Küçük Bir Değişiklik

1.3K 110 256
                                    

*İyi okumalar~😄*

Kyungsoo ısrarla çalan bir zil sesiyle uyandı. Gözlerini açtı. Kapıda biri vardı. Yavaşça yerinden kıpırdadı. Jongin'in kolunu üstünden çekip doğruldu. Jongin derin bir uykudaydı. Kapıyı açtığında, elinde orta boylarda bir saksı olan otel görevlisi duruyordu.

-Do Kyungsoo mu?

Kyungsoo başıyla onayladı. Genç çocuk saksıyı ona uzattı. Kyungsoo görevlinin bahşişini verdikten sonra kapıyı kapattı. Saksıda ki çiçeklere burnunu dayayıp derin bir nefes aldı. Güle oynaya yatak odadına geçti.
Jongin hala uyuyordu. Onu öyle, çırılçıplak yatağın üzerinde, yüzükoyun yatarken görünce dayanamayarak
kalçalarının üzerine bir öpücük kondurdu. Jongin huylanmıştı. Bu sefer kalçasının biraz üzerinden öptü. Jongin uykusunda tatlı tatlı kıkırdadı.

Kyungsoo genç adamın sırtını, ensesini ve son olarak saçlarını öptü.

-Jongin... diye fısıldadı kulağına, esmer, pürüzsüz kalçaları okşarken.

-Hımmmm.... Jongin'in gözleri hala kapalıydı. Yerinde kıpırdanarak yan döndü.

-Birisi odamıza saksıda çiçek getirdi. Kırmızı karanfil... Bu çiçeği sevdiğimi nereden biliyorsun?

-Mutfak penceren... önünde... sadece o vardı. Dallarından koparılmış çiçekleri sevmeyeceğini düşündüm.

Kyungsoo hayranlıkla gülümsedi.

-Yapma... bunu görmek istiyorum, diye homurdandı Jongin. Ardından kollarından birini, yatakta ona eğilmiş olan Kyungsoo'nun üzerine atıp kendine çekti. Kyungsoo onun neyden bahsettiğini anlayamamıştı. Ama sormadı. Jongin'in biraz uykuya ihtiyacı olduğunu hissetti.

Koyu saçlarını özenle okşayıp dudaklarını yüzünde gezdirdi. Daha sonra ondan zorlukla sıyrılıp, esmer, çıplak, Kyungsoo'nun aklını çelen vücudunu usulca örttü. Birkaç dakika ayakucunda durup, onun masum bir şekilde uyumasını seyretti. Bu adama deli gibi âşıktı ve bu konuda elinden hiçbir şey gelmiyordu.

Bir duş aldıktan sonra üstüne bir pantolon ve kazak giydi. Karnı zil çalıyordu, gece de noodledan çok birbirlerini yemişlerdi. Üstelik Jongin'in uyanmaya niyeti yok gibiydi. Uykusuz geçirdiği geceler etkisini gösteriyor olmalıydı. Çantasından küçük cep defterini çıkardı ve buraya gelmeden önce Sara'nın yazdırmış olduğu restoranlara bir göz gezdirdi.

Kyungsoo küçük bir değişiklik istiyordu ve onun için burası idealdi. Jongin'e akşamüstü otelde buluşmaları için bir not yazıp bıraktı. Dudaklarını öpüp yavaşça kapıdan dışarı çıktı.

Gunyeong da görülmeye değer yerlerden biriydi. Burada hiç gökdelen yoktu. Taksi dar yollarda ilerlerken hayranlıkla çevresine seyrediyordu. Kaldırımlarda küçük çiçek tarhları vardı. Gittiği restoran ise iki tane güzel antikacı dükkanının tam ortasındaydı.

Restoran şirin bir yerdi. Daha kapıdan içeri girer girmez insanın burnuna nefis bir yemek kokusu geliyordu. Kyungsoo bir masaya oturur oturmaz güler yüzlü bir garson hemen servis yapmaya başladı. Tam yemeğini bitirmek üzereyken, yakınlardaki bir masada oturan genç çiftin, yüksek sesle tartışmaya başlamaları üzerine gözlerini o yana çevirdi. Aslında başkalarının konuşmalarına kulak kabartan insanlardan değildi. Ama onların sesi hiç de yabancı gelmemişti.

-Kör olmadığımı biliyorsun! Birinci provadan beri olanları ben de gördüm.

-Kendini toparlamalısın Jaerim. Açılış gecesi olduğu için biraz sinirlisin. Hayal gücün de pek geniş...

DELİCE BİR ARZU -KAİSOO-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin