11.BÖLÜM

372 24 11
                                    

            
             Arkamı dönmedim ama eminim ki herkes bize bakmıştır. Sonra kapıdan çıktık. Annemle buluşmak için bir taksiye bindik. Yolda giderken Enes'in söylediklerini düşündüm. Acaba gerçekten haklı mıydı? Yoksa o kız onu kandırmış mıydı? Neden arkamdan seni seviyorum diye bağırdı ki. Şimdi pazartesi işe gittiğimde herkes bana bakacaktı. Yakın arkadaşlarım oooo Başak diyecelerdi. Ben bunları düşünürken gelmişiz bile.

            Taksiden indik. Annem bizi dışarıda bekliyordu. Biraz gezip dolaştık. Biraz da alışveriş yaptık. Çok iyi geldi. Akşam olunca Azra karnının acıktığını söyledi. Bir yere oturup birşeyler yedik.   Bu arada Ramazan  da   geldi.  Masada   bir  sessizlik vardı.    Herkes    yemeğini    yerken    ben insanlara bakıyordum. Annem bana dönüp "kızım yemeğini ye" dese de aldırmadım. Şu insalara da bakın. Herkesin yanında aşkla baktığı insanlar var.Ya da bana öyle geliyor. Evet , evet  bana  öyle  geliyor.  Yemeğimi yemeye karar verdim.Sessizliği Azra bozdu.

- Anne biliyor musun biz çıkarken Enes abi arkamızdan Başak seni çok seviyorum diye bağırdı ama ablam ona bakmadı. Onlar hala küs mü? Ablam bana hiçbirşey söylemiyor.

-Azra sen bu konular için fazla küçüksün. Çok merak iyi değil kızım.

-Oooo abla. Hayırlı olsun. Bana da birşey söylemiyorsun. Bak kırıldım şimdi. Anne çok romantik değil mi ya? Bence öyle.

-Ramazan kes sesini. Olanları sizin de bilmeye hakkınız var. Enes bana kötü birşey yaptı. Yani ilişkimizi zedeleyecek birşey. Bu yüzden onunla konuşmuyorum. Artık herşey bitti.

-Gözlerin öyle demiyor ama ablacığım. Tamam tamam bakma öyle sustum. Hadi gençler yemeğimiz bittiğine göre kalkalım. Bugün yoruldum biraz. Uykum var.

-Ne yaptın da yoruldun Ramazan bey. Anlat bakalım. Hep sen mi beni sorguya çekeceksin.

-Yok bişey abla ya. Gezdik dolaştık. Bizim de gezmeye hakkımız var. Hep sen mi alışveriş yapacaksın.

-İyi bakalım öyle olsun. Hadi gidelim.

             Tabi ki plana uyulmadı. Yani yemeği yiyip eve gidecektik ama benim ısrarımla biraz da sahilde dolaştık. Hepimizin uykusu gelene kadar. Sonra eve geçtik ve hepimiz direkt uyuduk.

             Sabah kalktığımda saatin 9.00 olduğunu gördüm. Daha erkendi. Biraz daha uyudum. Sabah telefonum zil sesiyle uyandım. Enes ısrarla arıyordu. Açmak istemedim. Bu arada saat 11 olmuştu. Bir kere daha aradı. Önemli birşey olduğunu düşündüm ve açtım.

-Alo! Enes Bey'in yakını mısınız?

-Evet, sayılır. Siz kimsiniz? Enes iyi mi?

-Telefonunda   "Dünyam"    diye    kayıtlı olduğunuz   için  sizi   eşi  veya  sevgilisi sandım. Enes Bey bir kaza geçirdi. Şu an hastanede.

           Elim ayağım boşaldı . Telefon birden elimden  düştü. Gözlerim karardı. Gözyaşım damla damla akıyordu.

-Hanımefendi orada mısınız?

-B-b-b-buradayım. Hangi hastane?

-****** Hastanesi.

            Telefonu kapattım. Acilen gitmem gerekiyordu. Bir yandan ağlayarak dolabı açtım.  Elime   gelen  kıyafetleri  aldım ve giydim. Odadan koşarak çıktım. Tam evden çıkacakken annem beni yakaladı.

-Anne Enes kaza yapmış. Ben gidiyorum.

-Ne zaman yapmış? İyi mi?

-Bilmiyorum anne.

-Dikkatli git. Haber ver bana.

          Asansöre bindim. Aşağı indim.  Taksi  çağırdım.Biraz aşağıda bekledim. Gözümden akan yaşlar herkesin dikkatini çekmiş olmalıydı ki bana bakıyorlardı. Kimse umrumda değildi. Aklımda olan tek şey Enes ti. Nihayet taksi geldi. Kazanın nedenini düşüne düşüne hastaneye vardım.
Hemen danışmaya koştum:

- Enes Batur Sungurtekin. Az önce kaza yapmış. Nerede?

        Kaldığı odayı söyledi ve hemen asansöre koştum. Bir türlü gelmeyince ben de koşarak merdivenleri çıktım. Odaya girdiğimde Enes'in gözleri açıktı. Yüzünde yaralar vardı. Kolu da sargılıydı. Ellerini tutarak:

-Enes, iyi misin? Çok korktum çok. Aklım çıktı sana bişey oldu diye.

-İyiyim dünyam. Sen geldin ya daha iyi oldum.

-Nasıl oldu bu?

-Aslında ben sana o görüntülerin gerçek olmadığını ispatlamak için yola çıkmıştım. Sonra kaza yaptım.

-Yani..... Benim yüzümden... (ağlayarak)

-Hayır, hayır Başak. Senin yüzünden değil. Ağlama sakın ben sana kıyamam ki. (zorlanarak gözyaşlarımı silmeye çalışırken)

         Sonra içeri Enes'in eski sevgilisi girdi. Enes'e baktım. Sonra Enes:

-Hayır Başak. O sana birşey söylemek için geldi. 5 dakika sonra herşey bitecek. Herşey eskisi gibi olacak. Ama sakın benden özür dileme. Çünkü ben hepsini hak ettim. Şimdi sen bu kızı birşey karşılığında getirdi diyeceksin ama dinle, sadece dinle. Sen de anlayacaksın doğru söylediğini.

-(gözyaşlarımı silerek ve kendimi düzelterek) Seni dinliyorum.

-Lafı fazla uzatmayacağım. Enes ve benim çok zaman birlikteliğimiz olmadı. Ama ben onunla geçirdiğim az zamanda bile anladım ki Enes senin için yaşıyor. O her anında seni düşündü. Seni çok sevdiği ve özlediği her halinden belliydi. Ama ben bunu kendime yedirmedim. Onun beni sevmesi için elimden geleni yaptım. En son numaram da bu oldu. (görüntüleri açarak) Mutlaka izlemişsindir. Enes'i kaldırdım. Evimde hırsız var yardım et dedim. O da iyi niyetinden geldi. Ama ben bu iyi niyeti suistimal ettim. Korkuyorum biraz kal ses çıkmazsa gidersin dedim. Sonra ona meyve suyu verdim. Tabi içine ilaç kattım. Sonra da... Gerisini biliyorsun.İtiraf ediyorum ben seni kıskandım. Enes'in sana olan sevgisini. Sana olan aşkını. O seni çok seviyor. Görüyorum ki sen de onu. Yaptıklarım için ikinizden de özür dilerim. Ben sizi daha fazla tutmayayım. (yalnız lafı hiç uzatmadı dediğinizi duyar gibiyim 😂)

             Çok pişmanım. Hem üzgünüm hem mutlu. Enes'in boynuna atladım:

-Ahhhh...

-Özür dilerim. Canını acıttım.

-Hayır. Sen benim canımı asla acıtmazsın. Gel buraya!

-(bu sefer daha yumuşak sarılarak) Özür dilerim,ayrı geçirdiğimiz her gün için. Sana yaşattığım herşey için. Seni seviyorum.

-Ben de seni seviyorum. Beni sakın bırakma!

-Asla.....

          

AŞK YENİDEN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin