yirmi bir| koltuk (m)aceraları

6.1K 375 202
                                    

"Aah, çok açım. Nolur yiyeyim bir tane Baek."

Jongdae Chanyeol'ün Baek'e yollattığı çikolatalardan birine uzanacak gibi olmuştu ki Baekhyun'un bakışıyla birlikte elini geri çekti. Cidden, benim de canım çekiyordu ama. "Kendisi okula bile gelmiyor ama şu dandik çikolatalarla onu affedeceğimi sanıyor?"

Yixing paketin kutusuna baktı. "E bunlar senin en sevdiklerin kuşum?" Baekhyun ofladı. "Dandik dediysem dandik." Bunun üzerine biz de pes edip bankta oturmaya devam ettik. Tenefüstü ve gelmiş geçmiş en sıkıcı günü geçirmekteydik. Jongin'i sadece iki kere görmüştüm ayrıca. Chanyeol yoktu, Jongdae herzamankinden biraz daha huysuzdu. Baekhyun bugün düz beyaz çorap giymişti, tanrı aşkına. Düz beyaz çorap. Şükürler olsun ki Yixing yine aynıydı.

Ama sonra okul bahçesinin kapısı gürültüyle açıldı. Herkes şaşkınlıkla o tarafa döndüğünde biz de onlara ayak uydurmuştuk. Gördüğüm şeyle birlikte kahkahamı içimde tutma gereği duymadım bile. Chanyeol elinde koca bir megafonla bağırarak bize yaklaşıyordu. Alnında siyah kalemle Ben bir eşeğim yazıyordu ve üzerindeki tişörtte de Baekhyun'un eşeği baskısı vardı. "Byun Baekhyun!"

Biz de dahil herkes kıs kıs gülmeye başlarken baekhyun eliyle yüzüne vurdu. "Ne yapıyor bu?" Yixing sevinçle ellerini çırptı. "Çok romantik!" Jongdae ise gözlerindeki gülmekten oluşmuş yaşları siliyordu.

"Tüm vaktim, tüm zamanım, tüm varlığım sadece sana ait. Aşığım lan sana!" Chanyeol'ün kalın sesi megafonun da etkisiyle bütün okulda yankılandı. Öğretmenler de dışarı çıkıyordu şimdi. Bizim sırık pek aldırmadı, sadece Baek'in gözlerine bakıyordu. "Ne olur affet beni." Baekhyun ofladı. "Chanyeol, deli misin sen? Kyungsoo öldürecek seni." Kaşları hala çatıktı ama bu durumun hoşuna gittiğini gayet anlayabiliyordum. Bunu Chanyeol de anlamıştı elbette, ama duyana kadar durmayacağını biliyorduk. "Affedene kadar gerekirse tüm mahalleye seni sevdiğimi bağıracağım." Sonra yüzünü düşürdü iyice. Elinden megafonu indirmişti. "Bugün beyaz çorap giymişsin. Nefret ediyorum kendimden."

Sonra büyük gözleriyle yavru köpek misali sevgilisine bakmaya başladı. Sonrasında ne olacağını anladığımız için bir avuç kız ve Yixing dışında herkesin dikkati dağılmıştı. Baekhyun da bu kadar nazın yeterli olacağını düşünmüş olacak ki yakasından çektiği gibi dudaklarına yapıştı ve bahçenin ortasında öpüşmeye başladılar. Bu an elbette fazla uzun sürmemişti.

"Park Chanyeol! Derhal odama geliyorsun. Alnını yıkar yıkamaz!"

 Alnını yıkar yıkamaz!"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

--

Sınıftaki kız arkadaşlarımdan biri öğle arası benimle konuşmak istediğini söyleyip yanına çağırmıştı ve Jongin'e öğretmenler odasında buluşsak mı ya temalı bakışlarımı ertelemek zorunda kalmıştım. Birlikte öğretmenler tuvaletinin hemen yanında kalan arada durduk. "Ne oldu?" diye söze girdim direk. "Önemli bir şey mi var?"

bir çeşit eşitsizlik] sekai ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin