2.7

1.9K 125 45
                                    

"Kanka karşı takım kimmiş?" Maçlar bu hafta başladı ve bugün de bizimkilerin maçı var o yüzden hep birlikte tribünde oturmuş oyuncuların gelmesini bekliyorduk. Merve bilmiyorum anlamında omzunu silkince önüme döndüm. O sırada da oyuncular sahaya girmeye başlamıştı.

Bizimkileri görünce el salladım Tuğra da beni görüp el salladı. Bizimkilerden sonra çıkan takıma göz gezdirirken tanıdık simayla duraksadım. O da tribüne bakarken beni görünce ilk şaşırsada gülümsedi ve arkadaşlarına bir şey diyip bize doğru yürümeye başladı.

"Taner değil mi bu?" Merve'ye dönüp başımı salladım. "Bizimkiler görmese bari ya." Omzuma değen elle o tarafa döndüm. Yüzünden düşürmediği gülümsemesiyle başımda dikiliyordu.

"Görüşmeyeli baya olmuştu güzellik. Napıyorsun?" Ondan çok aşağıda kaldığım için ayağa kalktım. "Taner git ısınıyor musun ne yapıyorsan yap defol başımdan." Gözümün önüne düşen saçı kulağımın arkasına atıp konuşmaya başladı.

"Güzelim ara verelim dedin bir yıl oldu neredeyse hala seni bekliyo-" Omzuma atılan kolun sahibiyle lafı yarıda kaldı. "Beklemeye devam et o zaman kardeşim." Taner şaşkınlıkla bana baktı.

"Yeni sevgili mi yaptın? Sen ciddi misin kızım?" Sırıtıp Bulut'un omzumdaki elini tuttum. "Gayet ciddiyim Taner'cim o yüzden kafa şişirme." Yüzündeki gülümsemesini silip bana yaklaştı iyice. "Sen bana ara verelim dedin. Biz ayrılmadık kızım seninle neyin kafası bu?" Bulut'un omzumdaki kolunun gerildiğini hissedince bende yavaştan gerilmeye başladım. O sırada takımdakiler Taner'le Bulut'u çağırınca ikiside birbirine kızgın boğa gibi bakıp sahaya geçtiler.

"Şansımı siksinler." Dediğime Merve gülünce bende güldüm." Kızım dikkat et de seninki sahada Taner'i öldürmesin." Suratımı asıp sahaya döndüm. Oyuncular yerlerine geçiyorlardı. Herkes hazır olunca hakem oyunu başlattı.

...

Taner birkaç kez faul yapsada Bulut sabır çekip oyuna geri döndü ve şu an son dakikaları oynuyorlar. Heyecanla sahaya bakmaya devam ederken Tuğra karşı takımdan bir çocuğun elinden topu alıp Berk'e gönderdi. Berk önündeki çocuğu koluyla engellerken birden potaya hamle yaptı ve basket attı. Merve'yle birlikte ayağa kalkıp tezahürata başladık. Maçın başından beri bağırmaktan boğazım hafiften sızlamaya başlamıştı bile.

Maç bittiğini duyuran ses duyulmaya başlayınca bizim okuldan çoğu kişi yüksek sesle tezahürata başladı bu defa. Kazanan bizimkilerdi tabi ki de. Tribünler yavaş yavaş boşalınca kızlarla birlikte sahaya indik. Bulut'a doğru giderken önüme çıkan Taner'le durdum.

"Tuğçe birazcık konuşsak?" Oflayıp başımı geriye attım. "Taner niye zorluyorsun ki kendin dedin neredeyse bir yıl oldu diye bu bir yılda aklına gelmiyordum şimdi mi geldim?" Kaşlarını çatıp bana baktı. "Tuğçe beni her yerden engellediğinin farkındasın değil mi mektup mu gönderseydim amına koyayım!" Sona doğru sesi yükselince ben de sakinliğimi bozdum. "Bana bak çocuk kalbini kırmayayım geçmişimiz var dedim ama başlarım geçmişine de dahasına da. Bana bir daha sesini yükselt bakayım napıyorum ben sana. Şimdi çekil önümden tebrik etmem gereken bir sevgilim var." Bir şey demeden gidince Bulut'a baktım. Sırıtarak bana bakıyordu.

"Niye gülüyorsun ya?" Bir şey demeden kollarını açınca koşarak girdim kollarının arasına. Başımın üstüne öpücük kondurdu. "Sen kavga ederken aşırı gülesim geliyor." Gülüp karnına vurdum. Kollarından ayrılıp etrafıma baktım sahada bizimkiler kalmıştı sadece. Bizden biraz uzakta duran Burak ve Merve'yi görünce sırıttım.

Maskot•Texting•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin