• 11 •

12K 439 92
                                    

Ana karakterler: Asel SANCAKTAR, Altay SANCAKTAR, Gece SARSMAZ , Savaş SARSMAZ

Yardımcı karakterler: Ömür DEMİROK, Emre KARAN, Selin HAR

Karakter sayısı gittikçe artabilir. Konuyu olabildiğince Gece/ Asel ağzından anlatacağım. Aralarda kendi düşüncelerimi de ekleyebilirim. İyi okumalar.

___________________

Belki bir kaç dakika orada öylece durmuştu kadın

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Belki bir kaç dakika orada öylece durmuştu kadın. Sessizce birbirlerine bakmışlardı. Dudakları aralandı kadının.

-N...ne?

Savaş alnını hızla çekerek akan suyu kapattı. Gözleri yanıyordu adamın. Tıpkı kadının dudakları gibi. Sessizliğini sürdürerek köşede ki havluyu çekerek kadının üzerini örttü.

-Savaş...

Onu dinlemeden kucağına aldı. Gece korkuyla ellerini adamın boynuna dolarken gözleri hala gözlerine bakmaya inat ediyordu.

-Sana dokunamam.

Islak saçları yüzüne yapışırken adamın yutkunduğunu duydu. Hiç bir şey diyemiyordu. Odadan çıkarken evin sessizliği de onlara katıldı.

-Özür dilerim.

Savaş Sarsmaz ilk kez ondan özür diliyordu. Dudakları aralandı kadının. Bir nefes kadar yakındı adama. Sözleri her geçen dakika kadını da suçlu hissettirmeye başladı. Odasına geldiğini bile fark etmemişti Gece. Sadece orada kalmıştı.

~~~~

Uyumadan önce yanımdan gitmesine izin vermediğim adam koltukta öylece uyuya kalmıştı. Açtığı yaraları sarmasını da biliyordu Savaş. Duygusuz gibi duran bu adamın büyük bir kalbi vardı. Yataktan sessizce kalkarak köşede duran örtüyü dikkatlice üzerine örttüm. İlk başta uyanır gibi olsa da uyanmadı. Ay ışığı camdan yüzüne vuruyordu. Elim istemsizce çenesine doğru gitti. Ama engel oldum. Yumruk haline getirerek yatağa geri döndüm. Uyku belki de o buradayken bana haramdı.

~~~

Bu sırada şehrin bir diğer ucunda Altay Sancaktar gökyüzüne bakıyordu. Elinde ki bardağı yere doğru fırlattı. Herkes gitmişti. Hayatında olan herkes.

İlayda...

Asel...

Ömür...

Bu üç kadın arasında belki tonlarca fark vardı ama adam kapılmıştı işte. Maviliklerine ölebileceği Asel'i , hayatını mahvedecek olan Ömür ile aldatmıştı. İlyada konusuna değinmek bile istemiyordu. Pişman mıydı? Belki evet, belki hayır...

Günden güne çöküyordu adam. Yüzünde hafif bir tebessüm oluştu. Belki hayatı şimdi tekrardan değişecekti. Gün içinde gördüğü o yeşiller aklına gelince tebessümü büyüdü.

METRESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin