BÖLÜM. 20

732 91 7
                                    

Salih, Sare'nin telefonunu aradı ve açmasını beklemeye başladı.
Arama sonlanmasına rağmen cevap yoktu.

-Hadi Sare'm aç artık su telefonu" dedi ve tekrar çaldırdı.
Bu defada açılmadı. Son çare mesaj yazmaktı. Zar zor düştüğü yerden zorlada olsa doğrulup kıza mesaj yazdı " Sare yardım et lütfen evdeyim"
Son bir gayretle gönderdi.

Kısa bir süre sonra telefonu çalmaya başladı. Arayan Sare'ydi tabiki. Arıyordu işte. Bırakmamıştı Salih'i.

Salih zar zor açtı telefonu.
" Sare."dedi
Kızın  konuşmasını beklemeden.            " Çabuk benim eve gel lütfen, yardımına ihtiyacım var "
                                 
 -Sare " Ne oldu, neyin var Salih!" dedi korkuyla.
Salih'in elinden telefon düşmüştü kıza  cevap vermedi.

Sare, akşam yemeği sonrası mutfağı toparladı. Anne babasına kahve hazırladı.
İşleri bitirdikten sonra odasına gitti.
Telefonda iki cevapsız arama olduğunu gördü.
Arayan Salih'ti Sare, pek önem vermedi. Yatağın üzerine oturup telefonuyla oyalanmaya naşlamıştı ki Salih ten mesaj geldi.
Mesajı açıp baktığında Salih'in kızdan yardım istediğini gördü.

- Salih" Bana yardım et!" demişti.
Sare, çok korkmuştu. "Salih neden böyle bir mesaj attı acaba" diyerek hemen Salih'i aradı telefon açılır açılır açılmaz .
Salih, konuşmaya başladı. "Sare hemen benim evime gel, sana ihtiyacım var!" dedi.
-Sare "Ne oldu, neyin var Salih!" dedi ama Salih'ten cevap gelmedi.

Sare, hemen odasından dışarı firladı. Anne babası salonda yoktu.
"Yattılar her halde" diye düşünüp hızla çıkış kapısına yöneldi.

Yavaşça kapıyı açıp evden çıktı. Salih'in evine  doğru koşmaya başladı.
Eve yaklaşınca ışıkların yanmadığı gördü.
"Beni evden arasa ışıklar yanıyor olması lazım değil mi?" dedi kendi kendine.
Bahçe kapısına kadar gelip içeri baktı.
Bir şey göremeyince kapıyı açıp içeri girdi.
Etrafa baktı ama karanlık olduğu için pek bir şey göremedi.
Ev kapısına yaklaştığında Salih'i yüz üstü yerde yatarken gördü.

Hızla yanına gidip yere çöktü.
"Salih" diye seslendi adamdan ses seda yoktu. "Sarhoşmu oldu acaba" diye düşündü.
Öyle bir şey olamazdı. Salih'in dokuz aydır tanıyordu. Hiç kimse onu ne içerken nede başka bir kötü hareketini görmemişti.

Telefonunun ışığını açıp yüzüne baktı .
Salih'in yüzünü görünce yüreği ağzına geldi.
Hemen sırt üstü çevirdi ve yüzündeki yaralara iyice baktı. Kaşı patlamış, gözlerinin etrafı morarmış, dudağı yüzünün heryeri kan revan içindeydi.

"Salih, Salih, hadi kendine gel ne oldu sana böyle.  Seni bu hale kim getirdi. Salih, lütfen kalk hadi. Sana ne oldu Salih"diye ağlamaya başladı.

Salih, Sare'nin onu sarsmasıyla biraz kendine geldi
Gözlerini açık baş ucunda ağlayan kıza baktı.
Kuruyan dudaklarıyla zorlada olsa konuşmaya çalıştı.
"Tamam Sare, sakin ol. Bir şeyim yok benim. Lütfen bağırma, milleti başımıza toplayacaksın" dedi.

-Toplanırlarsa toplasınlar Salih.
Ne hale getirmişler seni baksana ya?"

-İyiyim korkma Sare'm. İyiyim bir şey yok üzülme."

-İyi falan değilsin Salih. Hemen ambulansı arıyorum. Seni hastaneye götüreceğim.

-Sakın hiç kimseyi arama Sare.
Bir de hastaneyle uğraşamam gece gece."
"Sen ne diyorsun Salih? Nasıl iyileşmeyi düşünüyorsun acaba?

-Ben iyiyim Sare. Bek kemiklerim sağlam. Kırık çıkık falan yok merak etme."

-Nasıl merak etmem Salih baksana haline?"

İKİMİZE BİR DÜNYA #wattys 2018Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin