2.0

3.7K 240 61
                                    

Evden markete gidiyorum diye çıkıp parka doğru yürümeye başladım. Üç aydır yazıştığım çocukla sonunda buluşacaktım ama içimde tuhaf bir his var. Bu his iyi mi kötü mü bilmiyorum ama umarım iyi şeyler olur.

Yavaş yavaş yürüyerek parka gelmiştim sonunda ama parkta hiçkimse yoktu. Bir kişi hariç. Siyah kapüşonlu giyen çocuk hariç. Derin bir nefes alıp Alper'e doğru yürüdüm ben ona doğru giderken o da bana doğru yürümeye başladı. Ama kafası eğik bir şekilde yürüdüğü için yüzünü göremiyordum. Belki de bakmaya cesaretim yoktu. Aramızda bir adım kalana kadar yürüdüm ve durdum. Alper bir adım daha attıp kollarını belime sardı. Ben de sarılsam mı diye terredütte kalsamda ben de sarıldım. Bir dakika falan öyle kaldıktan sonra yavaşça kollarımı çektim ve bir adım geriledim. Boyu benden baya uzun olduğu için kafam göğsüne gelmişti ve kalp atışlarının her birini hissetmiştim. O kadar hızlı atıyordu ki kalbi.

Gözlerim yeri tararken cesaretimi toplamayı bekledim bir süre. O da aynısı bekliyordu sanırım. Derin bir nefes alıp başımı yavaşça kaldırmaya başladım. Kalbimin atışını duyacaktım neredeyse. Göz göze geldiğimizde daha da hızlı atabilecekmiş gibi iyice hızlandı kalbim. Şu an bir rüyaysa eğer uyanmak istemiyordum.

''Anonimini nasıl buldun? Nezaketen soruyorum yoksa cevabını biliyorum.'' Geegin haliyle bile egosundan hiçbir şey kaybetmiyordu. ''Neymiş cevabım?'' ''Çok yakışıklı buldum gözlerimi alamıyorum senden diyecektin. Ne yalan mı?''
Yiyeceğim şimdi ya. Çok tatlı şerefsiz. Ama o bunu bilmeyecek. ''Ya doğruyu söylemek gerekirse ilk göz göze gelince bunun için miydi bunca stres oldum.'' Şaşkın şaşkın bana bakmaya başladı. Ya üzüldü. Yanaklarını ellerimin arasına alıp göz teması kurdum. "Şaka yapıyorum iyi ki sen varsın şu an karşımda." Kedi gibi bakıyordu. "Ciddi misin?" Bu çocuk niye bu kadar tatlı? Ah bir bilsem. "Çok ciddiyim hem de." Gülüp beni tekrar kollarının arasına aldı. Saçımı kondurduğu ufak öpücük o kadar güzeldi ki. Kokusunu içime çektim ben de iyice. O kadar güzel kokuyordu ki. Tam o sırada telefonum çalmaya başladı.

''Efendim.''

''Nerdesin sen ben sana çabuk gel demedim mi?''

''Markete gittim geliyorum şimdi.''

''Çabuk ol.'' Telefonu kapatıp Bulut'a baktım.

''Benim gitmem lazım annem çağırdı.'' ''Akşam yazarım.'' ''Görüşürüz Alper Bulut Aras.'' ''Görüşürüz Tuğçe Aras. Ay pardon Bergin.'' Hızlıca yanağımdan öpüp parkın çıkışına doğru hızlıca yürüdü. Gülümseyip nen de parktan çıktım ve eve geçtim hemen.

E BUNLARDA KAVUŞTU YİNE TEK SAP BEN KALDIM.

Maskot•Texting•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin