ABA: Günaydın güzeller güzelim
Tuğçe: Şöyle seslenme dedim ya inadına daha çok yapıyorsun de mi
ABA: Alakası yok içimden geliyor
ABA: Yani içimden gelme sebebi biraz da seni kudurtmak olabilir ama :)
Tuğçe: Ya siktir git
ABA: Hani ağzını bozmuyordunnn
Tuğçe: Bak bugün yeterince sinirliyim aba
Tuğçe: Bir de seninle uğraşmayayım tamam mı
ABA: Noldu
Tuğçe: Bir şey olmadı
ABA: Tuğçe noldu dedim
Tuğçe: Emir'le karşılaştım
ABA: Eski sevgilin olan değildir herhalde
Tuğçe: Sen onun eski sevgilim olduğunu nereden biliyorsun
ABA: Konu bu mu şu an
ABA: Bir şey mi yaptı sana
Tuğçe: Hayır
Tuğçe: Saçmasapan konuştu yine
ABA: Ne dedi pezevenk
Tuğçe: Ondan ayrılarak hayatımın hatasını yapmışım
Tuğçe: Tuğra'yı okuldan attırmak daha başlangıçmış falan filan
ABA: Bu pezevenk yediği dayağa doymuyor herhalde doyurana kadar artık (Bu mesaj silindi.)
Telefonumu kapatıp yanıma koydum. Bugün kahvaltıdan sonra odaya giderken birisi birden kolumu tutup beni asansöre sokmuştu. Ne olduğunu anlamaya çalışırken kolumu tutan kişiye bakınca Emir'i görmüştüm. Ayrılalı üç aya yakın bir zaman olmuştu ve onu çok nadiren okulda görüyordum. Berk'ten korkusuna yanıma yaklaşamıyordu çünkü. Beni yalnız bulunca yanıma damlamıştı.
"Naber sevgilim?" Pişkin pişkin sırıtarak söylediği şeye gözlerimi devirdim. "Emir kimin gazına gelip yanıma geldin bilmiyorum ama uza." Asansörde ondan en uzak olan köşeye geçip kendi katıma gelmeyi bekledim.
"Tuğçe fazla cesursun sanki. Tuğra'ya yaptıklarımı çabuk unutmuşsun." Sinirle ona döndüm. "Sen beni tehdit mi ediyorsun?" Yüzündeki sırıtma gittikçe daha da artıyordu. "Tehdit etmiyorum olacakları önden söylüyorum. Tuğra sadece ufak bir başlangıçtı." Sinirle güldüm. "Daha benim başlangıcımı görmedin. Merakla bekle beni." Tam o anda asansörün kapısı açılınca kendimi dışarı atmıştım.
Tuğra'ya yaptığı şeyi bir kez daha hatırlayınca derin bir nefes aldım.
FLASHBACK
Bugün Emir'in doğum günüydü ve ona sürpriz yapmak için ondan habersiz hediyemi ve pastayı alarak evine gelmiştim. Heyecanla kapıyı çaldığımda kapıyı açan bizim dönemden bir kızdı ve üstünde sadece Emir'in tişörtü vardı. Neler olduğunu anlamaya çalışırken içeriden 'Kim gelmiş sevgilim?' diyen Emir her şeyi çok güzel bir şekilde anlamamı sağlamıştı. Elimdeki pasta ve hediye yere düşerken bir kıza bir Emir'e bakıyordum.
Kız pişkince bana bakarken beni gören Emir telaşla yanıma gelmişti. Kolumu sıkıca tutup bana bir şeyler anlatıyordu ama dediği hiçbir şeyi anlamıyordum. Sinirden ellerimin titrediğini ve bir anda elimin yanağıyla buluştuğunu hatırlıyorum. Sonra arkamı dönüp gittiğimi. Taksi çoktan gitmişti ve bizimkileri arayıp olanları anlatamazdım. Ortalık çok karışırdı. Anlatmak istesem de boğazıma oturan yumru izin vermezdi zaten. Ama birinin beni buradan alması gerekiyordu. Emir beni bulmasın diye ara sokaklardan birine geçip kaldırıma oturdum. O sırada telefonum çaldı. Bulut arıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Maskot•Texting•
Teen Fiction0533****: Anneme fıstıklı baklava yapar mısın dedim, fıstık yok dedi Tuğçe: Banane bundan 0533****: Bir koşu bize gelsene Tuğçe: Niye? Fıstık yok mu oralarda? 0533****: Senden âlâ fıstık mı var bu dünyada