( Hisana Ağzından)
" He-Hepçiko ! "
Belki otuzuncu kez bilgisayar ekranına hapşırıp kirlettirken yüzümü ekşittim.
Dün akşamdan beri bu haldeydim.
" Hisana sen iyi misin ? "
Nanaoya dönüp burnumu çektim.
Telaşla yüzüme bakıyordu, kim bilir uzaktan nasıl görünüyordum.
" İyi- Haupçi- yim ... sen ? "
" Bana buradan pek iyi gibi görünmüyorsun. "
" Ne elbette iyi görünüyorum. "
Burnumu çekip önüme döndüm.
" Gözlerin kıpkırmızı, sesin kısık ve ikide bir hapşırıyorsun, tabi ona hapşırma denirse. "
Tamam evet , gözlerim bilgisayara bakarken yanıyordu, konuşurken boğazım çok acıyordu, biraz halsizdim ve elbette burnum akıyordu.
Ama bunlara rağmen çok iyiydim aslında.
" Yixing buraya bir ıhlamur getir ! "
" Nanao sana iyiyim dedim. "
Gözlerimi devirip tuşlara basıp kıyafetimi ayarlamaya çalıştım.
" Hı hı iyisin, deli etme beni, senin ne halt olduğunu herkesten iyi biliyorum. "
Ofladım.
Şu kadına niye doğru düzgün anlatamıyordum kendime.
Ihlamur geldiğinde, bir yudum alıp yerime koydum.
İyi gelmişti aslında.
" Hisana abla İyi misin? "
Yixing'de endişelenmiş olmalıydıki yüzüme korkuyla bakıyordu.
" İyi- Ühhü Ühhü ! Sadece biraz üşütmüşüm. "
" Üşüttün'mü !? "
Yixing... yavrucum o öyle değil ben sana megafon vereyim, Nanao ile düet yaparak söyleyin.
" Hisa-chan hasta mı olmuş. "
Kafamı biraz kaldırdığımda, Ururu'nun dehşete kapılmış halde gördüm.
Ulan ben üşüttüm derken kazayla ölüyorum falan mı demiştim yani bana verilen bu tepkiler normal sayılamaz.
" Urur- ühhü- ben iyi- ühhü ühhü ühhü ! "
Öksürüklerim şiddetlenirken boğazımın yandığını hissetim.
Sanki asit içmişim gibi yanarken çayımı içtim.
" Bak iyi değilsin. "
Nanao'nun şuan bana vurmamak için kendini zor tuttuğunu biliyordum.
Ve şirketteki herkesin bana baktığınıda biliyordum, kafamı kaldırdığımda gerçekten de bana baktıklarını gördüm.
" Bakın bir şeyim yok sadece ufak bir öksürük krizi geçirdim,çayımı içtiğimde tekrar düzelirim, lütfen işinize döner misiniz? "
" Ben sana bir çorba yapıp geleyim. "
Kirio ablanın ayaklanıp gitmesi ile kafamı masaya vurdum.
Bari sen uymasaydın abla.
Hem ben daha az önce işlerinize dönün dememişmiydim.
Tabi o asçıydı ve bana çorba getireceğini söylemişti... harika.
İç çektim.
Onlara kızamıyordum'ki sonuçta bana yardımcı olmaya çalışıyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖLGE VE IŞIK
FanficGölge ve ışık birbirlerinden ne kadar farklılar öyle değilmi? sonuçta gölge ye basarız, geçeriz bizim için değeri yoktur onu gördüğümüzde umutsuzluğa kapılırız . Işık o öyle mi? hayır onun üstüne basamayız, onu gördüğümüzde umutlanırız, seviniriz, b...