0.3

7.3K 502 152
                                    

ABA: Günaydın güzeller güzelim

Tuğçe: Şöyle seslenme dedim ya inadına daha çok yapıyorsun de mi

ABA: Alakası yok içimden geliyor

ABA: Yani içimden gelme sebebi biraz da seni kudurtmak olabilir ama :)

Tuğçe: Ya siktir git

ABA: Hani ağzını bozmuyordunnn

Tuğçe: Bak bugün yeterince sinirliyim aba

Tuğçe: Bir de seninle uğraşmayayım tamam mı

ABA: Noldu

Tuğçe: Bir şey olmadı

ABA: Tuğçe noldu dedim

Tuğçe: Emir'le karşılaştım

ABA: Eski sevgilin olan değildir herhalde

Tuğçe: Sen onun eski sevgilim olduğunu nereden biliyorsun

ABA: Konu bu mu şu an

ABA: Bir şey mi yaptı sana

Tuğçe: Hayır

Tuğçe: Saçmasapan konuştu yine

ABA: Ne dedi pezevenk

Tuğçe: Ondan ayrılarak hayatımın hatasını yapmışım

Tuğçe: Tuğra'yı okuldan attırmak daha başlangıçmış falan filan

ABA: Bu pezevenk yediği dayağa doymuyor herhalde doyurana kadar artık (Bu mesaj silindi.)

Telefonumu kapatıp yanıma koydum. Bugün kahvaltıdan sonra odaya giderken birisi birden kolumu tutup beni asansöre sokmuştu. Ne olduğunu anlamaya çalışırken kolumu tutan kişiye bakınca Emir'i görmüştüm. Ayrılalı üç aya yakın bir zaman olmuştu ve onu çok nadiren okulda görüyordum. Berk'ten korkusuna yanıma yaklaşamıyordu çünkü. Beni yalnız bulunca yanıma damlamıştı.

"Naber sevgilim?" Pişkin pişkin sırıtarak söylediği şeye gözlerimi devirdim. "Emir kimin gazına gelip yanıma geldin bilmiyorum ama uza." Asansörde ondan en uzak olan köşeye geçip kendi katıma gelmeyi bekledim.

"Tuğçe fazla cesursun sanki. Tuğra'ya yaptıklarımı çabuk unutmuşsun." Sinirle ona döndüm. "Sen beni tehdit mi ediyorsun?" Yüzündeki sırıtma gittikçe daha da artıyordu. "Tehdit etmiyorum olacakları önden söylüyorum. Tuğra sadece ufak bir başlangıçtı." Sinirle güldüm. "Daha benim başlangıcımı görmedin. Merakla bekle beni." Tam o anda asansörün kapısı açılınca kendimi dışarı atmıştım.

Tuğra'ya yaptığı şeyi bir kez daha hatırlayınca derin bir nefes aldım.

FLASHBACK

Bugün Emir'in doğum günüydü ve ona sürpriz yapmak için ondan habersiz hediyemi ve pastayı alarak evine gelmiştim. Heyecanla kapıyı çaldığımda kapıyı açan bizim dönemden bir kızdı ve üstünde sadece Emir'in tişörtü vardı. Neler olduğunu anlamaya çalışırken içeriden 'Kim gelmiş sevgilim?' diyen Emir her şeyi çok güzel bir şekilde anlamamı sağlamıştı. Elimdeki pasta ve hediye yere düşerken bir kıza bir Emir'e bakıyordum.

Kız pişkince bana bakarken beni gören Emir telaşla yanıma gelmişti. Kolumu sıkıca tutup bana bir şeyler anlatıyordu ama dediği hiçbir şeyi anlamıyordum. Sinirden ellerimin titrediğini ve bir anda elimin yanağıyla buluştuğunu hatırlıyorum. Sonra arkamı dönüp gittiğimi. Taksi çoktan gitmişti ve bizimkileri arayıp olanları anlatamazdım. Ortalık çok karışırdı. Anlatmak istesem de boğazıma oturan yumru izin vermezdi zaten. Ama birinin beni buradan alması gerekiyordu. Emir beni bulmasın diye ara sokaklardan birine geçip kaldırıma oturdum. O sırada telefonum çaldı. Bulut arıyordu.

Maskot•Texting•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin