BöLüm 41

10.6K 644 54
                                    

Merhaba sevgili okurlarım notumu kısa tutacağım okursanız sevinirim :)
Bugün arzucan_fenty adlı kullanıcımızın doğum günüymüş.:)) Doğum günün kutlu olsun canım nice mutlu, huzurlu ,sağlıklı senelere :) :) <3
Bu bölümü sana ithaf ediyorum ve diğer tüm okuyanlarıma :)
Yeni bölümü bu kadar bekletmeyeceğim hepinizi kocaman öpüyorum :)

Bölüm Şarkısı: Rihanna- Only Girl


Jason'dan

Huzurlu uykumdan yatakta oluşan hareketlilikle uyandım. Gözlerimi yorgunlukla araladığımda Amelia'nın çıplak sırtıyla karşılaştım. Gece tüm ayrıntılarıyla zihnime dolarken suratımda oluşan aptal sırıtmama engel olamadım.
İnleyişi kulaklarımda tekrar doldu. Ahh siktir!  Sadece hatırlamıştım ne oluyordu böyle ardından zihnime dolan bir bir türlü görüntü tekrar uyarılmama neden olmuştu. Gözlerimi sıkıca kapadım ve tekrar açtım. Ve Amelia'nın çıplak sırtı, o kadar güzeldi ki ellerimle uzanıp dokunmak istediysemde yapmadım.
Örtüyü üzerimden attım ve yerdeki çamaşırımı alıp giydim. Telefonumu alıp saate baktım 5'e geliyordu erkendi ama gitmem gerekiyordu. Rose beni burada görürse ve olanları anlarsa büyük ihtimal kafamı vücudumdan ayırırdı. Olanlar..
Ahh Tanrım tekrar hatırladığımda yatakta uyuyan güzelliğe tekrar baktım yüzünü göremesemde hayal edebiliyordum öpüşmekten şişmiş dudakları uzun kirpikleri aklıma dolan görüntüsüyle kalbim tekledi. Siktir!  Bu kız cidden bana farklı hissettiriyordu.
Dün gece olduğu gibi.. Sayamadığım kadar kızla yatmıştım evet ama dün gece, hiç böyle bir şey yaşamamıştım. Onun açıkta kalmış vücudunu dikkatle incelerken yataktaki ize baktım. Onun ilkiydim ahh bu his.. Bu his beni heyecanlandırıyor ve mutlu ediyordu. Bu çok farklıydı.
Eminim yarın bunu gördüğünde etkilenecekti ve elbette utanacaktı. Çarşafı tuttum ve yavaşça çektim kımıldasada uyanmadı. Çarşafı elimde yumak haline getirip banyosundaki makineye attım ve sabun koydum. Peki sonra ? Burada bir sürü düğme vardı hangisine basılıyordu?  Daha önce hiç yapmamıştım ki!
Bir kaç düğmeye bastım ama hiç bir hareketlenme yoktu. Sinirlenip söylenmeye başladım

"Hay ben senin gibi makinenin.."

"En baştakine basman gerek."  Amelia'nın aniden gelen sesiyle olduğum yerde irkildim. Ve hızla ona baktım tişörtümü giymişti ve nefes kesici gözüküyordu saçları dağılmış dudakları düşündüğüm gibi kırmızı ve şişti ve gülümsüyordu.
Yakalanmanın verdiği etkiyle başımı kaşıdım ve sevimli olmaya çalışarak  gülümsedim. Ardından söylediği yere bastım. Makinenin çalıştığını gösteren sesler çıkarmaya başladığında tekrar ona döndüm.

"Uyandırmak istememiştim." dediğimde

"Önemli değil" diye fısıldadı. Yanına doğru yürüdüm ve biraz daha gülümsedim. Kollarımı etrafında birleştirip onu kendime çektim.Ve derince bir nefes aldım benim gibi kokuyordu..

Amelia'dan

Yatak altımdan kayıyordu yavaşça gözlerimi araladığımda hala yataktaydım.Başımı çevirip arkama baktığımda Jason'ın kaslı sırtını gördüm ve elinde tuttuğu çarşafı gözlerimi kocaman açtım ve başımı yastığa gömdüm. Daha fazla utanabilir miydim? Peki Jason daha fazla düşünceli olabilir miydi ? Düşünceli? Jason ? Kendime alayla gülsemde içimin ısınmasına engel olamadım.
 Hafifçe hareketlendiğimde vücumdumdaki kasların hepsi sızlamıştı. Jason banyoya girdiği için uyandığımı görmemişti hızlıca ayağa kalktım tabi kasığıma giren ağrıyla bir süre olduğum yerde kaldım. Dikkatlice yürüdüm ve yerden Jason'ın tişörtünü alıp giydim.

"Hay ben senin gibi makinenin..."  Jason'ın sesini duyduğumda gülümsedim ve banyonun önüne geldim. Çamaşır makinesine kaşlarını çatmış bakıyordu.

"En baştakine basman gerek." dediğimde irkildi ve bana döndü şapşal haline istemsiz gülümsedim.

"Uyandırmak istememiştim." dedi ve gülümsedi.

"Önemli değil." dediğimde bana doğru geldi ve biraz daha gülümsedi. Bana sarıldığında  derince bir nefes aldım ve kokusunu soludum.Yavaşça geri çekildi ve ellerini kollarımdan ellerime getirdi.

"Gitmem gerekiyor bebeğim sabah görüşürüz." dediğinde gülümsedim ve başımı salladım. Alnımı öptü ve pantolonunu giyip çıktı.Bir süre arkasından baktım ve gerçeklikle kahkaha atmamak için ellerimi ağzıma bastırdım.

AMAN TANRIM!!!! 'Seni şanslı sürtük!' hafifçe kıkırdadım ve dolaptan yeni bir çarşaf takımı alıp yatağı tekrar yaptım. Ardından banyoya girip üzerimdeki tişörtü çıkarıp duşa girdim...
Sıcak su vücudumu rahatlatmıştı. Duştan çıktım ve odama geçip üzerimi giyindim. Saat altı buçuk olmuştu yarım saat sonra zaten kalkacaktım. Banyoya geçip  saçlarımı düzleştirdim.İşim bittiğinde saçlarım güzel olmuştu fakat işaret parmağımı bu uğurda feda etmiştim.
Mutfağa indim ve buzluktan buzu alıp işaret parmağıma tutmaya başladım. Rose kapıdan girdiğinde elimde buzu görünce kaşlarını çatıp yanıma geldi.

"Noldu güzelim sabah sabah?" dediğinde sırıttım.

"Saçımı yaparken yaktım." yüzünü buruşturdu.

"Dikkat etsene kızım biraz!" diye beni azarladıktan sonra yanıma gelip parmağıma baktı. Kızaran  parmağım yanıyordu.

"Çok bir şey yok ama krem sürelim yoksa daha fazla kızarır." dediğinde

"Ben sürerim sen yorulma şimdi. Birde şey dün akşam hasta olmuşum da çarşafı makineye attım." dedim çekinerek gülümsedi.

"Tamam canım çekinme benden." dediğinde gülümsedim ve odama çıkıp krem baktım ama yanık kremi yoktu.Mutfağa tekrar girdiğimde Jason'da oradaydı.Kalbim anlık durdu ve ardından hızla atmaya başladı. Rose bana döndüğünde Jason'da döndü ve gülümsedi. Başım dönüyordu!

"Kremi bulabildin mi?" dediğinde

"Hayır." dedim

"Ne kremi?" Jason araya girdiğinde Rose cevapladı.

"Süslü saçını yaparken elini yakmış." dedi gülümseyerek Jason da güldü ve

"Beceriksiz." dedi ve burnumu sıktı. "Gel odamda vardı." ve beni iteleyerek mutfaktan dışarı çıkardı.Kaşlarımı çattım ve karnına hafifçe yumruk attım. Yalandan iki büklüm oldu ve

"Ahhh ölüyorum !!" diye dalga geçti.

"Dalga geçme bak !" diye cırladığımda Mike merdivenlerden iniyordu.

"Ne o Amelia'dan yine dayak mı yiyorsun?" dedi gülerek. Öyle bir kahkaha attım ki Jason bana seni öldüreceğim der gibi bakmıştı. Karnımı tuttum ve gülmeye devam ettim. Jason kaşlarını çattı ve

"Baba sen kimin tarafındasın!" diye söylendi.

"Kadınlar her zaman haklıdır!" dedi ve mutfaktan içeri girdi. Gözlerimi Jason'a çevirdiğimde sırıtmam yüzümde soldu. Üzerime gelmeye başlayınca merdivenlere doğru koştum.

"Gel buraya!! " diye dişlerinin arasından tısladı. Odaya doğru koştum kapıyı tam kapayacakken ayağını kapını arasına koydu ve itti. Yatağın arkasına doğru koştum yavaşça karşıma kadar geldi yüzündeki sinsi sırıtma kaşlarımı çatmama sebep oldu.

"Bak Jason yemin ediyorum küserim !!!" diye tehdit ettim.

"Küsersen göbeğini ısırırım." dedi yarım agız gülerek gözlerimi kıstım ve

"Rüyanda görürsün." dedim aynı şekilde gülerek. Gülümsemesi genişledi ve

"Gördüm. Hemde dün gece. " dediğinde kalakalmıştım. Sanırım bu da bana kapak olmuştu. Yataktaki yastığı alıp suratına fırlattım.Tabi ki havada yakalamıştı.

"Seni edepsiz !" diye tısladım ve somurttum. Yastığı yatağa bıraktı ve yatağın etrafından dolaşıp yanıma geldi. Ellerini yüzüme koydu ve başımı yukarı kaldırdı.

"Utandın mı sen ?" derken sırıtıyordu. Eğildi ve dudaklarımı yavaşça öptü. Geri çekilip yanağımı ardından burunumu diğer yanağımı kendimi tutamayıp güldüğümde geri çekildi ve

"Hadi şu eline krem sürelim." deyip kendi odasından krem getirip parmağıma yavaşça sürdü. Yüzünü dikkatle inceledim. Uzun ve sık kirpikleri arasından gözleri görünmüyordu. Gözlerini bana getirdiğinde gülümsedim.

"Teşekkürler." dediğimde gülümsedi.

"Teşekkürü başka şekilde kabul ediyorum." dedi ve yüzünü bana yaklaştırdı. Uzanıp dudağının kenarını öptüm ve

"Hadi bizi bekliyorlar." dedim ve birşey demesine fırsat vermeden odadan çıktım. Aşağı indiğimde geçip sofraya oturdum. Mike'a hafifçe gülümseyip tostumdan bir ısırık aldım. Jason 'da gelip karşıma oturdu.

"Jason  Florida'ya gitmem gerekiyor. Biliyorsun yatırımlarımızın bazıları orada elime çok iyi bir fırsat geçti arazileri biraz daha genişletebilirsek üzerinde çalıştığımız projeyi hayata geçirebiliriz.
 Yakından takip etmeliyim. İlk günler fazla yoğun olacağım seninde benimle gelmeni istiyorum 4 günlüğüne, okul işini hallettim." sözünü bitirdiğinde
Jason'a baktı olumlu anlamda kafasını salladığında herkes yemeğine döndü.  4 günlüğüne yok muydu? Derin bir nefes aldım ve tostumu ısırıp portakal suyumdan bir yudum aldım. Tostumu bitirdiğimde kalktım ve Mike'a gülümsedim.

"Afiyet olsun." dediğimde başını salladı. Odama çıkıp dişlerimi fırçaladım ve çantamı alıp aşağı indim. Montumu giydiğimde Jason geldi ve gülümseyip kapıyı açtı. Dışarı çıktığımda hava güneşliydi fakat rüzgarlıydı. Yaz yavaş yavaş geliyordu.
Arabanın kapısını açtım ve koltuğa oturup kapıyı kapadım. Jason'da sürücü koltuğuna geçtiğinde araba hareketlendi.Bir süre gittik ve durduk .

"Ne oldu ?" dediğimde

"Geliyorum hemen." dedi ve arabadan indi. Eczaneye doğru yürüdü ve içeri girdi. 1-2 dakika sonra çıktı ve arabaya bindiğide poşeti ve bir şişe suyu kucağıma koydu. Kutuyu poşetten çıkardığımda karşımda doğum kontrol hapını gördüm.

"Ciddi olamazsın!" diye mırıldandığımda Jason gülümsedi. Hapı ağzıma attım ve suyu içtim. Kutuyu çantama attım.

"Bir dahaki sefere daha dikkatli olurum bebeğim bunu içmek zorunda kalmazsın." dediğinde kulaklarıma kadar kızardığımı hissettim.

"Bu konu hakkında konuşmasak." diye söylendiğimde Jason başını arkaya atarak güldü.

"Hangi konuda bebeğim?" diye sorduğunda ona bakıp gözlerimi devirdim.

"Çok kötüsün!" dediğimde elimi tuttu ve elimi çevirerek bilek içimi öptü. Nefesimi tuttuğum dudakları değdiği anda başlayan elektrik akımı tüm vücuduma yayılırken her yerim mayıştı.
Okuldan içeri girip arabayı park etti. Arabadan inip kapıyı kapadım. Okula doğru yürümeye başladık.

"Ben yokken uslu dur Ufaklık etrafında gezen kurtlara dikkat et anlaşıldı mı?" diye emir verdiğinde derince bir nefes alıp bıraktım.

"Etrafımda kurt falan yok Jason!" diye söylendiğimde alayla güldü.

"Bu kadar saf olma Ufaklık" dedi.

"Bana şöyle seslenmeyi bırak!" diye söylendim kaşlarımı çatarak.

"Neden? Bence sana çok uyuyor ama istersen başka bir şeyler ayarlayabilirim."  deyip güldüğünde gözlerimi devirdim.

"Gördüğüm en gıcık adamsın!" dedim sinirden kudurarak. Bu adam beni kesinlikle çıldırtıyordu!

"Ve en yakışıklı,en çekici,en seksi,en zeki" diye sıraladı güldüm ve

"Ve en ukala!" dedim. Bana yandan bir bakış attı. Ve ben o an nefes almayı bıraktım.Biraz yaklaştı ve

"Eğer bir şey daha söylersen seni burada öperim.Hemde öyle bir öperim ki büyük ihtimalle utançtan tüm gününü kızlar tuvaletinde geçirirsin Ufaklık."  dedi fısıldayarak ve gözleri dudaklarıma getirerek dudaklarını yaladı.

"Nefes al Amelia" dedi yarım ağız gülerek ve sınıftan içeri girdi. Derin bir nefes aldım ve  elimi alnıma getirdim.  Bir gün beni öldürecekti! Sınıftan içeri girdiğimde sırasına oturan Jason'ı gördüm ve sırıtan David'i elbette telefonuna bakıp sırıtıyordu. Mia'yle konuştuğunu düşünüp içten içe mutlu oldum.
Sırama oturdum ve defterimi çıkardım. Zil çaldığında herkes yerine oturdu. Derste bir kaç not aldım. Dersin sonuna doğru telefonum titredi.

Hayley

"Tenefüste bekliyorum!"

Zil çaldığında sıradan kalkıp Jason'ın yanına gittim.

"Hayleyin yanına gidiyorum" dedim

"Ben Koç'la görüşeceğim birlikte inelim." dediğinde başımı salladım. Merdivenlere doğru yürümeye başladığımızda

"İstersen biz yokken Hayley gelip senle kalsın hem tek olmazsın." dediğinde bunun harika bir fikir olduğunu düşündüm.

"Harika olur sorarım ona da." deyip gülümsedim. Hayleyi gördüğümde Jason'a döndüm ve

"Görüşürüz derste" dedim. Başını salladığında Hayley'in yanına gittim.

"Naber fıstık?"  dediğinde

"İyiyim, sen?" dedim. Kantine doğru yürürken

"Hayley şey Jason ve babası iş için yurtdışına gidiyorlar bizde kalmak ister misin?" dediğimde sırıttı.

"Tabi ki isterim harika olucak kızlar gecesi yaparız!" dediğinde gülümsedim. Kahve alıp bir masaya oturduk.

"Ne zaman gidiyorlar?" diye sorduğunda

"Yarın sabah sanırım" dedim. İstemsiz somurtmuştum.

"Ne zaman dönecek? " dedi gülerek.

"4 gün sonra" dediğimde biraz daha sırıttı.

"Bence bu gece birazcık yaramazlık yapabilirsiniz 4 gün boyunca uzakta seni düşünsün sürekli." dediğinde gözlerimi kaçırdım.

"Şey yani biz aslında..." diye ağzımda gevelediğimde Hayley yüzüme yaklaştı.

"Neyyy!!" dedi imayla derin bir nefes aldım

"Dün gece o işi yaptık !" dedim sesli söyleyince iki katı utanmıştım.

"Seni sürtükkkk!!!" diye ciyakladığında

"Şşşşş sessiz oll!"  dedim.  Sırıtıp suratıma bakmaya başladığında

"Nasıldı?" dedi

"Bu konu hakkında konuşmak istemiyorum. " dedim fısıldar gibi

"Sadece nasıl olduğunu söyle ! Hadi amaaa !" dediğinde sırıttım.

"Tamam. Harikaydı." dedim

"Çok sevindim!! İlkler çok önemlidir !!!" dediğinde Son'lar çok önemlidir bence diye geçirdim içimden. Mia'yı kantinde gördüğümde el salladım.

"Heyy Mia !!"  diye seslendim ve gel işareti yaptım Hayley Mia'ya doğru döndüğünde gülümsedi. Demek ki tanışıyorlardı.

"Selam naber kızlar" deyip masaya oturduğunda gülümsedi.

"İyiyiz sen naber?" diye imayla sorduğumda kızardı ve gözlerini kaçırdı

"İyiyim bende." dedi hızlıca gülümsedim ve

"Bak ne diyeceğim bizimkiler yarın yurt dışına gidiyor bir kaç günlüğüne bizde kalsana " dedim

"Şey bilmem ki kızlar evdekilere bir sorarım" dedi biraz daha gülümseyerek. Zil çaldığında kalktık ve sınıflara dağıldık.

--

Sınıftan çıktık ve merdivenlere yöneldik. Başımı omzuna yasladım ve tüm ağırlığımı ona verdim.

"Çok yoruldum." diye söylendim. Başımı geriye doğru yatırıp ona baktığımda hafifçe gülümsedi ve

"Bu çok kötü " dediğinde başımı ve vücudumu üzerinden çektim.

"Neden?" diye sordum merakla

"Çünkü yarın gidiyorum belki bu gece..."

"Şunu sesli bir şekilde sormayı keser misin ?" diye kızgınlıkla söylendim. Sesli bir şekilde güldüğünde

"Peki başka nasıl sorabilirim?" dediğinde yorganımın altına girmek ve tüm hayatımı orada geçirmek istediğimi düşündüm.

"Bilmiyorum! Sorma! Öylece birden olsun işte!" dediğimde yaptığım hatanın sonradan farkına varmıştım. Lütfen biri dilimi kesebilir mi?! Jason kolumdan tutup beni boş sınıflardan birine çektiğinde ağzımdan küçük inilti çıktı.

Kapının arkasına beni yasladığında dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Gözlerimi kocaman açtım. Hadi ama bunu şimdi okulda mı yapacağız!! Elimi göğsüne bastırıp itmeye çalıştıysamda hiç bir işe yaramadı. Ellerimi saçlarına getirdim geriye doğru yavaşça çektim.

"Bunu yapmamalısın Amelia! Tabi burada seks yapmak istemiyorsan!" dedi ve yüzüme bakıp tekrar yavaşça dudaklarıma yöneldi.Dudakları bu sefer daha yumuşaktı.Alt dudağımı emdiğinde kollarımı boynuna sardım ve karşılık verdim. Sırtımdan soğuk sular dökülüyordu.
 Ellerini kalçama getirdi ve ardından belime beni kendine bastırdığında saç diplerimden, ayaklarıma kadar yayılan elektrik akımı yüzünden inledim. Cidden bu işi burada yapmak istemiyorsak durmalıydık! Diğer elini yanağıma getirdi ve hafifçe geri çekildi.

"Seni aradığımda nerede olursan ol ne yapıyorsan yap o telefonu açacaksın. Beni anladın mı?" dediğinde başımı salladım. Tekrar beni öptü ve geri çekildi.
Sınıftan çıktığımızda etrafa baktım herkes gitmişti. Arabaya doğru yürüdük ve kapıyı açıp içine oturdum. Derin bir nefes alıp bıraktım. Arabası onun gibi kokuyordu.Gülümsedim ve ardından esnedim. Telefonum titrediğinde cebimden çıkardım ve mesajı açtım.
Kayıtlı değildi.

" Ben Mia numaranı Hayley'den aldım. Kayıt edersin öptüm!!" Gülümseyip adını kayıt ettim. Telefon elimden çekilince kaşlarımı çatarak Jason'a baktım.Mesajı okuyup telefonu kucağıma bıraktı.

"O da kalacak mı?" dediğinde

"Sorun olur mu?" dedim gülümseyerek.

"Olmaz ama başka yok!" dediğinde sırıttım. Kamerayı açıp yanağını öperken fotoğrafımızı çektim.

"Bizi öldürmek istiyorsan başka yollarda var." dedi azarlar bi tonda.

"Yol boş ve sen çok iyi bir sürücüsün Bay Black!"  dedim şirin bir sesle gözlerini devirdi ve

"Biliyorum Baş belası" Fotoğrafa bakarken onu ne kadar özleyeğimi düşündüm. Çokça özleyecektim. Hatta şimdiden özlemiştim bile. Nefesimi hızla bıraktım.
Biraz daha gittikten sonra evin garajına girdik. Arabayı durdurduğunda kapıyı açtım ve indim. Eve doğru yürürken Rose kapıyı açtı. Gülümsedim ve adımlarımı hızlandırıp içeri girdi.

"Merhabaa" dedim neşeli bir sesle

"Hoşgeldiniz." dedi aynı neşeli ses tonuyla merdivenlere yöneldim ve

"Üzerimi değiştirip hemen geliyorum " dedim ve merdivenlere yöneldim. Odamın kapısına geldiğimde Jason kulağıma doğru

"Yardıma ihtiyacın olursa çağırırsın." diye fısıldadı.

"Tabii " dedim yapmacık bir gülümsemeyle ve içeri girip kapıyı suratına kapadım. Üzerimi hızla değiştirip.Saçlarımı dağınık bıraktım. Kapıyı açıp Jason'ın odasına yöneldim ve kapıyı çaldım. Kapı açıldığında

"Sen kapı çalmayı biliyor muydun? Çok şaşırdım doğrusu!" diye dalga geçtiğinde

"Evet biliyorum senin aksine!" dedi aynı şekilde

"Neyse söyle hadi işim var." dedi huysuzca

"Yemeğe gelmiyor musun?" diye sordum.

"Aç değilim bavulumu hazırlamam gerek" dediğinde elini tutup çektim

"Yaa hayır bugün bir şey yemedin okulda hadi sonra birlikte hazırlarız bavulunu." dedim daha fazla çekiştirirken

"Tamam koluma iskence etmeyi bırak." dedi ve odadan çıktı. Birlikte mutfağa girdik.Rose çorbaları masaya koyuyordu. Sandalyeyi çektim ve oturdum.
Yemeklerimizi yedikten sonra Jason'ın odasına çıktık. Yatağına oturdum ve kıyafetlerini bavuluna yerleştirişini izledim. İçime dolan sıkıntı beni huzursuz ediyordu.

"Amelia" dediğinde bavula diktiğim gözlerimi Jason'ın yakışıklı yüzüne çevirdim.

"Sadece 4 gün somurtmayı kes" dediğinde gözlerimi devirip yatağa uzandım.

"Ben senin gibi odun olmadığımdan seni özleyeceğim." dedim.Jason'ın nefes sesinden gülümsediğini anlamıştım. Doğrulduğumda sırıtan suratını gördüm.

"Ben mi odunum ?" dedi inanamayarak

"Evet !" dedim sitemle biraz daha gülümsedi ve yatağa eğilip yüzünü bana yaklaştırdı.

"Bir daha söyle." dedi. Ben ne söyleyecektim ya ?

"S-sen.. " kekelemiş miydim ? Offfff!!  Ukalaca sırıttı ve

"Evet ben?" tek kaşını kaldırıp biraz daha yaklaştı. Gözlerimi önce dudaklarına sonra gözlerine sonra tekrar dudaklarına getirdim. Derin bir nefes aldım ve

"Çok odunsun ve çok tatlısın" dediğimde yüzünü buruşturdu.

"Tatlı mı?"  dedi geri çekilirken gülümseyerek başımı salladım.

"Evet bir şekerleme kadar ya da bir çikolata kadar tatlı" dedim. Yatağın etrafından dolaşıp bana kötü kötü bakmaya başladı.

" Çikolata demek ha?" dedi elleri karnıma giderken

"Hayır Jason !" arkamı dönüp kaçacakken belimden tuttu ve beni çekip parmaklarını karnıma bastırıp gıdıklamaya başladı.

"Demek tatlı ha!" derken üzerime çıktı ve daha fazla gıdıklamaya başladı.

"Ja-jas.." gülmekten konuşamıyordum.  "Dur! du.."  ellerimi boynuna getirdim ve kendime çektim. Dudaklarımız birleşirken elleri durdu ve belimi kavradı.
 Derince bir nefes aldım ve daha hızlı öptüm.

4 gün onsuz nasıl geçecekti ?
    

TROUBLE (Baş Belası) (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin