NEFESİM-1. bölüm

126 3 0
                                    

Ağlıyorum evet şaşırmayın çok normal ben hep ağlıyorum beni düşünen yok çünkü şimdi kendimi acındiriyo gibi olmiyayim ama öyle annem ve babam ben küçükken öldüler çok küçükken banada geride koca bir ev ve hiç sahip olamicağım bir şirket, Karaman Şirketini biraktilar ama bunların hepsi benim icin değerini yitirmiş şeyler.

Annem ve babam 3 yaşindayken trafik kazasinda öldüler ve bitek ben o lanet arabadan kurtuldum ve bana artık teyzem bakıyor ,evet teyzem beni önemsiyor değer veriyor ama bir anne baba olamazki onların yerini tutabilir mi? HAYIR. Hayatımda hep onlari, en çok onlari özledim ben. Bu yaşima kadar en buyuk destekçim teyzemle küçüklük arkadışım kağan oldu.

O harika biri benimle hep çok ilgilendi etrafinda o kadar çok kız olmasına rağmen yerimi hep ayrı tuttu okulun en popüleridir kağan bütün kızlarının da amacı :)

Ama dediğim gibi biz hep farkliyiz onunla küçüklükten beri herseyimiz birlikte oldu.

Ben annemle babamı düşünürken bir sesle irkildim. "Dilay ?"

Kafamı kaldırdığımda kağan karşımdaydı. Ses vermeyince yine "Dilay?" diye seslendi "iyi misin?" Güçlükle "evet" diyebildim yutkundum " ya sen?" Yanıma oturup bana sarıldı

" iyi gözükmüyorsun istersen biraz hava al dısarı çıkalım mi?"

"Olur."

"Tamam aşağida bekliyorum prenses çabuk ol" dedi ve odadan çıktı.

Kağan bana prenses derdi. Çünkü biz onunla küçükken hep bu oyunu oynardık. O prens olurdu bende prenses küçüklüğümden beri bana prenses diyor. Memnun olmadigimda sayılmaz onun bana prenses demesi hosuma gidiyor. Her ne kadar çoğu kız kıskansa da :D

Yataktan kalkıp banyoya girdim berbat haldeydim kağan haklıydı. Elimi yüzümu yıkayıp biraz göz kalemi ve çilekli rujumu sürdükten sonra odama gidip dolabimin karsina geçtim. Çok abarti makyaj sürme meraklisi değilimdir. Yüzümün zaten güzel olduğunu söylerler ihtiyaç duymuyorum yani. Saçlarım kumral ve uzun, düz saçlarımı çok seviyorum.

Dolaptan kot pantolonumu alıp bacaklarımdan geçirdim. Erkek tişörtlerine zafım olduğunu söylemişmiydim. Evet öyle :)

Siyahın içinde beyazların kaybolduğu bi tişortude giydikten sonra pantolonumun içine soktum. Bu tarzı seviyordum. Telefonumu cebime atmadam ömce mesajlara baktım okul icindi kayıtlar yarın sonmuş kağan ile halledebilirdim bunu.

Kağanla aynı okula gidiyoruz.Kayıt yenilememiz gerekecekti ,okulların açılmasına bir hafta vardi çünkü. Umarım aşk dolu bir sene olur. Evet doğru aşık olmayi seviyordum çünkü aşk yaşadiğım zorluklari unutturuyor bana simdiye kadar bir kere aşık oldum yani gercekten o bana.... Herneyse gecti iste.

Kağanı bekletmeden aşağı indim. Salona girdiğimde Kağan teyzemle oturmuş sohbet ediyordu.Ben gelince aniden sustular. Çok kurcalamadım.

"Hazırım" dediğimde kağan ayağa kalktı. " Teyze biz biraz do-" lafımı daha bitirmeden "tamam canım seni seviyorum görüşürüz" deyip öpücük gönderdi ,gülümseyip kapıya gittim.

Converselerimi giydikten sonra kendimi dışarı atabilmiştim.

Yürümeye başladik arabaya binme taraftarı degildim, gerekmedikçe arabaya binmezdim korkuyordum, biloyorsunuz işte :/ Sahile indik ve kağanın yardımıyla bir kayanın üstüne oturduk gidene kadar konusmamıştık.

"Seni böyle görmeye dayanamiyorum biliyorsun dimi?" Dedi kağan ,kafamı ona çevirdim.

Bana acır gibi bakıyordu, korkuyodu üzülmemden hayata küsmemden korkuyodu. Gözlerim doldu hala ona bakiyordum ve sımsıkı sarıldım gözyaşlarimi daha fazla saklayamadiğımda kağanın gömleğini ıslatabilmiştim.

"Dilay ağlama lütfen anlat noldu?"

Gözlerimi silerken " annem" dedim yutkunduktan sonra " annem ve babam ben ben onları çok özlüyorum. Kağan kimse onları unutturmuyo bana neden?" Evdeki gibi olmamak için kendime gelmeye çalıştim.

" Anliyorum Dilay ama güçlü olman gerek bak ben varım bana sarıl unutmaya çalış."

"İyiki varsın"deyip bi kere daha kağana sarıldım. O iyi geliyordu.

"Heyy şimdi gözlerini sil ağlamak yok prenses sana sürprizim var."

Gözlerimi sildim ve gülümsedim "neymiş?"

"Gidince görürsün " dedikten sonra hayvan gibi sırıttı cok guzel gülüyordu gerçekten. Kayalıklardan kalkıp bir otobuse bindik ormana giden bir yolun orda indik. " heyy buraya gelme amacimiz ne? "

" merak etme çok seveceksin " dedikten sonra gülümseyip elimden beni sürükledi.

"Şimdi gözlerini kapa prenses"

"Off kağan "

"Hadi ama mızmızlanmaaa "

"Tamam tamam kapatıyorum"

Biraz ilerledikten sonra

" açabilirsin " dedi gözlerimi açtığımda aman tanrım bu, bu nasıl bulmuştu ki ağzim o şeklinde açıldığında Kağana döndum ve " sen şaka mısın nasıl buldun bunu" deyip boynuna atladım.

Umarım okuyan olur ve beğenirsiniz. Okuyan olursa çok güzel bölümler gelecek :D öptüüümm :)

NEFESİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin