S-1

3.6K 73 6
                                    

Selam arkadaşlar bu hikayeye yeni başladım bakalım neler olacak... Konusu tamamen benim fikir ve planlarım doğrultusunda ortaya çıkmıştır. Yorum yapmanızı da rica ederim. Medya;Erdem 

İyi okumalar.

1.Bölüm.-Kardeşim bi hesapla bakalım Kumbağ'a her yaz kaç kişi geliyor.

-Eee?

O kadar umursamaz bir mimik takınmıştı ki, kalkıp suratına bir tane yapıştırasım geldi. Elimi omzuna götürdüm ve sıkıca kavrayıp Olcay'ı sarstım.

-Bak kardeşim günde en az 500 kişi geliyor bu plaja.

-Eee?

Ya varya. İşte bildiğin Olcay, her zaman ki gibi umursamaz bir tavırla etrafına bakıyor. Kendince cool olmaya çalışıyor. Masmavi gözleri, sarımsı saçlarını  ve keskin bakışlarını görmezden gelirsek, oldukça mal bir çocuk aslında. Bildiğin gerizekalı. Doğan görünümlü şahin değil, serçe.

-Bak güzel kardeşim dediğim gibi şimdi sen gidip toptancıdan 200 tane sandviç ekmeği alıyorsun. Bende gidip salamla kaşar alırım.

Aniden "Tısss"layarak kıkırdamaya başladı ve pis pis sırıttı.

-Baksana burada yeterince kaşar var.

Diyerek gözleriyle karşı şezlongta ki kızları gösterdi. Aynı anda kızlarda bize bakıp gülümseyip el salladılar. Ben pek oralı olmadan tekrar Olcay'a döndüm.

-Oğlum bu yaz parayı kırmamız gerek. Bak 17 yaşıma geldim lise sondayım ama derslerim hiç iyi değil, belli ki iyi bir üniversiteye gidemeyeceğim. Zaten yaptığım başka bir işte yok. Yani elimde ki bu 200 lirayı değerlendirmem gerek. Ha dersen ki ben bu işte yokum. Eyvallah. Ben tek başımada hallederim.

Olcay'ın aniden tüm hatları değişti ve umursamaz tavırlar içerisinden nihayet çıktı.

-Ya kardeşim olur mu öyle şey. Tabi ki bu işte beraberiz. Bak bende 100 lira ekliyorum.

Diyerek şortunun cebinden çıkardığı parayı bana uzattı. Önce paraya sonra ona baktım ve tek gözümü kıstım. Sırıttım.

-Para sende kalsın. Gidip şu işi hallet.

Dedim ve ayaklandım. Olcay sandviç ekmeklerini alacak ben ise iç malzemelerini satın alacaktım.

***

-SelamınAleyküm Hacı abi.

-Vehualeykumuselam.

Dedi Hacı Hikmet abimiz. Kumburgazın en sevimli bakkalı. Çocukluğumda hep cipslerini çalardık arkadaşlarla. Ama bir kez olsun peşimizden koşmadı. Bağırmadı. Hep eli cebinde kapıya çıktı ve gülümsedi. Bayram günlerinde elini öpmeye gittiğimizdeyse, gözlerini kapardı. "Alın bakalım, görmedim, duymadım, bilmiyorum" diyerek üç maymunu oynardı. Bizde istediğimiz abur cuburları alırdık. Mahallemizin neşesiydi açıkcası. Hacı Hikmet abinin gözlerinin içine bakıp gülümsedim ve içeri geçtim.

1. Bölümün Sonu.

Vote-Yorum.

Sandviç Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin