4.BÖLÜM

475 20 1
                                    

Galiba o adamın kim olduğunu anlamıştım. Utandım. Cevap vermedim. Biraz oturduktan sonra evine gitti.

2 AY SONRA

Yine güzel bir sabah. Çokk mutluydum. Sanki bugün başka bir gündü. Hem de hava çok güzeldi. Bugün ajansa gitmek istemedim fakat gitmek zorundaydım. Kahvaltımı yaptım, üzerimi giydim ve hemen yola koyuldum. Ajansa vardığımda gözlerim Rüzgar'ı aradı. Ama bulamadım. Sonra Güneş yanıma geldi.Üzgündü.

-Naber kanka?

-İyi ve çok mutlu. Ama sende bir haller var. Ne oldu kim üzdü benim güzel arkadaşımı yine. Dur tahmin edeyim Tolga.

-Evet doğru bildin.

-Hadi şuraya oturalım da anlat.

-İnan şu an konuşmayı çok isterdim ama Anıl Bey beni çağıdı gitmem gerek. Sonra konuşuruz.

-Tamam canım sen git o zaman bekletme.
Güneş yanımdan ayrıldı. Sonra masaya oturdum. Youtuberlerin videolarını izledim. Enes Batur da yeni video paylaşmıştı. Başlık "Yeni sevgilim". Çok üzüldüm. Telefonu kapattım. Ağlayarak dışarı çıktım. Nasıl bu kadar çabuk unuturdu beni. Daha 8 ay olmuştu ayrılalı.Oysa ben hala onu.... Hüngür hüngür ağlıyordum ki arkamdan bir el bana dokundu, Rüzgar:

-Başak,neden ağlıyorsun kim üzdü seni.
Cevap vermek istemiyordum. Hemen sarıldım. Hıçkıra hıçkıra ağlarken konuşmak istemiyorum dedim. Anlayışla karşıladı ve hadi gel seni biryere götürücem dedi. Yukarı çıktı ve eşyalarımı getirdi. Beni arabaya bindirmeden önce:

-Sakın ağlama. Seni kim üzdüyse şu an kim için ağlıyorsan bil ki o seni asla hak etmiyor. Şimdi sil bakalım gözlerinin yaşını ve keyfini çıkar bu anın.
Gözyaşlarımı silerek tamam dedim. Sonra arabaya bindik. Biraz sonra arabayı sahilin önüne çekti.Arabadan indik.Bir bankda oturduk.

-Ne zaman üzülsem veya canım sıkılsa buraya gelirim. Burası benim sırdaşım. Hep bu bankda otururum. Hep aynı yerde. Denize karşı her şeyi anlatırım. Şimdi bu güzel havada bence çok eğlenebiliriz. Hadi gel bakalım.

Gerçekten de çok eğleniyordum. Pamuk şeker, midye, denize taş atma yarışı ve daha birçok şey... Sonra yakınlardaki bir restorana oturduk. Gerçekten çok acıkmıştık. Yemekler geldi. Ben iştahla yemeğimi yerken o bir anda sessizliği bozdu:

-Umarım bugün biraz da olsa eğlenmişsindir.

-Hem de çok. Sana çok teşekkür ederim. Bu güzel günü bana yaşattığın için. Yaşadığım kötü şeyleri bana unutturduğun için.

-Rica ederim ne demek. Sen yeter ki gül. Sen hep gül bana yeter.O zaman söyleme vakti geldi.

-Neyi?

-Aslında uzun zamandır söylemek istediğim birşey. Hatta seni ilk gördüğüm günden beri söylemek istediğim birşey.
Ne söyleyeceğini tahmin etsem de bozuntuya vermedim.

-Dinliyorum.

-Ben seni aşka inandırmak istiyorum. Seni çok seviyorum prenses...



Eveeet sevgili okurlarım. Umarım bölümlerimi beğeniyorsunuzdur. Yazım yanlışlarım olduysa kusura bakmayın. Sizleri çok seviyorum... 💜

AŞK YENİDEN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin