--
Draco'dan
Karanlık sanatlara karşı savunma dersindeydik ve Profesör Lupin bir şeyler söylüyordu, ama ben dinlemiyordum.
Herkes sıra olduğunda bende bir yerlere kaynadm.
Bir kaç kişinin böcürtü çıktı ve 'Riddikulus' diyerek onu eğlenceli bir şeye dönüştürüyorlardı.
Sonra sıranın Crystal'a geldiğini fark ettim, böcürtü büyük bir kuklaya dönüştü. Zeki bir bulanığın en büyük korkusu kuklalar mıydı yani?
"Riddikulus!" dedi Crystal ve kuklaların kumaşı elbiseye dönüştü.
Bir kaç kişiden sonra sıra bana geldi.
Böcürtün önüne geçtiğimde böcürt siyah bulutumsu bir şekil aldı.
"Senin bir böcürtün yok mu, Draco?" diye sordu Profesör.
"Var efendim, böcürtün kendisi. En büyük korkumla yüzleşmekten korkuyorum. Bir böcürtten yani." dedim.
"Çok mantıklı." dedi Profesör etkilendiğini belli ederek. Sıradan ayrılınca hemen kanepede Cyrstal'ın yanına oturdum, ama geldiğimi fark etmemişti. Yine o 1. Sınıftan beri yanından ayırmadığı defterine resim çiziyordu ne çizdiğini görmek için kafamı biraz daha ona yaklaştırdım.
O sırada beni fark edip defteri hızlıca kapattı. Sonrada zil çaldı ve Cyrstal hızla sınıftan çıktı.
Flashback sonu
İşte o yıl Draco ile ilgili bir şeyler olduğunu anlamıştım, kehanet dersinde acı çekeceğimi de çektireceğimi de biliyorum dedikten sonra. Bunu 3. Yılda anlamam da bayağı mantıklı. Neyse, 4. Yıl:
Flashback 29/10/1994
Uyandığımda tepemde Pansy'i görmemle küçük bir çığlık attım.
"Pansy! Napıyorsun?" dedim tepemde ki Pansy'e.
Pansy kıkırdadı.
"İYİKİ DOĞDUN CRYS!" dedi üstümden kalkınca kollarını iki yana açarak.
Ona gülümsedim ve yataktan kalkım Pansy'nin üstüne atlayarak sarıldım.
"Düşücez şimdi!" dedi Pansy bağırarak. Ve üstünden indim
"Hadi Büyük Salona gidelim." dedim gülümseyerek.
"Çok şanslı birisin! Tam doğum gününde Hogsmade'e gidiyoruz. Bu arada hediyeni Hogsmade'den alacağım, almaya pek zamanım olmadı." dedi Pansy.
"Pansy, hediye almana gerek yok. Doğum günümü hatırlaman bile benim için büyük bir hediye." dedikten sonra kıyafetlerimi almaya yöneldim.
"Ya banane." dedi Pansy. Ona cevap vermek yerine dediğine güldüm.
Elime Slytherin kazağını ve altına siyah taytımı giydim. Slytlerinin armasını, rengini oldum olası sevmişimdir. Sonra saçlarımı tarayıp salık bıraktım.
"Hadi Pans, çok acıktım." dedim yatağıma uzanıp Pansy'i beklerken.
--
Büyük salona girdiğimizde Pansy ile beraber Gryffindor masasına doğru yürüdük.
Artık kimse bunu garipsemiyordu, alışmışlardı. Gözler üzerimizde değildi, ta ki Draco bize doğru gelene kadar.
Herkes Draco'nun neden Gryffindor masasına doğru ilerlediğini görmek için onun adamlarını takip ediyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
betrayal // malfoy
FanfictionHerkes neler olduğunu biliyordu ama Crystal'a bir bulmaca veriyorlardı, bu bulmacanın anahtar kelimesi kızın gerçek hayatıydı ve kız bunu çözdüğünde, o da neler olduğunu bilen ama söylemeyeyip ona çözdüren kişilere ona neler çektirdiklerini bulacakl...