Güneş: seni ilk gördüğüm anı hatırlıyor musun?
Güneş: basketbol oynuyordun arkadaşlarınla ve topu çok hızlı attığın için potadan sekerek bana doğru gelmişti
Güneş: o sıra sana bakıyordum aslında
Güneş: topu almak için geldiğinde gözlerinde kayboldum sandım
Güneş: kalp atışım değişmişti
Güneş: ama sadece bir teşekkürle topu alıp gitmiştin
Güneş: o günün akşamı seni facebook da bulup yazmıştım...
Güneş: hayatımın en saçma muhabbetini başlatmış olsam da işe yaradı shjsksl
Papatya: "kuzenimin sınıfında ki kız değil misin?" yazmıştın...
Papatya: cidden başka bir şey bulamadın mı?
Güneş: selam yazsam cevap verir miydin?
Papatya: hayır...
Güneş: güzel başlangıç yapmışım o zaman
Papatya: öyle yapmasaydın bile mutlaka yollarımız çakışırdı, buna inanıyorum
Güneş: biliyorum...kalbim seninle tamamlanırken karşılaşmamamız imkansız olurdu
Papatya: kalbini yarım bırakmak istemiyorum
Güneş: böyle konuşma
Güneş: çıkıp yanına gelemiyor oluşum canımı sıkıyor
Papatya: gelemeyeceğini ikimizde biliyoruz
Papatya: seni içeri almazlar güneşim
Güneş: senin için zararlı olmayacağını bilsem bir yolunu bulurdum
Papatya: biliyorum
Güneş: başka birisinin ten sıcaklığı sana ne zaman zarar vermeyecek?
Güneş: herhangi bir başkasının enerjisine ne zaman direnç kazanacaksın?
Papatya: hala beklememiz gerekiyormuş
Papatya: ne yazık ki değişen hiçbir şey yokmuş
Papatya: hala aynı...
Güneş: bir gün bitecek bütün bunlar
Papatya: bitecek...
~~
İçinizde Kırık Kadehleri okuyan var mı?
Papatya'nın hastalığı oradaki karakterlerimle bağlantılı. Yani o kurgumun başka bir boyutunu okuyorsunuz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölünce Sevemezsem Seni
Short Story#tamamlandı. | kısa hikâye | texting Hasta bir kızın tek umudu, telefonun diğer ucundaki sevgilisiydi. Peki bu yaşaması için yeterli mi? ○●○ Papatya: ama korktuğum bir şey var Papatya: ölürsem eğer... Papatya: ya ölünce sevemezsem seni? Papatya: kur...