Eileen: Michel'i buldum! Fakat kaçtı.
Ben: Peki Eileen. Eğer yaşadığı ini de bulabilirsek canını okuyabileceğiz. Fakat şimdi geri dön dostum..
Eileen: Geliyorum
1 SAAT SONRA
- Malikhanemize siyah Çarşaflı ve kimliği belli olmayan bir adam girdi:
Joseph: Acil durum Eileenn !
Eileen: Geldim Joseph !
- Eileen kamera kayıtlarını aramaya oturdu fakat tam da yabancı saklandığı yerden ateş edecekken olaya el koydum:
Ben: Eileenn dikkat ett!
- dedim ve hızlı bir şekilde çelik masa kucağımda Eileen'in önüne atladım. Ben ateş edince Takk diye bir ses geldi.
Ben: Sanırım kafatasını kırdım. Dur bi bakayım bu kimmiş?!
- Bu kişi eski arkadaşımız Tim'den başka biri değildi! Postacılık yapardı ve sonunda ihanete uğradığını düşünüp Çetemizden ayrıldı.
Eileen: Timmyy ?!?!
Ben: Eileen. Dışarı çıkar mısın? Galiba Timmy'nin bana bir açıklaması var.
Eileen: Peki..
- Beş dakikalık bir sessizlik oluştu ve ben Timmy'i öttürmeye başladım. Yüzünde bir çizik vardı.
Ben: Söyle! Nasıl en yakın dostumu vurmaya çalışırsın !
Tim: ...
Ben: Sana. Bir. Soru. Sordumm !!! Seni sosyopat serseri !
Tim: Joseph'i Eileen öldürmeye çalıştı! En azından ben böyle düşünüyorum.
Ben: Bunu nereden bileceksin ?
Tim: Dün gece Joseph ile takılıyorduk. Joseph biraz sarhoştu, ben de. Birden silah sesleri duyduk. Bakayım derken Joseph'i yerde acı içinde kıvranırken gördüm. Sol kolu kırılmıştı! Bunu yapan kız silahlıydı, gözleri parlak ela rengindeydi. Silahını elinden kapmaya çalışırken suratıma bir çizik attı. Bu kişi Eileen'di. Eminim!
Ben: Tatmin olamadım. Başka kanıt?
Tim: Al. Bu saç tutamını o kız kaçmaya çalışırken kopardım. Burada saçı yumuşak ve altın sarısı olan tek kişi Eileen'dir.
Ben: Hadi canım! Sanırım Eileen de sarhoşmuş. Ortada sen dururken sevgilisine ateş etmiş. Vay canına! Bizim sana ihanet edeceğimizi düşündüğün kadar oturup şu "Eileen'i suçlama kanıtları" konusunda da düşünseydin!
- Arkamı döndüğümde tetiği çekme sesi duydum. Attığı kurşunun sesini iliklerime kadar hissettim. Attığı kurşunu kendi silahıma aktardım ve Eileen içeri elinde bıçaklarla daldı.
Eileen: Dokunma arkadaşıma! Joseephh!
Tim: Joseph mi?
- derken Joseph içeri girdi ve:
Joseph: Evet. Ta kendisi!
- dedi ve elindeki buhar silahını havaya sıktı.
Ben: Hadi kaçalım buradan!
Tim: Daha bitmedi İstoria! haahahah!!
- Hava karardı ve biz hâlâ etrafı göremiyorduk.
Joseph: Eğer o Tim denen cani Eileen'in kılına zarar verseydi kolumdaki alçı ile onun kafasını kırardım!
Eileen: Hihihi..
Ben: Onu öldürmediğimize dua etsi...
- derken Eileen ile su dolu bir kuyuya düştük. O an ne yapacağımı şaşırdım. Silahı ağzıma alıp Eileen'i kurtarma çabasına giriştim. O sırada Joseph de kuyunun kenarında bağırıyordu.
Joseph: Eileen! Hayır olamazz Tim de geliyor. İstoriaaa !!!
Ben: Noluyor?!
Joseph: Geliyorr!
Ben: Kimmm ???!
Joseph: T-Timm!
.BÖLÜM SONU.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Korkusuzlar Topluluğu
CasualeÖyle bir topluluğuz ki Hitler'i karşımıza koyanı ezik diye silahla idam ederiz..