S-11

233 20 8
                                    

Arkadaşlar bu ve bundan bir kaç bölüm sonrasına kadar olacak olayların hepsini bugün geometri dersinde planladım. Çok ilngiç şeyler sizi bekliyor, Erdem ve 4 arkadaşının hayatı çok değişecek... Yorum ve Vote desteği veren ve verecek herkese teşekkür ederim. :-)  Medyada;

Resim; Erdem'in odasının temsili resmi asdafasfg

Video:Erdemin içinde ki çalan davul zurna ve halay...

11. bölüm.

Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte uyandık. Olcay dün gece bizde kalmıştı. Tabi önce Buse'yi evine kadar bıraktık. Daha sonra tekrar bize geçtik. Buğra ise evine tek gidebileceğini söyledi. Şuanda ise gerçekten tüm vücudum işkence çekiyordu. Size bir tavsiye, en yakın arkadaşınız sizde kalacaksa odanızda 2. bir yatak bulundurun. Aksi taktirde şuanda bulunduğum pozisyonda, arkadaşınızla duvar arasında ezilebilirsiniz... Puflayarak Olcay'ı üzerimden ittirdim.

-Uyansana lan ayı.

Diyerek dürtmeye devam ettim. Olcay suratını bana döndü ve gözlerini yavaşça araladı. Ancak gözleri kısıktı. (Ne diyon lan?) bakışıyla beni biraz süzdü, ardından tekrar başını yastığa gömdü. Bende (Hay senin gibi...) edasıyla üzerinden atladım ve dolabımı açıp üzerime iyi birşeyler geçirdim. İyi dediğim de beyaz bir tişört ve lacivert bir şort. 

Bir saat sonra, ben kahvaltımı yapmış hazır bir şekilde Olcay'ın uyanmasını (salonda) beklerken. Evin kapısı aniden açıldı.

-Aboo... Bu evin hali ne?

Bu annemin sesiydi. (Eyvah!) Hemen yayıldığım kanepede daha da aşağı süzülerek görünmez olmaya çalıştım. Beni görmesini istemiyordum ancak bir kaç adım atıp hemen karşımda durdu. Gözlerini üzerime dikti ve cevap bekler bir ifadeyle kaşlarını çattı.

-Çöpleri ben atarım, başka çöp var mı annecim?

Dedim gülümseyerek, elimden geldiğince sevimli konuşmaya çalışmıştım ama sanırım başarısız olmuştum. Çünkü;

-Evet. Sen varsın. Kendinide konteynıra bırak ve orda kal.

Diyerek, iki elinide beline koydu.

-Ne bunlar?

Kaşlarını kaldırıp hemen kapının dibinde ki ambalaj atıkları ve kolileri gösterdi.

-Çöp?

Diyerek artistik bir haraket yapmıştım. Neyime güveniyorsam.

-Anladıkta neyin çöpü.

Sanırım artık anneme birşeylerden bahsetmenin vakti gelmişti. Koltukta iyice doğrulup anneme yer açtım ve yanıma oturacağı yeri işaret ettim. Ardından yanıma geçti. İkna eder bir tonla konuşmaya başladım.

-Bak annecim. Babam gittiğinden beri bu evi geçindirmek için neler yaptığını biliyorum. Temizlikten tut her türlü el işini yapıyorsun. Mahallede ki kadınları örgütleyip kermesler düzenliyorsun ve. Poker oynuyorsun? Bu ne ya Las Vegas mı burası?

Bir anda ikimizde gülümseyerek kıkırdadık.

-Bak annecim, ben 2 gündür sandviç yapıp plajda satıyorum. Bir kaç arkadaşımda bana yardım ediyor. İşte dün gece de sen yokken sandviç hazırladık, bunlarda malzemelerin paketleri.

Annemin suratında hoş bir tebessüm oluştu ve gözlerinin içi parlıyordu. Ellerimi sıkıca avuçlarının arasına aldı. Ardından tek eliyle başımı okşayıp bana sarıldı.

-Canım oğlum benim. Ama keşke benimde haberim olsaydı, bende sana yardım ederdim... 

Bir anda tısladım...

Sandviç Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin