Maskot•Texting•

0.6

Medyada Bulut ARAS var. İyi okumalar <333

Tuğçe bize doğru gelmeye devam edince iyice heyecanlandım. Tam bizim koltuğun yanına geldiğinde yere eğilip bir şey aldı ve kolumu dürtmeye başladı. Yüzümü ne kadar çevirmek istemesem de kolumu dürtmeye devam edince heyecanımı belli etmemeye çalışarak ona doğru döndüm.

"Cüzdanın düşmüş gerizekalı." Diyip cüzdanı elime tutuşturdu ve yerine geçti. Cüzdana bakakaldım. O kadar heyecanlanmıştım bunun için miydi? Ben de kıskandığını falan düşünmüştüm. Sonra ne düşündüğümün farkına vardım kız beni en yakın arkadaşlarından biri olarak görüyordu bense onun tüm iyi niyetine rağmen ona aşık olmuştum. Bu bazen gerçekten çok kötü hissettiyordu, onun duygularını suistimal ediyormuşum gibiydi. En yakın arkadaşımın kardeşi olması da cabasıydı.

Ben ne yapacağım bu kızla acaba? O kadar inat ki. Aslında inatçı olmasını seviyorum çünkü onu inadı sayesinde fark ettim. Liseye geçeğimiz yaz Berk'in evine gelmiştim ve onu Ege'yle inatlaşırken görmüştüm. Ege'de öyle büyük bir şey de değil. Dört beş yaşındaki velet, Berk'in kardeşi. Küçücük çocukla inatlaşırken o kadar tatlıydı ki anlatamam. Çocukla çocuk olmuştu. Daha sonra Berk, Tuğçe'nin Tuğra'nın kardeşi olduğunu söyleyip bizi tanıştırmıştı. Biz konuşurken ki Tuğçe'yle, Ege'yle inatlaşan Tuğçe çok farklı kişiliklere sahipti. Tuğçe bizimle konuşurken şaşırmadım değil. Ama sonra yanımıza Ege gelince yine çocuğa dönmüştü ve ben de muhabbete fazla dahil olmayıp onu izlemiştim. O gün fazlasıyla bir çekim hissetmiştim ve sonrasında kendimi hep onu izlerken buldum. Her anında yanında olamasam da bir süre sonra Berk bana onunla ilgili rapor verir olmuştu. Berk ilk başlarda hislerime pek sıcak bakmamıştı haklı olarak. Tuğçe'yi kardeşi gibi görüyordu ve aşırı derecede kıskanıyordu. Ama bir süre geçtikten sonra niyetimin kötü olmadığını anlayınca bana yardım etmeye başlamıştı.Yani eğer onun bu inadı olmasaydı onu fark edemezdim. Daha doğrusu yine fark ederdim ama daha geç olurdu.

"Bulut sen kime bakıyorsun iki saattir?" Düşüncelere dalmıştım yine. "Sanane Mine." Onu terslememişim gibi sırnaşmaya devam edince derin bir nefes aldım. Sabrınızı fazlasıyla sınamak istiyorsanız Mine çok mantıklı bir seçenek. Git deseniz de ağzına sıçsanız da paçanızdan ayrılmaz. Daha fazla onunla uğramamak için kulaklıklarımı takıp uyumaya çalıştım. Tuğçe hemen dibimdeyken uyumak o kadar kolay değildi tabi ki. Bir de engel işi çıktı başıma. Neyse ki Berk var maksimum iki güne halleder o işi.