01/01/2017
Sevgilim,
Bu sana olan son mektubumdur. Bu sana vedamdır.
Sana ve hayatıma.
Chan bunları okusa muhtemelen beni öldürürdü çünkü umut etmekten vazgeçmememi söylüyor. Ama ben umut denilen saçmalığa inanmayı bırakalı çok oldu.
Bu mektubu okuduğuna göre ben çoktan ameliyata girdim.
Belki de çoktan dünyadan göçüp gittim.
Bilmiyorum.
Bu yılın başında Chan beni aradı. O ve Baek yeni yılı kutlamak için ufak bir kaçamak yapmıştı. Yani beni araması beklenir bir şey değildi.
Telefonu açtığımda heyecanlı sesi kulaklarımı doldurdu. Nasıl olup olmadıklarını soramadan konuya girdi. "Kai beni buldu."
Telefondan dakikalarca ses gelmediğini hatırlıyorum. Ya da o sıra transtaydım. Çok sonradan sesi ilişti kulaklarıma. "Alo? Sehun hatta mısın?" arkadan Baek'in sesi geliyordu. "Bayıldı öyle değil mi? Sözleştiğimiz gibi Yoda bu akşam yemekler senden. Ben kazandım." Kısa süre önce Baek'e senden bahsetmiştik. Sadece aseksüel olmadığıma sevindiğini söylemişti.
"Benim üzerimden iddiaya mı girdiniz?"
"Hayır...Belki...Ama konumuz bu değil! Kai bana seni sordu. Yani teknik olarak. Hala ismini bilmiyor ama benim seninle odasında kaldığımızı biliyor."
Nefes nasıl alınıyordu?
"Sen ne dedin?"
"Söylemek için içim içimi yedi ama söz verdiğim gibi Sehun. Senden bahsetmedim."
Derin bir nefes aldım.
"Neden söylemiyoruz ki? Üstelik seni buldu sayılır daha ne kadar kaçacaksın? Neyden kaçıyorsun Sehun?"
Sorusunun cevabını vermeden telefonu kapattım.
Çok geçmeden de gözlerimi.
O gün o ay içerisindeki üçüncü bayılmamı yaşadım. Gittikçe sıklaşıyordu. Altı ay önce beynimdeki tümörü öğrenmiştim.
Hayat tuhaf değil mi?
Kimseye söylemedim. Ama sır saklayamazdım. Vücudum bir süre sonra beni ele verdi.
Sonrası çok hızlı gelişti. Tedaviyi reddettiğimi öğrendiklerinde uzun bir azar yedim ve geç de olsa zorla ilaç kullanmaya başladım. Başta her şey güzeldi. Büyümesi durmuştu ama gerilemiyordu. Doktor ameliyatın kaçınılmaz olduğunu söylediğinde ilk başta reddettim. Ama sonra etkileri başladı.
Zamanla anılarımı kaybediyordum. Hepsi bir bir karanlığa gömülüyordu.
İşte o zaman ameliyatı kabul ettim.
Seni kaybetmiştim. Anılarını da kaybetmeyi göze alamazdım. Çünkü sen her şeydin ve sen olmadan hayatımın anlamı kalmazdı.
Sevgilim...
Mektuplar ellerindeyken ne hissettiğini asla bilemeyeceğim, bana bir şey hissedip hissetmediğini bilemeyeceğim. Senin hakkında bilemeyeceğim o kadar çok şey var ki bildiklerimi kaybetmemek adına gidiyorum. Elimde kalanlara tutunmak adına gidiyorum.
Sen hayatımın aşkısın.
Hayal kırıklığı,
Acısı,
Güzelliği,
Tutkusu,
Her şeyi...
Her şeyiyle benimsin.
Sana sahip olmam için sevişmemize gerek yok sevgilim. Ruhun ruhuma dokunduğundan beri sen bana aitsin.
Her hikayede mutlu son yoktur derler. Ama bazı hikayelerin sonu bile yokmuş sevgilim. Sen ve ben koca bir bilinmeziz.
Bundan sonrası ne olur hiç bilmiyorum.
Ya da sonrası olur mu?
Ama bildiğim tek şey var
Beni hatırlasan da hatırlamasan da, bulsan da, bulamasan da
Varlığın için teşekkür ederim.
Sana kızgın değilim hatta artık kırgın da değilim.
Son kez söylüyorum sevgilim
Seni seviyorum ve hep seveceğim
Asla bilemediğin komşu çocuğu Sehun...
Kai son mektubu da okurken ellerine düşen damlalarla kala kaldı. En başından beri bildiği ama asla ihtimal veremediği kişi için saatlerce ağladı.
Aklı başına geldiğinde elindeki son mektubu da zarfa koyup gelen tüm mektupları sakladığı eski kutusunun kapağını açtı.
O kutuyu yıllar önce Sehun'un annesi vermişti.
Yıllarca sakladığı güller, aylarca gelen mektuplar, düğün gününde kavuştuğu defteri ve Sehun'un küçüklük fotoğrafı... hepsi içindeydi.
Koşar adım telefonunun yanına gitti ve geçen günlerde edindiği numarayı tuşladı.
Beklemek işkenceydi.
"Efend-?"
"Bu sefer yalan söyleme Park. Sehun nerede?"
Evet, kiminize göre saçma bitmiş olabilir ama ucunu açık bırakmak okuyucuya istediği gibi tamamlama şansı verir. Yazarken sonunun angst olması gerektiğini hissettiğim ama okumayı sevmediğim için yazmak istemediğim bir hikaye oldu.
Açıkçası talep olursa ikinci kitap hakkında bir şey düşünebilirim. Çünkü neden bir de Kai tarafından dinlemeyelim ki?
Ama bu sizin kararınız. Kafanızda kurduğunuz sondan memnunsanız bunu böylece bırakacağım. Tamamen size kalmış.
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu'ndan bolca esinlenilmiş ama fazlaca da değişim geçirmiş bu hikayeyi sevmiş olmanızı umarak,
Başka hikayelerde görüşmek üzere...
Sizi seviyorum ballar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Odnoliub / Sekai
Short StorySevgilim, ben bugünü tam on bir yıl bekledim. Gereken sadece bir yıl daha. Sana bir yıl boyunca mektup yollayacağım. Her biri yanımdaki dolabın küçük çekmecesinde gideceği günü bekliyor. Neden hepsini bir seferde postalamadığımı sorma. Sorma çünkü o...