Ah hayır, bu sefer hava soğuk değil.
Kış tüm güzelliğiyle akıp giderken, ben de pizzacıya doğru yürüyorum.
Her ayın yirmi biri özel artık bende.
Hani sevdiğiniz bir dizi vardır ve her hafta gelecek olan bölümü heycanla beklersiniz ya, işte öyle bekliyorum yirmi birinci günleri.
Sadece yirmi birinde gelebiliyorum pizzacıya, çünkü sadece takvim yirmi biri gösterdi mi izin alabiliyorum. Ama bugün cumartesi ve ben, saat on üç gibi ezbere bildiğim pizzacıya doğru ilerliyorum.
Yalnızlığı sevdiğimi söylemiştim, hâlâ da seviyorum gerçi. Ve bugün o pizzacıda, tek başıma oturup o'nu izleyerek yiyecektim pizzamı.
Kapıyı açmamla zil hoş sesiyle içimi hoş etmişti yine.
Gülümsememe engel olamadım. Zaten Taehyung'u gördüğüm andan beri, dudaklarım istemsizce hep yukarıya doğru kıvrılmış şekilde oluyordu.
Pizzacı, haftasonu olmasının da katkısıyla, eskisine göre daha doluydu.
Yine ve yine, sırama ilerledim ve yavaş yavaş ilerleyen uzun kuyrukta beklemeye başladım.
Sıra bana geldi mi, hani içinizi ısıtacak tebessümler olurdu ya, onlardan birini sunup Taehyung' a baktım.
"Erkencisin" dedi. Kaşlarımı çatmıştım istemsizce. Ve yine istemsizce, dudaklarımdan ha diye bir ses çıkmıştı.
Tepkimi komik bulmuş olmalı ki, kıkırdayıp -ki kıkırdamasıma düşmüştüm- "Hadi ama, yirmi birinci günler hep burada olduğunu fark ettim Jimin" Adımı hatırlaması şöyle dursun, sadece belirli günlerde pizzacıya geldiğimi de fark etmişti.
Ellerim terlemeye başlamıştı istemsizce. Ensemi kaşıyıp tam ağzımı açacaktım ki, arkadan birisi 'konuşmanızı sonra yapsanız, sıra bekliyoruz burda' diye tüm güzel anın büyüsünü bozmuştu.
Taehyung yine kıkırdayıp siparişimi aldı. Ona burda yiyeceğimi söylediğimde ise, gözlerini büyütmüştü. "Birini falan bekliyorsan-'' diye mırıldanmıştı ki, ona hayır demiştim. 'Kendim yiyeceğim , burda ve yalnız' Taehyung güldü, yine. Ve ben fark ettim ki, o da benim gibi sürekli gülüyordu
🍕
Masama oturduktan sonra, onun olduğu yere baktım ama o yerine kısa boylu bir kız alıyordu siparişleri.
Kaşlarımı çattım istemsizce. Nereye kaybolmuştu ki şu kısacık zamanda? Bir 10-20 dakika boyunca onu aradı gözlerim ama yoktu işte.
"Yalnız yemene gönlüm izin vermedi". Duyduğum sesle kafamı hemen yukarı kaldırmıştım. Taehyung elinde iki pizza ve iki kola ile dikiliyordu. Mahçup bir gülümseme sunup, elimle karşı sandalyeyi işaret ettim.
Oturduktan ve yiyeceklerimizi masaya koyduktan sonra, gözlerimi irileştirerek ona baktım. "Taehyung, böyle benimle burda yiyeceğim derken işinden olma" Gülümsedi bana sıcacık, öyle sıcaktı ki bu gülümseme içimi eritti.
"Merak etme" dedi "Küçücük bir şeyden kovmazlar beni" 'Sen öyle diyorsan' diye mırıldandım ve yemeğe aşkla saldıran Taehyung'u aşkla izledim bir süre. Hem sohbet ettik, hem yemek yedik.
Ve ben fark ettim ki;
ben yalnızlığı, Taehyung'u tanımdan önce seviyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
pizza
FanfictionPark Jimin, her ayın 21. gününde gittiği pizzacıda çalışan kasiyere vurulmuştu. //vmin