BÖLÜM.32

689 83 2
                                    

Söz yüzüklerinin takılmasından bir kaç gün sonra nişan hazırlıkları başlamıştı.
Aileler nişanı Sare'nin kasabasında düğünüde İstanbul'da yapmaya karar vermişledi.
Bir kaç gündür Vural'dan da ses seda yoktu. Ortalıkta görünmüyordu.
Babası dahi onun nerede olduğunu bilmiyordu.
Salih'in babası arkadaşını arayıp Vural'ın neler karıştırdığı hakkında bilgi almaya çalışıyordu ama nafile.
Hiç kimsenin onun ne yaptığı hakkında bir bilgisi yoktu.

Salih ise Sare'yi hiç yalnız bırakmıyor
nereye gitse onunla beraber gidiyordu.
Sare ve Salih'in sözlendiği kasabada duyulmuştu.
Herkes hayırlı olsun ziyaretine geliyordu.
Kasabanın hırçın kızı büyümüş okumuş mesleğini kazanmış şimdi de evleniyordu.
Herkes Sare'nin mutlu olmasını istiyorlardı.
Dört yıl önce Vural'ın Sare'ye neler yaptığını herkes öğrenmişti.
Sare o aşalık adam yüzünden dört yıl kasabaya gelmemişti.
Kasabadaki herkes Sare'yi ne kadar çok seviyorsa Vural'dan o kadar nefret ediyorlardı.
Vural, kasabadaki herkes tarafından dışlanmış bu durum onu dahada sinirli yapmıştı.
Salih ve Sare, son günlerde fazla başbaşa kalamıyorlardı.
Her gün evleri kasabalılar tarafından dolup taşıyor misafirin biri gelip biri gidiyordu.
Herkes gençlere mutluluklar dilemek için geliyorlar.
Sare, bu durumdan çok mutlu oluyordu.
Neriman Hanım ve annesiyle beraber gelen misafirlerle ilgileniyorlardı.
Neriman Hanım bu kasabayı çok sevmişti.
İnsanların samimiyeti  yardım severliği onu çok etkilemişti.
Kasabanın insanları şimdiye kadar yaşadığı çevredeki insanlara hiç benzemiyordu.
Ne diyeceklerse yüzüne direk söylüyorlar arkandan konuşmuyorlardı.
Kasabalılar da Neriman Hanım'ı sevmişlerdi. Onuda aralarına almışlar hiç dışlamamışlardı.
Nişan yeri olarak Sare ve Salih'in yıllar önce de bir kaç defa buluştuğu piknik alanı seçilmişti.
Bu düşünce Salih'e aitti.
Onun hayali aslında bir kır düğünü istiyordu.
Ama Salih biliyorduki annesinin bir çok planı vardı.
Onun için kır nişanınada razıydı.
Aslında Salih, gelini Sare, olduktan sonra her şeye razıydı.
Artık bir an önce Sare, onun olsun.
Başka bir isteği yoktu.
Nişan günü gelmiş bütün hazırlıklar tamamlanmıştı.
Davetliler yavaş yavaş gelmeye başlamıştı.
Söz yüzüğü takıldıktan sonra İstanbul'a geri dönen Yılmaz, Asya ve Turgut, nişan için tekrar gelmişlerdi.
Asya, Sare, ile birlikte kuaför salonuna gitmişlerdi.
Yanlarında Sare'nin en iyi arkadaşı Ayşe de vardı.
Ayşe ve Asya başta birbirlerini biraz kıskansalarda sonra çok iyi anlaşmışlardı.
Ayşe'de kasabada küçük bir butik açmış kendi ayaklarının üzerinde duruyor kendi parasını kazanıyordu.
Bir çok isteyenin olmasına rağmen evlenmeyi henüz  düşünmüyor du.
Sare'nin nişan kıyafetinin üst kısmı açıktı.
Uzun sarı saçları bukle bukle yapılmış omuzlarını kapatmıştı.
Buz mavisi kıyafetin içinde muhteşem görünüyordu.
Asya ve Ayşe'de hazırlanmışlar ve harika görünüyorlardı.
Salih, Yılmaz ve Turgut, kuaför salonuna kızları almaya gelmişlerdi.
Turgut, kız kardeşinin ve Yılmaz'ın gölgesi gibi olmuştu.
Onları nereye gitseler rahat bırakmıyordu.
Yılmaz, bu durumdan sıkılmıştı ama Asya'yı üzmemek için bir şey söylemiyordu.
Asya, dışarı baktığında erkeklerin onları beklediğini gördü.
Hazır olduklarını söylemek için Ayşe'ninde koluna girip dışarı çıktı.
Ayşe bu duruma biraz şaşırsada Asya'nın yanında oda dışarı çıktı.
Yılmaz, Asya'yı görünce gözleri kocaman olmuştu.
Kız kırmızı kıyafetin içinde olağanüstü olmuştu.
Kıyafet biraz  dekolteliydiydi sanki. "Biraz mı?" dedi Yılmaz. 
Asya'nın her tarafı meydandaydı.
Ne yapıyordu bu kız? Adamı delirtmek mi istiyordu.
Yılmaz, gözleriyle etrafı taradı.
Asya'ya bakan biri olursa kıskançlıktan delirebilirdi.
Asya'nın tepkisinden korktuğu için ona bir şey söylemiyordu.
Bir şey söylese birde Turgut'la uğraşması gerekecekti.
Bu kız Yılmaz'ın sebebi olacaktı ama nasıl olsa hesabını sorardı ondan.
Asya, Salih'in yanına gelip Sare'nin hazır olduğunu söyledi.
"Salih, tamam diyerek kuaför salonuna girdi.
Asya, aklına gelen bir fikirle Ayşe'nin
yanına yaklaştı.
"Ayşe, senden bir şey istersem yaparmısın?" dedi.
"Tabi ki Asya, yapabileceğim bir şeyse neden olmasın?"
"Biz kaç gündür Yılmaz la yalnız kalamadık.
Abim peşimizde gölge gibi dolanıyor. Sen şimdi onu bizden biraz uzaklaştırsan. Yani nişan yerine abimle gitsen olmazmı?"
"Ben bunu abine nasıl söylerim Asya?"

İKİMİZE BİR DÜNYA #wattys 2018Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin