yirmi yedi

18.2K 980 79
                                    

Dönersen Islık Çal - Manuş Baba

***

Bilinmeyen : Şeker attım yollarına patlayarak gel kollarıma.

Bilinmeyen : Sen çevrimiçi ben çevrimiçi niye yazmıyorsun canımın içi.

Bilinmeyen : Herkese sea, sana selamünaleyküm.

Selin çevrimiçi.

Selin : Yine ne oluyor Allah'ın cezası?

Selin : Bu kıroluk nereden geliyor?

Selin : Yine mi soğuk suya girdin sen doğru söyle?

Selin : Seni çarpmış çünkü belli.

Bilinmeyen : Beni aşk çarptı aşk.

Selin : Küfür var bir de o çarpsın mı?

Bilinmeyen : Sen böyle görmezden gelmeye devam et gün ışığım.

Selin : Neyi görmezden geliyormuşum Bilinmeyen?

Bilinmeyen : E beni sevmeye başlamanı.

Bilinmeyen'in yazdığı şeyle beraber içtiğim çikolatalı süt boğazımda kaldı. Öksürüklerimi sırtıma vurarak, daha doğrusu canımı ağzımdan çıkarmaya çalışarak, Ezgi geçirmeye çalışıyordu ama bu daha fazla öksürmeme sebep oluyordu. Sonunda uzattığı suyla birlikte kendime gelmeyi başardım.

"Kızım manyak mısın sen? Boğularak değil darbe alarak ölecektim resmen."

"Ne bileyim kanka ya... Sen öyle can cekişince ilk aklıma geleni yaptım." Gözlerimi devirerek çikolatalı sütümü masaya bıraktım. Öleceksem bile bundan öleyim be.

"Sen onu bunu boşver de neye tepki verdin bu kadar anlat bakalım." Akın her zamanki tespitlerinden birini ortaya koymuştu.

"Bilinmeyen'le mesajlaşıyordum."

"Hala mı Selin?" Uzun süredir onlarla bilinmeyen hakkında konuşmadığım için mesaj atmayı bıraktığını sanmış olmalılardı.

"Evet hala konuşuyoruz." Sanki suçluymuşum gibi mırıldanarak söylemiştim bunu.

"Ee peki ne konuşuyorsunuz?" Ezgi yine heyecanla öne atılıyordu. Henüz sorgularına hazır değildim ama çoktan o sorguya çekilmiştim sanırım.

"Havadan sudan..."

"Biz de buna inanalım." Akın genel olarak komik bir çocuk olsa da böyle konularda fazla sahiplenici davranıyordu. Bu yüzden bu halleri beni korkutmuyor değildi.

"Tamam her şeyi anlatacağım ama sakın bölmeyin." Beni onayladıklarında onlara Bilinmeyen'in aşk sözcüklerinden sarılmalarımıza kadar her şeyi anlattım. Tabii Ezgi sarılma kısmında erimişti orası ayrı.

"Selin sen akıllı bir kızsın. Ama görünen o ki aklın bayağı bir karışmış senin." Başımı salladım. Bilinmeyen'den hoşlanıp hoşlanmadığımı bilmiyordum ama onunla konuşmadan günlerimi geçirmek istemiyordum. İyi geliyordu.

"Yamaç'ı tamamen unuttuğunun farkındayız biz Selin. Sen sadece ona öfke duyuyorsun çünkü seni rezil bir duruma düşürdü. Ama eğer Bilinmeyen'e karşı bir şey hissetmiyorsan ona bunu yapmaya hakkın yok. Sırf sen mutlusun diye onunla konuşamazsın." Akın'ın cümleleri gözlerimin yaşarmasına neden olmuştu. Neden bu kadar hassas davranıyordum ki sanki?

"Şşt ağlama bebeğim." Ezgi kollarını başıma sararak beni göğsüne bastırdı. Arkadaşlarım olmasaydı ne yapardım hiçbir fikrim yoktu.

"Kabul et Selin ona karşı bir şeyler hissetmeye başlamışsın. Ondan uzaklaşma düşüncesi bile seni ağlatıyor."

"Ben... Bilmiyorum. Hiç kimseye güvenemem derken geldi girdi hayatıma. Onu görmedim bile, ondan hoşlanmam imkansız." Akın gülümseyerek elimi tuttu.

"Sevmek için gözlerinin görmesi gerekmez Selin. Kalpleriniz çoktan selamlaştı bile."

***

Selamm! Selin'in hoşlanıp hoşlanmama ikilemini bu kadar erken yaşatacağımı bilmiyordum aniden gelişti kwksksdk

Umarım bölümü sevmişsinizdir♡ Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın♥

GÜN IŞIĞI [ Texting ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin