S-14 (+18)

736 12 1
                                    

Dün gece Olcay'la Buse aynı odada kaldığında ne oldu? İşte bu bölüm sadece bunun için, ve cinsel içeriklidir, şimdiden belirteyim dedim. Hoşlanmayacaklar okumasın. Ancak siz yine de votelerinizi eksik etmeyin. :D

14. Bölüm.

(10 saat önce.)

 •Olcay•

Ah Erdem...Ah Erdem. Gözlerimle bir süre Erdem'i taciz ettikten sonra bir iç çektim ve diğer odaya geçtim. Küçük bir odaydı ve iki tane karşılıklı kanepe vardı. Tam karşımda ufak bir pencere ve pencerenin altında da bir kaç tane saksı vardı. Odada televizyon olmaması kötü olmuştu ancak sağda ki kanepenin prize oldukça yakın olması gülümsememe neden olmuştu. Yavaşça prize yakın olan kanepeye yaklaşarak oturdum ve yavaşça yayıldım. Bir kaç saniye sonra eski ahşap kapı açıldı ve içeri Buse girdi... Üzerinde göbeğini açıkta bırakan siyah kısa bir tişört altında ise oldukta dar turkuaz bir şort vardı. İçeri girdiğinde gözlerinin içi parlıyordu ve gülümsüyordu. Bende anlamsız bakışlarla onu izledim. Kapıyı kapattı ve yavaşça bana doğru yaklaştı... Yaklaştıkça yüzünde ki gülümseme daha da belirginleşiyor ve dudağı daha da kıvrılıyordu.

Kalbim ritmini hızlandırırken, tükürük bezlerim oldukça  hızlı çalışıyordu... Kocaman bir yutkunuşun ardından yayıldığım kanepede doğruldum. Buse seksi bir şekilde yaklaşarak tam karşımda durdu. Neredeyse aramızda hiç mesafe kalmamıştı. Bakışlarımı yavaşça açık göbeğinden ayırarak gözlerine çevirdim. Başımı yukarı kaldırmış onun mükemmel yüz hatlarını incelerken tek elini omzuma koyması kendime gelmemi sağladı.

-Bus...

İnce işaret parmağını kalın dudaklarıma sürterek beni susturdu. Ardından iki elinide omuzlarıma yerleştirerek yavaşça üzerime çıktı. Kucağıma oturduktan sonra omuzlarımdan baskı uygulayarak geriye düşmemi sağladı. Az önce kanepede yayıldığım pozisyona geri dönmüştüm, ancak tek bir farkla! Bu sefer Buse kucağımdaydı. İstemsizce ellerimi Buse'nin bacaklarına götürdüm, sıkıca kavradım. Üzerimde yavaşça gel git yapmaya başlamıştı. Beli öyle kıvrımlı bir hal almıştı ki... Bacaklarında ki ellerimi önce kalçalarına ardından da beline yerleştirdim. Gözleri bir kapanıyor bir açılıyordu. Sık sık dudaklarını ısırıp gözlerimin içine bakarak gülümsüyordu... Ben ise gözlerimi kısmış onun vücudumun üzerinde ki kıvrımlı haraketlerini izliyordum... Gözümü kapattığımda ise içimde ki o muhteşem his kendimden geçmeme neden oldu. Gözlerimi tekrar açarken Buse'nin nefesimi dudaklarımda hissettim. Yavaşça dudağıma bir öpücük kondurduktan sonra kalın dudaklarımız birbirine sürtmeye devam etti... Üzerime boylu boyunca uzanmıştı, tüm bedeni, tüm bedenime temas ediyordu. Biraz doğrulup daha da üste çıktığındaysa, dolgun göğüsleri çeneme baskı yapmaya başlamıştı. Dudaklarımı boynuna götürüp bir süre öptükten sonra sert bir haraketle Buse'yi altıma aldım...

-Hey sakin oll...

Dedi ince ve seksi sesiyle... Altıma aldığımda saçları dağışmış hatta bazı parçaları yüzünü kapatmıştı. Tek elimle saçlarını geriye atıp seksi yüz hatlarını tekrar ortaya çıkardım. İkimiz de biraz terlemiştik... Buse'nin anlında ufak ufak gözeneklerden dışarı çıkan nemi fark etmiştim. Eğilere anlından öptüm, ardından yavaşça dudaklarımı elmacık kemiklerine ve oradan da kırmızı rujlu kalın dudaklarına götürdüm... Ne yaptığımı düşünmek istemiyordum, ya da Buse'nin daha önce beni aldatmış olmasını da. Şuan tek istediğim Buse'ydi. 

Geri çekilip üzerinden kalktım. Hızlı haraketlerle şortumun kemerini çıkartırken Buse kanepede doğruldu ve ellerimi çekerek kemeri kendisi açmak istedi. Ellerimi çekerek yapmasına izin verdim. Ardından ince parmaklarıyla şortumun düğmelerini açtı. Bacaklarımdan aşağı süzülen şorttan sonra geriye tek kalan siyah boxer'ım ve üzerimde ki beyaz tişört oldu. Buse ellerini bacaklarıma yerleştirip yavaşça beni kendisine çekti. Bel hizzamdan başını tişörtümün altından soktu ve dudaklarını göbeğimde gezdirmeye başladı. Yavaşça yukarı çıkarken ayağa kalktı. Dudakları göğüslerime geldiğindeyse hala tişörtümün içindeydi. Ani bir hareketle tişörtü çekip arkada ki kanepeye fırlattım. Buse bana bakıp dudak kıvırarak gülümsedi. Yavaşta tekrar dudaklarıma yöneldi, bir kaç ufak öpücüğün ardından üzerinde ki kısa tişörtü çıkardı. İçine iç çamaşırı giymemiş olması beni şaşırtmamıştı, rahatına düşkün bir kız olduğunu bildiğim için böyle olması sıradandı. Göğüslerine attığım bakıştan sonra dudak kıvırdım.

-Artık çocuk değilsin ha?

Dedim tek kaşımı kaldırarak. Gülümsedi ve iyi ce dudaklarıma yaklaştı, konuşurken nefesi dudaklarımda bitiyordu.

-Dudak kıvırırken... Gözlerini de kısma dememişmiydim ben sana?

Dedi fısıldayarak. Dudaklarımız bir kez daha sürttükten sonra kollarını boynuma doladı ve bacaklarını belime sardı. Ellerimi dolgun kalçalarına yerleştirerek kucağımda kalmasını sağladım. Kol ve bacaklarıyla iyice kavramıştı bedenimi, çıplak göğüsleri vücuduma baskı uyguluyordu. İçimde büyük bir rahatlık vardı. Ancak heyecandan da içim titremiyor değildi...

Yavaşça Buse'yi kanepeye bırakıp tekrar üzerine çıktım. Yavaşça dudaklarını emerken, çenesine yöneldim... Oradan boynuna ve oradanda göğüslerine, daha da aşağı inerek göbeği ve bel kemiğine... Tüm vücudunda kalın dudaklarımı gezdiriyordum. Aşağıya indikten sonra yavaşça şortunun düğmesini çözdüm, ardından tekrar göbeğine dudaklarımı sürttüm. Buse ince parmaklarını dağılmış sarı saçlarımın arasında gezdirdi, ardından sıkıca tutarak yukarı çekti.

-Gel.

Bu bir emir cümlesiydi ve oldukça istekliydi. Altında ki şortu tek hamlede çıkardıktan sonra bende iç çamaşırını yavaşça bacaklarından aşağıya süzdüm. Aynı anda Buse'de boxer'ımı çekiştiriyordu. İkimizde nefes nefeseydik... Açık kahverengi, parlayan canlı gözlerinin içine bakarken beni ne kadar istediğini görebiliyordum, zaten vücut haraketleriylede belli ediyordu. Biraz geri çekilip ellerimi ince beline yerleştirdim, yavaşça içine girerken nazikçe inledi. Ardından ritmimi hızlandırdım, bacakları bir ileri bir geri haraket ederken dolgun göğüsleride aynı ritimdeydi. Suratını ekşitmiş, acı çeker bir hali vardı, gözlerini ise sımsıkı kapatmıştı. Endişeyle durdum ve...

-Bir sorun mu var? İstersen devam etmeyiz?

Dedim tek kaşımı kaldırarak. Lütfen devam edelim. Lütfen...

-Hayır saçmalama, hadi...

Dedi bir anda gülümseyerek, aynı anda da kalça haraketleriyle benimde devam etmeme neden oldu. Benim gel gitlerime, o da kalça haraketleriyle karşılık veriyordu. İkimizde terler içerisinde kalmıştık. Egede geceler serin olacaktı güya? Ancak şuan tüm vücudumu sıcak basmıştı, ama bundan şikayetçi de değlim.

***

Bilincim yerine geldiğinde ilk hissettiğim şey, vücudumun sol yarısında ki sıcaklık oldu. Çıplak bir bedenin bana sım sıkı sarılmış olduğunu fark ettim. Gözlerimi araladıktan sonra muhteşem, pürüzsüz vücuduyla vücudumun yarınısı işgal etmiş olan kıza göz gezdirdim. Bir anlık gülümsememin ardından saçlarının arasına bir öpücük kondurdum. Dün gece aklıma gelince ise bir an dudak kıvırdım ve neşe saçan gözlerle ufak odaya göz gezdirdim... İç çamaşırlarımız etrafa saçılmıştı, karşı kanepe de ki şortumun cebinden yere düşmek üzere olan telefonumu gördüm. Pek uzak sayılmazdı, sanırım buradan uzanırsam telefonumu alabilirdim. Büyük bir çabayla kolumu uzattım, uzattım ve parmaklarımın ucuyla telefona ulaştım. Bir anda haraketlenen Buse'ye göz gezdirdim. Sessizce "mmm" layarak başını tekrar göğüsüme gömdü.

14. Bölümün Sonu.

Yorum ve Vote'lerle hikayeye destek olun. Okuduğunuz için teşekkürler. :)

Sandviç Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin