GERÇEK DOSTLUK MASALI

164 9 2
                                    

İyilik vardı, kötülük yoktu. Kötülüğün olmadığı günlerden biriydi.

Güneş gözleri kamaştıracak kadar parlıyordu. Öyle güzel görüntüsü vardı ki, şükretmemek elde değildi. Yaz mevsimi gelmiş ve insanlar sokaklara dökülmüştü.
   
Kendisini dışarı atan herkes gezmelere doyamıyor ve güneşin keyfini çıkarıyordu. Herkes gezmeler, kafelerde bir şeyler yemeler, para harcamalar peşindeydi.

Ama o farklıydı. Kimse gibi davranmıyordu. Ne sürekli kafelere gidiyor para harcıyor ne de boş boş dolaşıyordu. O sadece güneşin keyfini kitap okuyarak çıkarıyordu. Çünkü Onun Adı “AYŞE İDİ”..

   Tıpkı Hz. Aişe’ nin merak ettiği her şeyi sorup öğrenmesi gibi hareket ediyor ve O güzel Sahabeyi örnek alıyordu.

Aişe çokça kitap okur bilmediği her şeyi öğrenmeye çalışırdı. Öğrendikçe hayatın anlamını ve niçin yaratıldığımızın gayesini kavrardı. Böylece hayata bakış açısı zenginleşirdi.
  
Aişe her zaman yaptığı gibi yine kitabını aldı ve sahilin karşısındaki masaya oturdu. Bir yandan sahil havası ve bir yandan da kitap okuma keyfi yapıyordu. Bu keyfi yaparken beyni bir şeyler öğrenmeye müsaitti.
Tam kitabına başlayacakken bir sesle irkildi;

- Aaa böyle güzel bir havada sen yine mi oturuyorsun canım?

Bu ses arkadaşı Semra’ya aitti.

-İyi de canım kitap okuyorum boş boş oturmuyorum ki.

-Tamam da Aişecim, gezmek varken kitap okumak canını sıkmıyor mu?

Aişe önce gülümsedi. Sonra arkadaşına bakıp devam etti.

-Evet haklısın. Eskiden bende senin gibi düşünürdüm. Ama kitap okudukça düşüncelerim değişti. Belki on yaşımdayım ama dünyaya daha farklı bakmaya başladım. Gel sende bana katıl bana hak vereceksin.

Semra yüzünü asarak Aişe'ye baktı.

- Ya bilmedim ki şimdi. Yani .. Iıı .. Bu havada ben ve oturmak... Yani şeeyyy…

-Anladım seni arkadaşım. Teklif var ısrar yok. Dilersen gezebilirsin. Ama unutma ki, gezdiğin her yeri var eden bir Yaratıcı var. Bu Yaratıcının bunları neden yarattığını merak etmiyor musun?

-Yani gezelim, eğlenelim diye. Başka ne olabilir ki.

Aişe yerinden kalkıp, arkadaşının omzuna dokundu ve tebessüm etti.

-İşte bu gözle baktığın zaman hiçbir zevk alamazsın. Bir düşünsene. Şu güneş bile belli bir vakitte doğuyor ve belli bir vakitte batıyor. Görevini hiç yapmadığını gördün mü? Allah ne istiyorsa onu yapıyor. Allah bizim gündüz iyi şeyler için çalışmamızı, gece de uyuyup dinlenmemizi istiyor.

- Hiç böyle düşünmemiştim. 

Eliyle Semra'ya oturması için buyur etti.

-Ah güzel arkadaşım. Şu gün ışığı olmasaydı sen nasıl beni görecektin ki? O ışığı yaratıp, beni senin karşına çıkaran Allah’tır. Allah her şeyin en güzelini isteyen ve verendir. Sen iyi olmak istersen sana iyi yollar açar. Ancak kötülüğü seçersen önüne kötü yolları çıkarır.

Semra iki elini masaya yatırıp dikkatle Aişe'ye bakmaya başladı.

- Nasıl yani? Gezmek kötü bir şey mi? Biz de böyle şükrediyor olamaz mıyız canım.

-Estağfurullah Semra. Gezmek kötü bir şey değildir. Ancak gezerken Allah’ı zikretmezsen ve verdiği nimetlere şükretmezsen o gezmen boşa gitmiş olur. Sırf eğlenmek amaçlı sürekli bir yerde oturup bir şeyler yersen yani para harcarsan bu israf olur. Ancak acıktığın zaman yemen doğrudur.

-Anladım anladım. Neyse hadi bana müsaade görüşürüz canım.
  
    Semra kaçış peşinde olmasına rağmen alması gerekenleri almıştı. Kafası iyice karışmış ve derin derin düşüncelere dalmıştı. Yolda yürürken;

- Aaa ne kadar da güzel bir kuş, şu kanatlarının rengine bak… Nasılda parlıyor.. dedi..

   Ve sonra kendine kendine hayret etti. Nasıl da böyle düşüncesi değişmişti. Oysa o her önüne gelen kuşu uçurup gitmesini isterdi. Bu defa öyle olmadı. Uçurmak yerine kuşu incelemiş ve sevmişti.
   
  Semra biraz daha yürüdü. Biraz daha yürüdü ve anladı ki, arkadaşı Aişe haklıydı. Kainata bakan her göz aynı değildi. Semra hemen Aişe’nin yanına geri döndü.

- Yine ben geldim Selamun aleyküm arkadaşım …

Semra'yı karşısında gören Aişe çok mutlu oldu. Sevinçten gülümsüyordu.

-Ooo ve aleykümselam kardeşim hoş geldin. Hangi rüzgar attı seni buraya :)

- İslam rüzgarı attı Aişecim.. İslam rüzgarı..

Aynı anda gülüşerek aralarındaki kardeşlik bağının ilk tohumunu attılar...
 
   Bu cümlesinden sonra Aişe anladı ki, İslam bir insan daha kazanmıştı…
   Bu günden sonra Aişe ve Semra birlikte kitap okumaya başladı ve Allah’ın bizi dünyaya getirme amacını iyice kavramışlardı.
  
  Artık biliyorlardı ki, Allah herkesi sever ve O’na iyi kul olanları cennetiyle mükafatlandırır. Dünyada ne yarattıysa insanın yararına yarattı. Daima O'na şükür sebebi olarak namaz ve dua ile secde edilmeliydi. Namazlarına dikkat edenler ve her nimet için dua edenler şükrün hakkını vermişti…
  
   ^^^^Masal Notu; Masalı dinleyen sevgili küçük İslam müminleri… Şimdi Allah’a verdiği tüm nimetlerden dolayı şükredin ve güzel güzel uyuyun… Sabah kalktığınız da oturacağınız kahvaltı sofrasına bir bakın. Masada ne varsa hepsi sizin için yaratıldı. Bunları Allah yarattı.. Bunu unutmayın… Hayırlı uykular küçük müminler :)

Zehra'Ca Dini Masallar - 3 MASAL KİTAP OLDUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin