Selam !! Yine ben. Bu sefer yeni bölümle karşınızdayım. Umarım seversiniz. Yorum yapsanız çok güzel olur mesela ^^
°○• İYİ OKUMALAR •○°
Onu kurtarmalısın Linda. Bütün evrenin ona ihtiyacı var.
Sadece kurtarılmaya ihtiyacı olan Doktor değildi. Annemi ve babamı kurtarmam gerekti.
Doktor'un sözü üzerine kafeye tekrar gelmiştik. Şimdi anlamıştım. Annem ve babam beni kafede unutmuşlardı. Şu anda alevler onları yutuyordu.
'Onları kurtarmam gerek Doktor!'
'Yangının içine öyle dalamazsın.'
'Dalarım. Ailem için yapamayacağım şey yok !'
Doktor içeriye gitmemen için kolumu tuttu. Birkaç kıvrak hareketle ondan kurtuldum. Aklıma yetimhanedeki günler gelmişti. Bakıcımız Serena Mariah'a tokat attığında elinden kurtulup dışarıya kaçmıştık ama gidecek bir yerimiz olmadığı için gece yetimhaneye geri dönmüştük ve iki gün boyunca bulaşıkları yıkamak zorunda kalmıştık.
İçeriye koştum. Alevler her tarafı sarmıştı. Annemi zar zor görebilmiştim yerde yatıyordu. Yanına gittim.
'Anne seni burdan çıkaracağım.'
'Linda, kızım ... Ablanı kurtar.' Ablam mı ? Büyük ihtimalle küçüklüğümü benim ablam zannetmişti. Çünkü o zamanlar adım Linda değildi.
'Onu kurtaramam anne.'
'Neden?' Aceleyle ortaya bir yalan atmalıydım. Gerçekleri söylemem gerekti.
'Çünkü o burada ölüyor anne.'
Annem ilk önce şaşırdı sonra hıçkırıklara boğuldu.
'Anne , babam nerede?'
'O öldü Linda.'
Gözyaşlarımın sıcaklığını yanaklarımda hissettim.
'O öldüyse senin baban kim ?'
'Bunları boşver anne dışarı çıkalım.'
'Ablanı almamız gerek. Zamanı yeniden yazabiliriz.'
Kafamı salladım. Küçük Linda'nın olduğu yere geldik. Annem bebeği kucağına aldı. Ön kapıya doğru ilerledik. Doktor da içerideydi. Annemle birlikte ilerledik. Bebeğe değmemeye çalışıyordum. Biraz da olsa mutluydum. Annem ölmemişti. Birlikte öksürmeye başlamıştık. Alevler öksürmemize sebep oluyordu. Annem çok öksürmeye başladı. Dizlerinin üstüne çöktü. Doktor kucağından bebeği aldı. Annem'in vücudu yere serildi.
'Anne.'
Öksürükler arasında 'Linda.' dedi.
'Bebe...ği kur...tar.'
'Anne ölüyormuşsun gibi konuşma.'
'Ölü...yo..rum kı..zım.'
'Anne Tanrı aşkına. Lütfen. Beni yalnız bırakamazsın.'
'O...nu kur...tar.'
Annemin kahverengi gözlerinin ışığı kayboldu. Göz kapakları bir yorgan gibi hareli gözlerini örttü. Elimi boynundaki damarlara götürdüm. Ölmüştü.
Ben de çok öksürmeye başlamıştım. Annemin parmağından evlilik yüzüğünü çıkartıp avucuma koydum.
'Gitmeliyiz Linda.'
'Siz ikiniz gidin. Ben babamı getireceğim.' Doktor kafasını salladı. Yalan söylediğimi bilmiyordu. Babam ölmüştü. Annem ölmüştü. Ben de ölmeliydim. Annemin kucağımda ölüşü beni zaten bir kez öldürmüştü. Onların olmaması beni her gün öldürüyordu. Ölürken de annemin sözünü tutacaktım. Kendimi kurtaracaktım yani bebek halimi. Doktor ona bakardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Linda'nın Hikayesi [Doctor Who]
FanfictionBen Linda Wallace. Hikayem ürkütücü ve sıradışı rüyalarımın başlamasıyla başladı.