Oyun

1.2K 122 290
                                    

*İyi Okumalar~😈*

Genç adamın yüzündeki buz gibi ifade karşısında Kyungsoo damarlarında dolaşan kanın donduğunu hissetti.

-Ne oldu? diye sordu. Onun yüzündeki ifadeyi görmemek için gözlerini kaçırırken...

-Çok mu kötü kesmiş, beğenmedin mi?

Jongin hemen kendini toparladı. Dudaklarında küçük bir gülümseme belirdi.

-Yok hayır, bir an için seni tanıyamadım. Yanlışlıkla başkasının odasına girdim sandım.

Jongin inandırıcı konuşuyordu ama Kyungsoo tatmin olmamıştı. Aceleyle aynaya koşup yüzünü incelemeye başladı. Jongin de yanına gelmişti. Kyungsoo'nun ensesine sevgi dolu bir öpücük kondurdu ve belini usulca okşadı.

-Sanırım beğenmedin. Bu kadar kısaltmamalıydım.

-Sevgilim... beğendim. Kafanı kazıtsaydında beğenirdim Kyungsoo. Hem güzel alnını ortaya çıkarmış.

Jongin söylediklerini doğrulamak istercesine eğilip onu alnından öptü.

-Sadece aşina olmadığım için şaşırdım.

Telefonun çalması üzerine Jongin yanından ayrılınca Kyungsoo doğru banyoya geçip duşunu aldı. Daha sonra da Jongin'den uzak durmaya çalışarak hazırlanmaya başladı. Biraz çekiniyordu. Bu yüzden Jongin'in yanına gitmek istemiyordu. Tam kravatını takıyordu ki kapı çaldı. Gelen Jay'di. Hep birlikte tiyatroya gideceklerdi. Kyungsoo kendini iyice toparladığına emin olduktan sonra yavaşça oturma odasına geçti. Jay beğeni dolu bir ıslık çaldı.

-Vay canına, dedi. Şuna baksana Jongin, onun yanında sönük kalacağız.

Aynı anda Jongin de içeriye girmişti. Kyungsoo onu ilk kez böyle ciddi bir kıyafetle görüyordu. Üstüne koyu mavi bir takım elbise giymişti. Beyaz gömleği ve kravatıyla çok yakışıklı görünüyordu ama kıyafetin içinde hiç de rahat görünmüyordu.

-Sanırım bir daha böyle giyinmene izin vermemeliyim, dedi Jongin Kyungsoo'yu süzerken. Gözlerinde heyecanlı pırıltılar vardı ve ağzı açık kalmıştı. Kyungsoo çekingence gülümsedi.

-Sen de harika görünüyorsun.

Jongin başını iki yana salladı.

-Bir açılış gecesi için giyinmiş olmama rağmen, kendimi bir cenazeye gidecekmiş gibi hissediyordum. Taa ki seni görene kadar, dedi Jongin kravatını çekiştirerek.
-Tanrım, neden hiç kravat takmadığı mı şimdi hatırladım, insanı boğuluyormuş gibi hissettiriyor, diye mırıldandı.

Kyungsoo kahkahalarla gülmeye başladı.

-Ne dersin Jay, bu geceyi atlatır mı?

-Öyle olması gerek.

Jay ona göz kırptıktan sonra saatine bir göz attı.

-Hae Jin bizi aşağıdaki barda bekliyor, hazırsanız gidelim.

Otelin barı sade ve sessiz bir yerdi. Jay onlara birer içki ısmarladı. Jay'in canlılığı Jongin'in sinirlerini biraz olsun yatıştırmışa benziyordu. Jongin'in aklı, bir kolu Kyungsoo'nun omuzunda olmasına rağmen, sanki çok başka yerlerdeydi. Jay'in şakalarına gülüyordu ama Kyungsoo onun hala çok gergin olduğunun farkındaydı.

Jay'in yandaki masalardan birinde oturan, bir arkadaşıyla konuşmak için, oradan ayrılması üzerine Kyungsoo Jongin'in elini okşayıp kulağına eğildi.

DELİCE BİR ARZU -KAİSOO-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin