzelim. Burda seni kim duyabilir... Ağlama güzelim. Birşey olmicak.
